Okurumuz Serkan Arıkan, “bir SGK müdürlüğünden tarafımıza 07/06/2011 tarihinde tebliğ olunan yazıda asıl ve ek aylık hizmet prim bildirgeleri istendi. 0,30 kuruşluk farklardan dolayı 3186,00 TL ceza uygulandı. Bu ceza bize göre çok ağır ve insan onurunu rencide ediyor.
Kurum aylık hizmet prim bildirgelerindeki 0,30 kuruşluk matrah farkını 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre cüz’i kurum alacağı olarak değerlendirilebilirdi. Veya asıl amaç üzüm yemek ise işveren çağrılıp 5510 sayılı yasanın 102. maddesine göre ek aylık prim ve hizmet belgesini verdirip asgari ücretin 1/8 tutarında idari para cezası verilebilirdi. Belki yetkililer “Kanun neyse o uygulanır” diyebilir. Haklılar ama günümüz şartlarında 30 kuruşluk matrah farkının prim tutarı 11 kuruş. 11 kuruşluk bir prim farkı için 3.186 TL ceza da insanı çileden çıkarıyor.”diyor.
Gerçekten de bu kadar basit bir küsurat farkından dolayı, bu kadar yüksek bir tutarda idari para cezası uygulanması çok yanlış. Her gün çok sayıda okurumuzdan bu şekilde çare arayan, derdini ve sorununu aktaran e-postalar alıyoruz.
Sosyal güvenlik mevzuatında çok sayıda uygulama hatası ve mevzuattan kaynaklanan eksiklik ve yanlışlık var. Biz de okurlarımızdan gelen veya mevzuattan kaynaklanan sorunları bu köşede zaman zaman dile getiriyoruz. İşte yanlış ve hatalı uygulamalardan birisi de ek veya asıl aylık prim ve hizmet belgelerine uygulanan idari para cezaları.
Okurumuz gibi çok sayıda mağdurun bulunduğu gerçeği göz önüne alındığında sanırım konu daha iyi anlaşılacaktır. Burada belki, SGK’nın kayba uğradığı prim farkını aşmamak koşuluyla idari para cezası uygulanabilir. Yani, SGK’nın uygulayacağı para cezasının üst sınırının SGK’nın kayba uğradığı prim farkı kadar olması sağlanabilir.
AGİ ödenmeyen işçiler ne yapsın
İsmini vermek istemeyen bir okurumuz “Ben asgari ücretle tekstil fabrikasında çalışıyorum. Evliyim üç çocuğum var. Üçü de Lise 2, Lise 4 ve ilköğretim 5. sınıfta okuyor. Eşim çalışmıyor. Acaba benim vergi indirimimde değişiklik olur mu? SSK’lı olduğum için devletten yardımda alamıyorum. İşyeri maaşlarımızı üç ay geriden veriyor. Yani nisan maaşını bile alamadım. Kendi isteğimle ayrılsam işsizlik sigortasından faydalanabilir miyim?” diye soruyor.
Asgari Geçim İndirimi, ücretin elde edildiği takvim yılı başında belirlenen 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin (2011 yılı gelirleri için 01.01.2011 itibariyle aylık 796,50 TL) yıllık brüt tutarına;
8 Mükellefin kendisi için % 50’si
8 Çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10’u
8 Çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere ilk iki çocuk için % 7,5’i
8 Diğer çocuklar için % 5’i
olmak üzere ücretlinin şahsi ve medeni durumu dikkate alınarak hesaplanmaktadır. Evli ,eşi çalışmayan ve üç öğrenim gören çocuğu bulunan işçiye 95,58 TL AGİ ödenmesi gerekiyor.
İşverenlerin çeşitli nedenlerden dolayı işçi ücretlerini bazen süresinde ödemedikleri görülmektedir. Ücretle ilgili olarak 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesinde, işçi ücretlerinin en geç 20 gün içinde ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e fıkrası gereğince haklı nedenle işten ayrılarak işverenden kıdem tazminatı ile diğer işçilik haklarını (ücret, ikramiye, kullanılmayan yıllık ücretli izinlerin parası vs.) istemek mümkündür.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesine göre, ücret ve diğer haklarının süresinde ödenmemesi gerekçesiyle işçi tarafından feshedilmesi halinde, işsizlik sigortası yardımlarından yararlanılabilecektir.
