Bu yazı, ODTÜ yıllarımda ikisini yakından tanıma onuruna eriştiğim 3 fidan için, 5 Mayıs 2010 tarihinde yazılmıştı… (Birkaç noktası yeniden güncellenmiştir.)
Bugün yine bir 5 Mayıs!… Yazı yine önümde!.. Bir ek yapmak için!..
3 Fidan’ın sonsuzluğa uğurlanışının yıldönümü yarın!..
Bir de ULU BİR ÇINAR eklendi 3 fidan’a 5 Mayıs 2010’da…
Bu kez, mahkeme koridorlarında veya, idam sehpası önünde değil, sonsuzluğun ışığında buluştu 3 Fidan o Koca Çınar Halit Çelenk ile!..
Ağabeyleri, Halit Çelenk’le birlikte, tarihin yarım bıraktığı “Tam Bağımsız Türkiye!” destanına ışık olacaklar yeniden!… Günler o gündür!..
Günler o destana muhtaçtır!..
*
Sıradan bir gün değildir 6 Mayıs.
Hem Ölümsüzlüğe; hem ihanetlere milat bir 6 mayıs!..
İntikam uğruna, canice zamansız soldurulan üç kızıl gülün, ölümsüzlük adına; yüreklerde; tazelenerek açtığı gündür bugün…
Halkın bağımsızlığı ve özgürlüğü uğruna; alkanlara boyananların, darağacında onurluca can verenlerin, geçen yarım asra rağmen, cellatlara inat; yüreklerde o günlerin tazeliğiyle yaşatıldığı gündür bugün.
Acımasızlığının tüm hünerleriyle yüklendi faşizm gençlerin haklı taleplerine!…
Biliyordu, kaybederse ülkede ebediyen son bulacaktı faşizm!.. İlk darbeyi Kurtuluş Savaşı’nda almıştı.
Ne yazık ki; işbirlikçiler kazandı!.., Darağaçları kuruldu, faili meçhullere; işbirlikçi faşist imha timlerine ek olarak!..
Sade gençler değildi darağaçlarında can veren!.. Hukuktu!.. Demokrasiydi… Özgürlüktü, ülenin aydınlık geleceğiydi.
Bağımsız bir ülke yaratma yürekliğinin, mahkeme kararıyla katledildiği tarih 6 Mayıs!..,
O günlerde meşruiyet kazandı; hukukun katli; uzandı bugünlere!..
Ülke servetlerinin ve dahi kalelerinin, limanlarının; bankalarının, topraklarının rahatça satılması için yaratılan ortamın da miladı 6 mayıs!..
Sevr artıklarının ve işbirlikçilerinin; taşeron eşbaşkanlar görevlendirmek için, kurulacak tezgahların hukuki temellerinin atılması adına, korkutma, sindirme ve gözdağı verme adına darağaçlarının kurulduğu, hukuk cinayetlerinin işlendiği gündür bugün!..
Çuval geçirme küstahlığının, parmakla çağrılma onursuzluğunun, mektupla tehdit aymazlığının, demokratik, laik sosyal hukuk devletini katletmenin peşinden koşanların cirit attığı ortamların oluşturulması adına kurulan tezgahların da miladıdır 6 Mayıs!..
Bir 6 Mayıs’tır ki o, 1972’nin; kör gecesinin saat; 01.00’i ile 03.00’ü arası; yaşanan; onurlu ve unutulmaz bir drama sahne olmuştur.
Geçen 48 yıllık süre bile, bu 6 Mayıs’ta yaşanan acıyı küllendirmeye yetmemiş, ipin ucunda ölüme giderken yaşanan onuru gölgeleyememiştir.




















