Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mustafa HAYIRLI

12 Mart Neydi?

Mustafa HAYIRLI Yazar Mustafa HAYIRLI
12 Mart 2019
Mustafa HAYIRLI
0
410
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

1970 yılında, ülkemizin tarihindeki en önemli işçi-emekçi eylemlerinden biri olan “15-16 Haziran İşçi Direnişi”nden sonra dönemin genelkurmay başkanı Memduh TAĞMAÇ, “Sosyal uyanış eknomik gelişmeyi aştı.” diyerek bu gelişmenin durdurulması gerektiğini vurguladı. Bu sözden dokuz ay sonra, 12 Mart Muhtırası olarak bilinen  askeri müdahale gerçekleşti. Bu müdahale sonucunda anayasanın yaklaşık 40 maddesi değiştiridi; temel hak ve özgürlükler sınırlandırıldı, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisi verilen yürütme organı, yasama organı karşısında daha güçlü duruma getirildi. Radyo ve televizyon yönetiminin özerkliği kaldırıldı, üniversitelerin özerkliği sınırlandırıldı. Kamu çalışanlarının (memurların) sendika kurması yasaklandı. Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) kurularak doğal yargıç ilkesi zedelendi, hukuk devleti anlayışından uzaklaşıldı. O önemdeki olayların, kargaşa ve anarşinin en önemli sorumlusu olarak suçlanan öğrencilerin üç önderi (Deniz GEZMİŞ, Yusuf ASLAN ve Hüseyin İNAN) 6 Mayıs 1972’de idam edildi. Bu üç gencin dramı, 68 Kuşağı’nın yaşadığı hayal kırıklığının, acının ve yıkımın adeta simgesiydi ama onlar sonraki yıllarda direncin ve umudun de simgesi oldular.

Peki ama “12 Mart” neydi? Neyi amaçlıyordu?

1961 Anayasası’nın; içeriği ve getirdiği yeni kurumlarla siyasal, ekonomik ve sosyal açılımlara zemin hazırladığı, özellikle çoğulculuk (plüralizm),  hukuk devleti, sosyal devlet, demokrasi ve insan hakları yönünde önemli gelişmelere yol açtığı vurgulanmıştır hep. 1961 Anayasası’nda ilk kez yer verilen yeni kurumlar, üst yargı organları, denetleme ve dengeleme mekanizmaları ile  kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü ilkesinin, parlamenter sistemin güçlendirilmesi düşünülmüştür. Bu amaçla iki meclisli sistem benimsenmiş, yasaların anayasaya uygunluğunu denetlemek için Anayasa Mahkemesi kurulmuş, üniversitelerin, radyo ve televizyon yönetimlerinin, haber ajanslarının özerkliği sağlanmış,  Devlet Planlama Teşkilatı (DPT)  gibi yeni kurumlarla planlı kalkınma hedeflenmiştir. Öte yandan 1961 Anayasası’nda ilk kez “sosyal devlet” ve “insan haklarına dayanan devlet” ilkelerine yer verilmiş (Madde 2), bireylerin sahip olduğu hak ve özgürlükler yine ilk kez ve ayrıntılı biçimde “Temel Haklar ve Ödevler” başlığı altında düzenlenerek anayasal güvence altına alınmıştır (Madde 10-62).

Türkiye’de 1961 Anayasası ile oluşmaya başlayan siyasal yapı, özgürlük ve hoşgörü ortamı toplumsal, ekonomik ve kültürel alanlara da hızla yansıdı. Edebiyat ve felsefe alanındaki dünya klasikleri 1940-1966 yılları arasında Devlet eliyle Türkçe’ye çevrilmişti. Bu çevirilerin amacı dünyayı ve özellikle Batı’yı tanımaktı. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali YÜCEL, bu çalışmaların hedefini “Aydınlanma ve Hümanizma” olarak ifade etmişti. Sanayileşmenin ortaya çıkardığı toplumsal ve ekonomik yapıyı (kapitalist toplumu) inceleyen, analiz eden eserlerin ve özellikle Marksist klasiklerin Türkçe’ye çevrilmesi  ise bu özgürlükler ortamında, 1960’lı yıllarda başladı. Bu çevirilerin temel amacı sanayi toplumlarının yapısını, temel çelişkilerini, sorunlarını ve çözüm yollarını anlamayı amaçlıyordu. Bu dönemde kitap, dergi, gazete sayısındaki artış, tiyatro, sinema, konser vb. sanat etkinliklerine olan yoğun ilgi,  düşünce yelpazesinin genişlemesini, çeşitlenmesini sağladı. Özellikle yüksek öğrenim için kırsal kesimden büyük kentlere gelen gençler, kendilerini bu siyasal ve entellektüel tartışmaların içinde buldular. Öğrenci, işçi, memur kesimi başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerinde hızlı bir uyanış, bilinçlenme ve örgütlenme başladı. “Demokratik kitle örgütleri” olarak adlandırılan sendika, dernek, meslek odası vb. kuruluşların sayısı ve gücü arttı. Üretilen pastadan (milli gelirden) daha fazla pay alma mücadelesinin neden olduğu olaylar ve gerilim toplumun tüm kesimlerinde hissedilmeye ve etkili olmaya başladı.

İşte 12 Mart 1971’de yapılan askeri müdahale bu gelişmeyi durdurmayı amaçlıyordu. Zaten bu müdahaleden dokuz ay önce, dönemin genelkurmay başkanı Memduh TAĞMAÇ, “Sosyal uyanış ekonomik gelişmeyi aştı.” diyerek bu gelişmenin durdurulması gerektiğini veciz şekilde ifade etmişti ve öyle de oldu. Bu nedenle “12 Mart”, gerçekte dikensiz gül bahçesi yaratma operasyonuydu, bir “mıntıka temizliği” idi.

“12 Mart Dönemi”nde binlerce genç, öğrenci, işçi, sanatçı sorgulandı, yargılandı, çeşitli işkencelere maruz kaldı, cezalandırıldı. 1961 Anayasası ile gelen özgürlükler ortamına, sanat ve kültür etkinliklerine, dernek ve sendika gibi demokratik kitle örgütlerine ciddi müdahaleler yapıldı. Ancak bu müdahaleler; ülkemizdeki demokratikleşme mücadelesini, hak ve özgürlükler doğrultusundaki toplumsal ve siyasal gelişmeleri engelleyemedi, süreç devam etti.

12 Eylül 1980’de yapılan “askeri darbe” ise daha kapsamlıydı, daha radikaldi; 12 Mart 1971’de başlayan mıntıka temizliğini tamamlamayı amaçlıyordu ve başarılı da oldu. “12 Eylül Dönemi”nin; Türkiye’de Cumhuriyet’in kazanımlarına, aydınlanma ve modernleşme sürecine verdiği zararlar bir başka yazının konusu olacaktır. Burada şu kadarını söylemekle yetineceğim: 12 Eylül 1980’den bugüne dek geçen süreçte; modern Türkiye’nin kuruluş felsefesinden ve dayandığı temel ilkelerden ciddi şekilde uzaklaşıldı. Ekonomi alanında “devletçilik” yok edildi, laiklik ilkesi zedelendi. Devletimizin; insan haklarına dayanan  sosyal, demokratik hukuk devleti olma özelliği adeta anayasada yazılı birer ilke olarak (kağıt üzerinde) kaldı.

Şu günlerde ülkemizde “tek adamlık” tartışması yapılıyor ve 16 Nisan 2017’de yapılan referandum ile kabul edilen “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin, Türkiye’yi “tek adam” yönetimine götürmekte olduğu söyleniyor. 12 Mart 1971 Muhtırası ve 12 Eylül 1980 Darbesi ile yapılan mıntıka temizliği olmasaydı; iki yüz yıldır aydınlanma ve modernleşme mücadelesi sürdüren ve yaklaşık yüz elli yıllık parlamentarizm deneyimi olan bu toplumda “tek adamlık” tartışması olabilir miydi? Bu soru şöyle de sorulabilir: Toplumsal, ekonomik ve siyasal gelişmelere, demokratikleşme sürecine çeşitli müdahaleler yapılmasaydı; bu toplum tek adamlığa böyle kolayca teslim olabilir miydi ya da tek adamlık bu toplumu teslim alabilir miydi?

Ama yine de Türkiye tek adamlığa teslim olmadı, zaten tek adamlık da Türkiye’yi teslim alamadı. Galiba şu günlerde yaşadığımız “sancı”, işte bu sancı: Süreç devam ediyor çünkü

Selamlarımla.

Mustafa HAYIRLI

Paylaş
Etiketler: 12 eylül12 Mart dönemi1961 Anayasasıaydınlanma ve hümanizmabilinçlenmeentellektüelmıntıka temizliğiörgütlenmeradyo ve televizyon yönetimlerisosyal uyanıştemel haklar ve ödevleruyanış
Önceki Yazı

Batum Gezisi

Sonraki Yazı

Mutluluk

Mustafa HAYIRLI

Mustafa HAYIRLI

Mustafa HAYIRLI'nın Tüm Yazılarını Göster

İlişkili Yazılar

İdam!
Mustafa HAYIRLI

İdam!

16 Eylül 2024
5k
Tasarruf!
Ekonomi

Tasarruf!

21 Temmuz 2024
5k
Irkçılığın Sembolleri
Gündem

Irkçılığın Sembolleri

05 Temmuz 2024
5.1k
Kırşehir’de Bir Anı
Anı / Günce

Kırşehir’de Bir Anı

27 Haziran 2024
5k
Sonraki Yazı

Mutluluk

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap