Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Sabahattin TALU

11 Eylül’den 12 Eylül’e, Yüzde 8′ Yüzde 95’e

Sabahattin TALU Yazar Sabahattin TALU
31 Temmuz 2010
Sabahattin TALU
4
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

11 EYLÜL’DEN 12 EYLÜL’E, YÜZDE 8’DEN YÜZDE 95’E

Terör, günlük yaşamın kanıksanmış bir parçası haline gelmişti. Genç kesimde siyasetle ilgilenmeyen neredeyse kimse kalmamıştı. İlgilenmeyenlere “lümpen” deniyor, adam yerine bile konulmuyor, hatta hakaret ediliyordu.Ortaokullara kadar girmişti siyaset ve çatışma. Bazılarının bellerinde tabanca bile vardı. Gençlik, sağcı ve solcu olmak üzere ikiye ayrılmıştı. Sağcılar da kendi aralarında “Ülkücü” ve “Akıncı” olarak ikiye, solcular Leninci ve Maocu (SSCB ve Çin) olarak fraksiyon anlamında neredeyse 40’a bölünmüştü.

Sadece sağ-sol çatışmıyor, sağcılar ve solcular zaman zaman kendi aralarında dahi çatışıyorlardı.

Sadece gençler bölünmemişti. Bu çatışma ortamına Devlet’in güvenlik güçleri de katılmıştı. Sağcı polisler “POLBİR” adlı dernek, solcu polisler de “POLDER” adlı dernek bünyesinde örgütlenmişlerdi. Sağcı polisler solcuların, solcu polisler sağcıların peşindeydi. Hatta zaman zaman gençlik gruplarıyla birlikte hareket ediyor, karşı gruplarla çatışmalara giriyorlardı.

Sokaklar, mahalleler, ikiye, üçe, beşe bölünmüştü, kurtarılmış bölgeler ilan edilmişti. Bir sokaktan diğerine kolay kolay geçilemiyordu. Şehirler bile sağcı veya solcu olarak görülüyor, insanlar memleketlerine göre değerlendiriliyordu.

Kıyafetler ve renkleri, görüşleri temsil ediyordu, siyah giyenler ülkücü, haki yeşil veya kahverengi giyenler solcuydu.

Bıyık bırakma şekilleri insanları ele veriyordu. Hiç unutmam bir arkadaşım evi ile okulu arasında rahat gidip gelebilmek için bıyıklarını şekilden şekile sokuyordu.

Eğitim neredeyse bitmişti. Çünkü hemen hemen hergün bir boykot vardı. “Falanca yoldaşımızın anısına bugün ders yok, derse hemen son verin” denildiğinde koskoca Profesör pılısını pırtısını toplayıp kaçarcasına sınıfı terk ediyordu.

Örgütlü öğrenciler genellikle zaten yapılamayan derslere hiç girmezlerdi, kantin köşelerinde toplanır, o gün ne yapacaklarına karar verirlerdi.

Fabrikalar da öyleydi, genelde boykot hali vardı. Hal böyle olunca, o dönemim bilinen tek margarini olan “Sana” yağı kuyrukları olurdu, sigara kuyrukları neredeyse tütün tarlalarına kadar gidiyordu.

Derken 12 Eylül sabahı her sokağın başında tanklarla uyandık. Siyah-beyaz TRT televizyonlarımızdan TSK’nın yönetime el koyduğunu öğrendik. Çocuklarını okul önlerinde veya evlerinin camlarında bekleyen anneler derin bir “oh” çektiler, mutluluktan ağladılar, çıkamadıkları sokaklara döküldüler.

82’de yeni bir Anayasa hazırlandı, Türkiye’deki tüm üniversitelerin fikirleri alınarak. Halk oylaması sonucu % 92 küsür ile kabul gördü 82 Anayasası. Hemen iki sene sonra 84’te genel seçim yapılarak, ülke yönetimi sivil iktidara devredildi ve bugünlere gelindi. 80’de darbe, 82’de anayasa, 84’de seçim, geçen süre sadece 4 yıl…

12 Eylül’e “Darbe”, 82 Anayasasına “Darbe Anayasası” deniyor günümüzde, hemen hemen herkes ve her kesim tarafından. Demokrasiye darbe vurulduğu söyleniyor. Demokrasiye…(!)

İnsanların sokakta yürüyemediği, okuluna, işine gidemediği, oturduğu semt nedeniyle, okuduğu okul, giydiği kıyafeti, bıraktığı bıyığı nedeniyle dayak yediği, tehdit edildiği, hatta öldürüldüğü o güzelim demokrasiye!

Ve her ne hikmetse, o güzelim demokrasi ve özgürlük yıllarına darbe vuran 12 Eylül’ün anayasasına halkın % 92 küsürü “Evet” oyu verdi. Halkın % 92’si…

Aradan 28 yıl geçti ve bugün, o günkü % 92’lik anayasaya neredeyse hepimiz “tu kaka” dedik, “demokrasiye darbe vuruldu” dedik(!) % 92 “Evet” eriyiverdi ve “sıfır” oluverdi birden bire, % 8 “Hayır” ise nasıl olduysa bugünlerde % 95’lere ulaşıverdi böyle birden bire(!)

Tamam, darbe iyi bir şey değil, tamam daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi, daha fazla insan hakları. Çünkü, insanlar iyi şeylere layıktır. Çünkü, hepimiz insanız ve daha fazlasına, daha iyisine, daha güzeline layığız. Ama gelin, o günlere, ülkemizin yaşadığı/yaşatıldığı o vahim, o korkunç, o acılarla dolu günler için lütfen “demokrasi”den, demokrasinin D’sinden bahsetmeyelim. Gelin, nasıl oturursak oturalım, eğri de otursak, doğru da otursak, sadece olanı, sadece ve sadece doğruyu konuşalım.

Sabahattin Talu

sabahattintalu@gmail.com

Paylaş
Etiketler: 12 eylül dabesianayasademokrasiinsan hakları
Önceki Yazı

GDO‘da Somut Rapor

Sonraki Yazı

Akademisyenlerin Burnundaki Kılı Kim Alacak

Sabahattin TALU

Sabahattin TALU

İlişkili Yazılar

Sabahattin TALU

Euro, TL karşısında Rekor Kırdı

09 Mart 2018
5k
Sabahattin TALU

Demokrasi Getirmek!

07 Şubat 2012
5k
Sabahattin TALU

Sıra Suriye’de mi?

14 Ocak 2012
5k
Sabahattin TALU

Düşmanımın Düşmanı Dostumdur!

30 Aralık 2011
5k
Sonraki Yazı

Akademisyenlerin Burnundaki Kılı Kim Alacak

Yorumlar 4

  1. Çapar Kanat says:
    15 yıl önce

    Sayın Talu
    Yazınızı okudum.
    Saygılarımla
    Çapar Kanat
    Çiftçi-Çiğ Süt Üreticisi

  2. Uğur ÖZALTIN says:
    15 yıl önce

    12 eylül öncesi olayların bilerek bazı karanlık güçlerce seneryo edildiği ve halkın darbeye hazır ve kabul eder hatta şiddetle ister haline kasten getirilmek için terörün azdırıldığı ve sonunda da bu darbeci generallerin ilk yaptıkları icraatin NATODAN ÇIKMIŞ OLAN YUNANİSTAN IN TEKRAR NATOYA DÖNÜŞÜNE EVET DİYEN BİR YÖNETİMİN burada iş başında olmasının sağlandığı söylenir.

    Halbuki nato an çıkmış bir yunanistan dan çok ödünler kopartılabilirdi.
    AB konusunda yunanistan bakın fırsatları nasıl değerlendiriyor ve ödünleri bizden nasıl kopartıyor.

    Özal ın hükümete getirilişi de tam bir senaryodur. Milet özala ölüp bayıldığından oy vermedi.
    Ortada adam yoktu.

    Özal da bugün Tayyip Erdoğan da Amerika da çok çok önceden seçilmiş atanmış ve halka bir şekilde seçtirilmiştir.
    RTE nin ve AKP nin durumu tehlikeye girse yine terör azdırılır ve yine halk darbeye evet der – dedirtilir.

    Aslında bu anasaya referandumu RTE nin 2 yıl sonraki cumhurbaşkanlığı seçtirilebilme tezgahının ayarlanma prokesidir. EVET-HAYIR lar bunun için çok önemlidir. Oyuun ona göre kurgulanacaktır. EVET veya HAYIR oranları RTE nin ve AKP nin sahnede kalıp kalmayacağını, alternatiflerinin devreye sokulup sokulmayacağını göstrecek

    Yani işin doğrusu ülkemizde başbakanları halk seçmez onlar washinton dan atanır ve halk da ona göre ayar çekilir.
    Saygılar

  3. Mürsel says:
    15 yıl önce

    Sayın Sabahattin Beyefendi, on iki eylül yazınızı dik katlıca okudum. Yazmış olduklarınız tamamen bilinen gerçeklerdir. Ancak bu bilinen gerçeklere nasıl gelindiğinden hiç söz etmemişsinidir. Emperyalist güçlerle birleşen çıkar güçlerine eklenen şer odakları ve bunların isteklerini kabul eden beş generalin oynadıkları oyunları ve söndürdükleri ocakları yazmamışsındır. Yapacağımız darbe olgunlaşsın diye, ölümlerin fazlalaşması beklendiler. İstenileni de elde ettiler. Bu gerçeklerle ilgili tek bir cümlen yok. Halkımızın eli yanmıştı, elini ağzına soktu.%92yle evet demesine şaşmamak gerekirdi. Ama şimdi perdenin önü de görülüyor arkası da. Kısadan hisse, buna dikkatinizi çekerim. Saygılarımla.

  4. Halit Bilen says:
    15 yıl önce

    Sayın Sabahattin bey;
    önce benden küçük olmanıza rağmen ellerinizden ve gözlerinizden öpmek istiyorum. Tesbitleriniz maalesef herkes tarafından bilinmesine rağmen, siyasi görüş nedeniyle gerçekler hep saptırılmıştır.
    ordunun başındaki generallerin işi yoktu da DARBE yapalımda adımız yürüsün diyecek. Eğer öyle bir düşünceleri olsaydı iktidarı sivil iktidara bırakırmıydı. Hazır elinde hertürlü güç varken neden bir an önce devretmek için acil ANAYASA hazırlatıp halka oylattı. Sonra bugün ortaya atılan ifadelere baktığımda sanki oylama silah zoruyla yapıldı. Bu ifadeleri bugün kullananların kendisi veya ebeveynleri dahi EVET demiştir, hatta eminim. Çünkü ifade ettiğiniz gibi BABA-OĞULA, KARDEŞ-KARDEŞE düşman hale gelmişti. Allah siyasi körlüğü ülkemizin üstünden alır inşallah. Eğer o ANAYASA olmasaydı bugün hükümet olan siyasi güç hükümet olabilirmiydi sanıyorlar.
    Yani kısaca 1980 darbesi artısıyla-eksisiyle bitti ve geride kaldı. Şimdi yeni bir senaryomu devreye sokuluyor o zaman. Demek ki bir kaç yıl sonra bugünkü iktidar tarafından hazırlatılıp halk oylamasına sunduğu ANAYASA da tu-kaka olacak. Bu böyle sürüp gidecek yani. “ah şu 82 ANAYASAsı olmasaydı biz bu ülkeyi nasıl talan ederdik” diye düşündüklerini aklıma bile getirmek istemiyorum. Selam ve sevgilerimle

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap