Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Marry GRÜNBART

Ölüdenize Mektup

Marry GRÜNBART Yazar Marry GRÜNBART
28 Mayıs 2017
Marry GRÜNBART
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Vay be deniz!
bizde aşk çok
bozdur bozdur harca

alt tarafı üç harften ıbaret
değil mi?
bir üçgenin kenarlarına mahkum etmek kendini

/sen sen ol; bir şaire ne dost
ne de aşk ol
kabuk bağlamaz yaran
yoksa…/

Bugün de böyle başlayalım istedim dertleşmeye. “Al ömrümü koy ömrümün üstüne” dinliyorum. Sen de ” cesaretin var mı aşka” dinle. Sana bizim serseriyi anlatacağım, gün geçtikçe ben de ona benziyorum sanki. Asi yanım berdoş bir hal alıyor, serserileşiyor imgelerim onu düşündükçe. Ağız dolusu küfürler edemiyorum yine de aşka. Kıyamıyorum gider ayak gönül nikahına aldığım sevdaya.

Biliyor musun deniz, bugünden başlayarak telkin veren notlarını okumuyorum artık, Daha çok dipnotlarım oluyor, uyarı niteliği taşır dipnotlar bilirsin. Tehlikeyi işaret ederler. Bir notum olmuştu sana; kalbim tek şerittir, çıkış yok diye. Gördün mü bak çıkış yolunu kaybettik ikimiz de.

Ben kendimi hep hazan sanırdım, insan yaşadıkça öğreniyormuş demek. Dört mevsimi bir arada yaşayan vatan gibiyim.

Gel seninle, çilingir sofrasına oturalım, rakılar benden olsun mezesi senden! Ben en çok şarabı severim de delikanlılığım üzerimde bugünlerde, şöyle bir nara atalım sokaklara sığmayan. Sen kime söveceksin bilmem ama ben düzeni bozan herşeye küfür edeceğim!

Düşündüm de adın hala güzel, yanyana gelince daha da bir güzel. Bizde “deniz” çoktur, o dik duruşlu, idam sehpasındaki gülüşüyle bir mıh gibi gönüllere çakılan, cesaretin zirvesinde ölümü kucaklayan vatanseverin ismidir, işte bu yüzden; O`nundur yüreklerimize kazılan ismin.

Bugün yine işe giderken karıncaları ezmedim, cesetler bırakmadım arkamda, aramızda kalır mı bilmem ama sonunda öldürmeye karar verdim içimdeki denizi. Yalnış anlama kabuslarımdan kurtulmak için…

Matematiğin zayıf be deniz, her gün kar zarar hesabı yaptırıyorsun bana. Öğrenemedin hesap tutmayı, meblayı yüksek tutuyorsun bu yüzden de hep zararlar hanesine yazılıyor yaşanmamışlıklar. Bir üçgende nasıl yaşar ki insan, boğar adamı bu daireler. Yalnış yapıyorsun dostum! Sen ki; onca acıyla savaşmış, delikanlıca hesaplaşmışsın hayatla! Yakışmıyor sana bu sataşıp sataşıp kaçmalar. Mütevazi davranamıyacağım hiç, senden daha delikanlı yaşıyorum acımı! Dibine vuruyorum anasını satayım, zorsa zor, yaşamaksa yaşamak, ölmekse ölmek. Lakin hiç bir zaman olmamalıydı öldürmek…

Haberleri izlemiyorum artık, şu koca adamların çıkardıkları savaşları ve acımasızca yapılan çocuk katliamlarını görmek istemiyorum. Tepem atar çıkar giderim yoksa peşleri sıra… Senin peşine de düşesim yok gördün mü.

Harbi adammışsın; iyi tongaya düşürdün, nasıl inandım onca yalana ve onca gerçek olma ihtimallerine hayellerimizin. En çok da; o ahşap eve üzüldüm ve kapıda aç bıraktığın köpeğimize, hani huzur yetiştireceğimiz bahçesinde. Bana hiç bir şeyden korkmamayı öğretecektin ya, en başta köpeklerden, şimdi sana olan korkumdan sarılasım var sivas kangallarına. Sanırım enikken alıp yetiştirmek lazım, her gönülçelene bir ısırık atmalı ilkten, sıkıysa gelsin çalsın kapısını kalbin, değil mi. Sen bilmezsin kız babası olmak zordur, evlenseydik dört çocuğumuz olacaktı hiç yoktan. Üç erkek bir kız, vay be! Biz neymişiz, kendimi dünyanın merkezi sandım şimdi. Onca yalana nasıl inandırdın!

Sen, denize düşen ay`ın hikayesinden ne doğar bilir misin. Bilir misin ki; ben kamerim içim dolu hüzün. Nasıl düşürürsün beni, o karanlık sularına bir mehtap misali sere serpe. Ben aydınlığımı güneşten alırken, sen nasıl çalarsın bendeki amaneti böyle hoyratça. Kalbin zifir karanlık nasıl gömersin beni içindeki zindanın en ücra köşesine. Kalemimi de köreltim sayende, o öykümle sivrilen diviti! Senin hiç bir şeye inancın yok mu, nasıl heba edersin üç kuruşluk düşlere bir ömrü.

Biz seninle adam gibi içmesini de beceremedik gördün mü, bu ömrü yaşanacak daha güzel şeylere hibe edelim biz. Sana hiç yakışmadı deniz, zaten içmesini de bilmiyorsun. Çıkma bir daha karşıma, adam gibi sevmesini öğrensen bile. Bir zahmet dönme!

“Kum gibi” dinleyelim mi. Artık ben ne dersem o, sarhoşum anasını satayım. Sokaktaki berdoştan farkım kalmadı sayende, serseri takılacağrm artık hayatı.

Kaliteli yaşa da nereye kadar, nerde kalite budalası varsa gelip beni buluyor, üzerlerinde hoş durmuyorum, yoksa sorun etmem biliyorsun. O kadar da mütevaziyimdir, bilirsin.

Bak sana ne anlatacağım, ilk göz göze gelişimizdeki şu utangançlık sana hiç yakışmamış, yama gibi durmuştu, bunu kabul et. Elbisenin yamalısını giy ama üstüne yakışmayan bir imgeyi sakın ola seninmiş gibi üstüne giyme. Sen yazmasını da bilmiyorsun, özgün değilsin. Diyeceğim o ki dostum, kendin değilsin. Eh işte; rakı sofrasında böyle efendi oturacaksın ben anlattıkça sen başınla onay verecek ama ne dediğimi hiç mi hiç anlamayacaksın.

Sen hiç konuşma, ikna gücün fena, nerden vuracağını biliyorsun adamı. Kişiyi doğru seçemiyorsun o ayrı. Hem sen” incir reçelini” nerden biliyorsun, oysa ki aşktan da anlamıyorsun. Deli etme adamı iki laf et, şöyle tokuşturalım kadehleri, az kaldı gitmeme. Konuşsan aşık ediyorsun, konuşmasan cinnet geçirtiyorsun. Ne biçim delikanlısın ulan sen! Lan lunlu konuşuyorum kusura bakma, aynandan bakıyorum sonuçta!

Aaa! Ayna demişken her gün işe gitmeden saçlarımı tarıyorum göz göze geliyoruz ” aşk senin neyine be kızım, aşk senin neyine” diyip alaycı bir gülümsemeyle yüzüme bakıyorum. Bir dahaki asırlık yalnızlığımla denk gelir de; dersen ki “benim ol”, git başımdan belamısın der ve yumruğu yapıştırırım alnının ortasına. Aşk bizi bozar, biz en iyisi seninle şu ahşap kulübeyi yıkalım. Çocuklarımız da… Köpeğimiz de varsın olmasın ve ben korkularımla yaşamaya devam edeyim. Ne sen hastalandığında şefkatimle üstünü örteyim ne de uyurken ben, açık kalan üstümü ört. Ne o dağın zirvesine çıkalım kahramanım ol! Ne de yıldızların altında sarıl bana “huzurum” diye. Ne de mayın tarlalarını temizleyip, güller ekelim ülkenin dört bir yanına. Yüreğim sende, üşürsen ısınırsın, aşk vardı teselisiyle. Sensizliğe hazırlıyorum kendimi anla!

Çok mu içtik… Sen hep su iç ve hiç bir şey söyleme! Martılar yaşasın diye bağrında balık barındırıyorsun. Yine de çığlık çığlığalar, duyuyor musun. Ne anlatmaya çalışıyorlar, hiç merak ettin mi. Ha bir de vapurda çıtır simit atmayı seviyorum, çarşaf gibi yayılan bir atlasın içine biliyorsun… Babamın gözlerinden almışsın adını, sen bunu da bilmezsen şimdi!

Ne çok şey biliyoruz birbirimiz hakkında, ne az şey…

Sana “sen benim hem mükafatım hem de cezamsın demiştim!”, hoşuna gitmemişti nedense. Bak işte haklı çıktım. Hala sevebilmek seni cezaların en büyüğü!

…

bir yanım dicle
öte yanım fırat

nasıl dökülebilir ki
böylesi çalkantılı-derin
bir aşk
ölü bir denize

“ her aşk son aşktır”

Paylaş
Önceki Yazı

Kolesterol İlaçları İşe Yaramıyor

Sonraki Yazı

Çalışan Babalar da Artık o İmkandan Faydalanabilecek! Çok Yakında Başlıyor…

Marry GRÜNBART

Marry GRÜNBART

Elazığ doğumluyum, 2001 den beri Avusturya'da yaşıyorum.

İlişkili Yazılar

Onuncu Köyün Ağrısı
Edebiyat & Sanat

Onuncu Köyün Ağrısı

09 Ağustos 2023
5k
Boşluk
Edebiyat

Boşluk

21 Şubat 2023
5k
Seni Sevmekten Öte Bir Yerdeyim
Edebiyat & Sanat

Seni Sevmekten Öte Bir Yerdeyim

12 Temmuz 2022
5.1k
Edebiyat & Sanat

Yitirdiğim, Yaşamak Sihri…

02 Haziran 2022
5k
Sonraki Yazı

Çalışan Babalar da Artık o İmkandan Faydalanabilecek! Çok Yakında Başlıyor...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap