—Yasalar ölür, kitaplar ölmez.
Bulwer Lytton
—İyi kitaplar babalarını ebedîleştiren çocuklardır.
Eflatun
–İçinde iyi yanı bulunmayacak kadar kötü kitap yoktur.
Geothe
—Bir kitap, içinizdeki donmuş değerleri parçalayarak bir balta olmalıdır.
Franz Kafka
Uzun süreli iletişimde olduğumuz yazar arkadaşım Hüseyin-Güler Erkan çiftinin Silivri’nin Kavaklı köyündeki o güzel, şiirsel ve bakımlı çiftliklerine gittik. Kocaman dut ağacın altında ve çimlerin üstünde serin bir ortamda söyleşimizi sürdürdük.
Bir süre sonra eğitimci yazar Salih-Maria Koç çifti de bezimle oldu. Daha çok edebiyat ve kitap üstüne uzun uzun söyleştik. Dilerseniz önce Koç’u tanıyalım, sonra yapıtlarına değinelim.
Salih Koç’un Özgeçmişi
1956 yılında Sinop / Erfelek İnesökü Köyü’nde dünyaya geldi. İlkokulu kendi köyünde, liseyi de Kastamonu Gölköy ilköğretmen Okulu ve Sinop Kız Öğretmen Liselerinde okuyarak 1976 Haziranında mezun oldu.
Aralık 1978’de Giresun Eğitim Enstitüsünden mezun olarak sınıf öğretmenliğine başladı. Yurdun değişik yelerinde çalışarak 2004 yılında emeklilik yaşamına başladı.
Haziran–2017’de basılmış. “Anılarım Şiirlerim” ve Ocak 2020 yılında basılmış “Anadolu’da Eğitim Güneşi’’ adlı iki şiir kitabı bulunmaktadır… Şiirleri yerel basında yayınlanmaktadır. Yaşamını İstanbul’da sürdürmektedir.
***
Demetleyip masamıza koyduğu yapıtlarından adımıza imzaladılar. İnternet ortamında araştırma yaparak kitaplarla ilgili kimi notlar okudum. Onları aktarmaya çalışacağım.
Bir Yolunu bulmuştuk…
Yazarın değerlendirmesiyle; bu kitap; ülkemizdeki kırk bine yakın köyün neredeyse yüzde doksanından fazlasında okulların bulunmadığı bir dönemde fikir babalığını Mustafa Kemal Atatürk’ün, siyasi savaşımını Hasan Ali Yücel’in, uygulama yükünü İsmail Hakkı Tonguç ve yakın arkadaşlarının çalışmalarından birisi olan Köy Enstitülerinin neden kapatılmak istendiğinin şiirsel bir dille anlatılmasıdır. 144 sayfalık yapıtın sonunda bir kaynakça da verilmiştir.
Ağaçkakan
“Ben bir ağaçkakanım. Adımın nereden geldiğini pek bilmesem de isim babama minnettarım. Ukalalık yapmak istemem ama kanatlılar dünyasında, bizim kadar aldığı ismin hakkını veren başka bir kuş yoktur sanırım.
İsim babamızın, bizim için öngördüğü ‘’Ağaçkakan’’ adını yaptığımız işten esinlenerek akıl ettiğini düşünmekteyim. Şöyle etrafıma bakındığımda düşünüyorum da eskilerin ismi ile müsemma dedikleri yani taşıdıkları isim ile uyumlu kaç tane kuş türü var ki…” Ağaçkakan’da yer alan sözcüklerdir. 64 sayfalık çalışmada yer alan Pulsuz dilekçe, birlikte okuduğumuz metin oldu.
Ekmeğin Masalı
“Ben bir buğday tanesiyim. Toprakla buluşursam çoğalırım. Bir iken, bin olurum! Anadolu’da bir adım da ‘’berekettir’’ benim. İsterseniz ben, size kendi masalımı anlatayım. Aklımda iken söyleyeyim, herkesin mutlaka bir masalı vardır. Sakın ola ki, sadece buğdayın masalı var zannetmeyin!” 64 sayfa içerikli yapıtı nakışlayan sözcüklerdir.
Eğitimci yazar Koç’u kutlarken, teşekkürlerimle başarılarının sürmesini dilerim. Ayrıca bizi ağırlayan konuksever Erkan ailesine teşekkürler
*
