Tel-Aviv Büyükelçimize yapılan çirkin davranış, milli haysiyetine düşkün herkesi infiale sevk etmiştir. Tam bir toplumsal reaksiyon doğurmuştur. Konu ile ilgili olarak; iktidarı ve muhalefeti ile gösterilen tepki, medyanın tutumu, Dışişlerinin kararlı davranışı, takdire şayandır.
Neticede, İsrail tükürüğünü yalamak zorunda kalmış; Dünya kamuoyunda da komik duruma düşmüştür.
Büyükelçi Oğuz Çelikkol; iyi yetişmiş, tecrübeli, mesleğin inceliklerine vakıf ve çok nazik bir insandır. Tam anlamı ile tezgaha düşürülmüştür. Zira; geri zekâlı; Türk ve Müslüman düşmanı; “Gazzeye atom bombasının atılmasını İsrail’deki bir buçuk milyon Filistinlinin sürgün edilmesini” isteyecek kadar, insanlıktan nasipsiz; tam bir eli kanlı soykurumcu ve ırkçı faşist; savaş suçlusu; Dışişleri Bakanı Lieberman’ın ve uşağı (aynı derece kalitesiz, ırkçı ve delikanlı yardımcısı) Ayalon’un; bu kadar alçalacağını tahmin edemezdi.
Gerçi, İsrail Başbakanı, Netenyahu’da daha matah biri değildir. Birkaç hafta önce, Türk düşmanı Sarkozy ile birlikte, aleyhimize atıp tutmakta idi.
Şimdi, bazı gerçeklerin tekrar hatırlatılmasında yarar görmekteyim;
1- Türkiye’nin açık düşmanları; İsrail ve güdümündeki ABD ile Vatikan ve güdümündeki AB’dir.
Terörün koordinatörü ve destekçisi bunlardır. PKK bunların emir ve komutası altındadır. CIA, MOSSAD ve diğer istihbarat birimleri, devamlı olarak aleyhimizde çalışmakta; huzurumuzu bozmaktadırlar. (Maalesef, yurt içinde de satın aldıklarının sayısı az değildir)
2- Kuzey Irak’ta kurulacak devlet, Kürt Devleti değil; İsrail güdümünde (Yahudi kökenli Barzani Ailesinin yöneteceği) Barzan Devleti olacaktır.
Güneydoğu’daki hedef de; o bölgeden Kürtleri temizlemek, ABD ‘ye bağlı bir Ermeni Devleti kurmaktır. PKK’nın hedefi, “Büyük Ermenistan Projesi’dir.
3- ABD Kongresindeki, Ermeni Soykırımı Tasarısı da, Siyonistlerin oyunudur. Yıllarca, bunu bir şantaj aracı olarak kullanmaktadırlar. (Bu arada, lobicilik yapıyoruz diye, Türkiye’yi de sağmaktadırlar.)
4- Büyük Ortadoğu Projesi de, Siyonist-Evanjelist ittifakının ürünüdür. Amaç, bölgede İsrail’i tek güç hale getirmek, diğer Devletleri parçalara bölmektir.
5- Türk teröristleri, peşmergeleri vb. unsurları eğiten, her türlü desteği veren İsrail’dir. Tüm darbelerin arkasında da İsrail ve ABD parmağı vardır.
6- Maalesef, savunma gücümüz, ABD ve İsrail’in ciddi biçimde kontrolü altındadır. Özellikle savaş uçaklarını, kendi irademize uygun olarak kullanmamız zordur.
7- Türkiye’nin Suriye, Lübnan ve İran’la yakınlaşması; Filistin’e destek vermesi; Orta- Doğu’da güçlenmesi, İsrail’i huzursuz etmektedir. Zira, yıllardır (Mısır gibi) ABD- İsrail güdümünde hareket edilmiş, İslâm Ülkelerine soğuk davranılmıştır. Bugün, başta Türk halkı olmak üzere, herkes İsrail’in insanlık dışı uygulamalarına, zulmüne karşı çıkmaktadır. Filistin halkının yanında yer almaktadır. Kitle imha silahları kullanılmasını; yaşlı- çocuk- kadın demeden yapılan katliamları, lanetlemektedir. (Elbette, Cenab-ı Hak’kın laneti de onları çarpacak, yaptıkları yanlarına kalmayacaktır)
8- İsrail, önemli bir bölümü Türkiye sınırları içinde bulunan (Bayraklarında da sembolize edilen) Dicle-Fırat arasındaki bölge ile (vaad edilen topraklar) ilgili emellerini, hırsla sürdürmektedir. GAP Bölgesinde de her türlü tezgâha başvurmaktadır.
9- İsrail, Türkiye’ye karşı yürütülen (başta GDO lu ürünler ve tohumlar olmak üzere) biyolojik savaşta, ön safta yer almaktadır.
Velhasıl, yapılanları saymakla bitiremeyiz.
Türkiye’nin ve Türk halkının, Musevi vatandaşlarla, bir problemi yoktur. Nitekim asırlardır, her türlü destek ve himaye esirgenmemiştir. Problem; soykırımcı, ırkçı, kan dökücü, zalim, Siyonist yönetimlerledir. Dünyayı karıştıran sapık zihniyetledir.
Türkiye; İsrail’e karşı, daima müteyakkız olmalıdır. Askeri ve ticari ilişkileri minimum düzeye indirmelidir. Özür dilenmiş olsa da, Büyükelçi’yi geri çekmelidir, temsilciliği de en düşük seviyeye indirmelidir.
Bağımsız, milli çıkarlara uygun, şahsiyetli, uzun vadeli, dış politikalar Türkiye’yi yüceltecektir. İtibarını ve gücünü arttıracaktır. Bizi, ABD’nin ve AB’nin şamar oğlanı olmaktan kurtaracaktır.
Lütfen, dostumuzu-düşmanımızı iyi tanıyalım. Gücümüzü idrak edelim
