Kur savaşlarının şimdilik yok sayıldığı, ya da görmezden gelindiği bir dönemden geçiyoruz.
Amerikan dolarının bu savaşları kazanması için, önce altından kurtulması gerekiyor.
1973’de, altının referans değeri(Standart karşılık) olmasından kurtulan ABD, o gün bu gündür, bir eli yağda, bir eli baldaydı.
Petro-dolarları da bu işin içine katınca, Rusya da dağılınca, ABD dolarına gün doğmuştu.
Ancak, üretmeden, hizmet yaratmadan basılan dolarlar, şimdilerde ABD’ye borç bombası olarak geri dönüyor.
ABD ekonomisinin %20’si üretime dayanır. %80’i ise, banka sistemleri, faiz, para basma gibi parasal kaynaklardan gelir.
İstediği kadar dolar ve dolar karşılığı kâğıt basar.
Dünyadaki tüm devletlerin gayri safi milli hasılalarını topladığımızda, 72 trilyon dolar ediyor.
Dünya genelinde 600 trilyon doların dolaştığı biliniyor.
Yani dünyada (600/72=) dokuz kat dolar fazlası var.
Karşılıksız basılmış dolarlarla yapılan mal değişimleri, gerçek değer olmaktan çıkıyor.
Kullanım değeri ve değişim değeri üzerinden bakarsak veya bir başka anlatımla, dolar ile yapılan alış-verişte, ticarete iştirak eden tarafların, mutlaka bir zarara uğramasına söz konusudur.
Yani dolar, gerçek bir ölçü, bir kıyaslama değeri niteliğini yitirmiş durumda.
Durum bu olunca, ülkeler ticarette dolardan çıkmanın yollarını arıyor.
Kimisi mal takası yoluna gidiyor. Kimisi de, ödemeleri altın ile yapıyor.
Devletler nezdinde, halklar nezdinde altının nihai para olma hususuna, ABD Merkez Bankası da dâhil olmak üzere, psikolojik savaşa giriştiler.
Avrupa, İngiltere ve Japonya da, ABD gibi, para basmayı, krizden çıkmanın aracı olarak görünce, dünya finans sitemi basılan paralarla boğulur oldu.
Basılan paraları kendi ülkelerinde kullanmadıkları için, enflasyonu da kendi ülkelerinin dışına ihraç etmiş oluyorlar. Ülkemizde dolardan kaynaklanan enflasyon dedikleri şey.
Altından rezerv olmaz, altın ancak değerli bir madendir, olması gereken değerin çok üzerine çıkmıştır gibi resmi açıklamalar ile altına savaş açtılar.
Altın fiyatlarını düşürmek için de belli bir miktar sanal altını piyasaya saldılar.
Altın’da ölüm noktasını bulunca, geri alıma başladılar.
Altın dolar savaşının birinci etabını dolar, Euro, Yen, Sterlin kazanmıştı.
Gerçek üretim olmaksızın bir ülkenin parasının değerinin yükselmesi spekülatiftir.
Değerli okuyucularım, yukarıdaki satırları 2012 yılında yazmışım.
Amerika ve Avrupa’nın, Rusya’ya ekonomik yaptırımlar uygulamaya, 2014 yılında başladığını biliyoruz.
Rusya bu yaptırımlara, önce, enerji alanlarında, daha sonra da askeri ve tüm ekonomik alanlarda Çin ile yaptığı anlaşmalarla cevap vermişti.
İletişim dünyasını Amerika denetlediğinden, ekonomi programlarında, televizyonlarda, biraz sonra anlatacağım bilgileri bulmak mümkün olmuyor.
Petrodolar’ın ne anlama geldiğini söylemeye gerek yok. Önce petroyuan nedir, oradan başlayalım. Rusya’nın petrolü ile Çin para birimi Yuan’ın bir araya gelmesinden türeyen bir ürün değişim değeridir.
Rusya’yı aşağılama ve Rusya’ya karşı ekonomik savaş açma, Çin ve Rusya’yı birleştirdi.
Daha önceden, Rusya ile Çin arasında 38 milyar metreküp/yıllık bir doğal gaz antlaşması vardı. Önümüzdeki on yıl için 400 milyar metreküp/yıl bir antlaşma daha yaptılar.
Rusya’nın tüm Avrupa’ya sattığı doğal gaz/yıl 150 milyar metre küp olduğu düşünülürse, Çin’in ne biçim bir enerji tüketicisi olduğu daha kolay anlaşılır.
Rusya/Çin boru hatları tam olarak devreye girdiğinde, dünya petrol ve gaz piyasası, bu iki ülkenin önemli ölçüde denetimine girecektir.
Suudi Arabistan, 2011 yılında, Çin’e 120 bin varil/gün satıyordu. 2015 yılında ise; Rusya Çin’e 550 bin varil/gün satmıştır. Yani Rusya Çin’e Suudi Arabistan’dan beş kat daha fazla petrol satar hale gelmiştir.
Çin ne kadar çok petrolü Rusya’dan alırsa, Suudi Arabistan’a ödediği dolar o kadar azalacaktır.
Rusya/Çin enerji ittifakı; çok kutuplu para sistemine(a multipolar monotary sistem) doğru gidişi hızlandıracaktır.
Doları, dünya ticaret sisteminin, merkezine oturtan petrodolar etkisi, böylece zayıflayacaktır.
Çin Rusya’dan aldığı petrole, kendi dış parası olan Renimbi ile ödeme yaptıkça, dolar negatif etkilenecektir. Böylece Amerika ve Brüksel’in Rusya’ya uyguladığı yaptırımların bir önemi kalmayacaktır.
Rusya ve Çin arasında ortaya çıkan bu ödeme sistemi diğer ülkelere yaygınlaştıkça, stratejik bir unsur olma özelliğini kazanacaktır.
Ve bu durum, doların değerini altına sabitlemeye mecbur edecektir.
Petrol fiyatlarının dolardan bağımsızlaşması; Amerika’nın, finans sitemi üzerindeki manipülasyonlarını da azaltacaktır.
Petroyuan etkisiyle Çin 500 milyar dolarlık Amerikan kâğıdı sattı. Aynı şekilde, Rusya 20 milyar dolar karşılığı Amerikan tahvili sattı. Amerikan doları Avrupa parası karşısında değer kaybetmesi boşuna değil.
Petroyuan devreye girdikçe, petrodolarlar devreden çıkacaktır.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr
