Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Anma

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü

Ömer Sabri KURŞUN Yazar Ömer Sabri KURŞUN
01 Mayıs 2024
Anma, Genel Eğitim, Kutlama, Ömer Sabri KURŞUN
0
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Gün/aydın TÜRKİYEM – Gün/aydın DÜNYA
Bu gün günlerden____

1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ

“Aşağıda ölüm var, yukarıda açlık. Aşağıdaki ölüm olasılık, yukarıdaki açlık kesin.” Bu sözler, Zonguldak’ta meydana gelen bir göçükte arkadaşlarını kaybeden bir maden işçisine aitti.

Tarih boyunca yazılmış sayısız roman, destan, şiir, bestelenmiş sayısız müzik, çizilmiş sayısız resim ve insan emeğinin ürünü olan her şey… Onları üreten insanların eyleme geçme fikri, yani o ilk adım olmasaydı nasıl ortaya çıkardı?..
Mesela Nâzım şiirleri için kalemi eline hiç almasa, Kapital Marx için kendi kafasındaki fikirlerden ibaret olarak kalsa ya da Amerikan işçi sınıfı 8 saatlik işgünü için meydanlara çıkıp o ilk adımı atmasa ve insan merakını, heyecanını yok sayıp, önyargılarını kıramayıp o ilk adımı atmasa muhtemelen dünyamız bugünkünden çok daha kötü bir halde olacaktı…

Hakkında marşlar bestelenen, kitaplar yazılan, sinema filmleri çekilen 1 Mayıs, çalışanların sorun ve taleplerinin gündeme getirildiği en özel gün olma niteliği de taşıyor.

1 Mayıs, alalade bir gün değildir. Dünya işçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günüdür.
Pek çok ülkede dinsel ya da ulusal tatil günlerine “alternatif” olmasa da 1 Mayıs’ın da bir tatil günü olarak “takvimlere” girmesinde, işçi sınıfının müdahalesinin önemli bir payı bulunmaktadır.
Yüzü aşkın ülkede tek ortak bir tatil günü olmasının ise başka bir anlamı olsa gerek. Böyle olduğu için de 1 Mayıs’ın tatil günü olması başka anlamlar taşır. O, sadece bir tatil günü değil, işçi sınıfının dünyanın dört bir yanında aynı ruhu hissettiği gündür. Sermayenin sınır tanımaz saldırısına, vahşiliğine karşı insani ve vicdani bir duruşu temsil eder.
Emek tarihi, düzeltilmesine rağmen ısrarla direnen ve tekrarlanan yanlışlarla doludur.

Küresel kapitalizm sürecinde sınıf kimliği geri plana itilmiş, sınıfsal boyutu olan mücadeleler gücünü kaybetmiştir. İşçi sınıfını ve sınıf temelli hakları temsil eden “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü,” çalışma yaşamına ilişkin sorunların ve hak ihlallerinin yeniden düşünülmesi açısından oldukça önemlidir.

19. yüzyılın son dönemlerinde, Sanayi Devrimi’yle ‘gelişimi’ büyük bir ivme kazanan dünyada işçilerin çalışma koşulları insanlık dışı denecek seviyede ağırdı. Çocuk işçilik son derece yaygındı, günlük çalışma saatleri 15-16 saati bulmaktaydı. Tüm bu ağır şartlar örgütlü bir işçi sınıfının doğumunu da akabinde getirdi. Genel grevlerin yaygınlaştığı bir dönemde, 1 Mayıs 1886 tarihinde Amerika İşçi Sendikaları öncülüğünde iş bırakma eylemi yapıldı. Eylem, günde 12 saat, haftada 6 gün çalışmak yerine, 8 saatlik iş günü talebiyle ortaya çıkmıştı.

Eylemlerin bastırılması sürecinde yaşanan silahlı müdahalede 4 işçi hayatını kaybetti, akabinde yapılan yargılamalardaysa 4 işçi idam edildi. Hayatını kaybeden işçilerin cenazeleri yüz binlerin katılımına sahne oldu.

Bu vahim olaylardan 3 yıl sonra Paris’te toplanan II. Enternasyonal, Kuzey Amerikalı işçilerle dayanışma içinde olmak adına 1 Mayıs tarihini ‘Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’ kabul etti. II. Enternasyonal’den bu yana 1 Mayıs dünyanın pek çok ülkesinde resmî adı farklı şekillerde anılıyor olsa da ‘İşçi Bayramı’ olarak kutlanıyor. Yaşadığımız topraklardaysa 2009’dan bu yana resmî tatil olan ve ‘Emek ve Dayanışma Günü’ adıyla kabul edilen 1 Mayıs, 70’li yıllardan bu yana birçok tartışmaya da konu oldu. Özellikle 1977’de 34 kişinin hayatını kaybettiği, 134 kişinin de yaralandığı devasa kutlama, tarihe ‘Kanlı 1 Mayıs’ diye geçti. Devamında 70’li yıllarda 1 Mayıs Meydanı olarak da anılan Taksim Meydanı yasakları ortaya çıktı. Ve halen bu yasak üzerine inatla basılıyor…

Osmanlı’da 1 Mayıs ilk kez 1911’de Selanik’teki tütün, pamuk ve liman işçilerince kutlandı. İstanbul’daki ilk kutlama ise 1912’de yapıldı.
Osmanlı’nın ardından, Cumhuriyet döneminde Sovyetler Birliği ile dostluk ilişkisi çerçevesinde 1 Mayıs 1922’de Ankara’da İşçi Bayramı olarak kutlandı. Resmi olarak kutlanması ise ilk kez 1 Mayıs 1923’te oldu..

Günümüze geldiğimizde, işçi sınıfının küresel olarak yaşadığı sorunların değişiklik göstermediğini görüyor, duyuyor, basından zaman zaman izliyor çocuk işçiliği, mevsimlik tarım işçileri ve göçmen/mülteci işçiler sorununun ne boyuta geldiğini anlıyoruz… Bu grupların sorunlarının arasında öne çıkan konu kuşkusuz kayıt dışılık oluyor. Kayıt dışılık her tür güvenceden ve dolayısıyla haktan yoksun olmak anlamına geliyor.

Türkiye’de yaşayan ve çalışma çağında olan milyonlarca yabancıdan çalışmak için başvuru yapan 115 bin 837 yabancıya çalışma izni verildi. Bu kişilerin ise yalnızca 34 bin 573’ü Suriyeli. Türkiye’de 17 Nisan 2020 itibariyle 3 milyon 583 bin 584 Suriyelinin yaşadığını ve bu kişilerin yaklaşık 1,8 milyonunun çalışma yaşlarında (18-64) olduğunu biliyoruz. Bu bilgi çerçevesinde de kayıtlı çalışan Suriyeli sayısının ne kadar az olduğunu ve Suriyelilerin kayıt dışı istihdama ve bunun olası sonuçlarına mahkûm edildiğini söylemek mümkün. Bu sonuçların arasında idari para cezası (hem çalışana hem işverene) hatta sınır dışı ihtimali dahi bulunuyor. Hukuk sistemimizde tanımlı dört uluslararası koruma statüsünden ikisi (mülteci ve ikincil koruma) çalışma izni alma şartından muafken, diğer ikisi (geçici koruma ve şartlı mülteci) çalışma izni almak zorunda bırakılmıştır. Ayrıca bu kişiler çalışma iznine ancak statülerini kazanmalarını takip eden 6. ayın sonunda başvurabilmektedir. Türkiye’ye iltica eden kişilerin hemen hemen hepsinin geçici korunan ya da şartlı mülteci oldukları düşünüldüğünde çalışma izni muafiyeti sağlanan sığınmacı olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Türkiye’de her yıl Nisan-Eylül döneminde 1 milyonu aşkın mevsimlik tarım işçisi ikamet illerinden ayrılarak 52 ilimize göç ediyor ve tarım işçisi olarak çalışıyor. Çalışanların beraberindeki çocuklar da kesinlikle yasaklanmış olmasına rağmen ağır-tehlikeli işler[4] statüsündeki tarım işlerinde çalıştırılıyor. Bu çocuklarımızın sayısının 400 bin civarında olduğu gözüküyor. Mevsimlik tarım işlerinde mülteciler de yoğun olarak çalışıyor ve mülteci çocukların da dâhil olmasıyla bu sayının daha da yükseldiği tahmin ediliyor.

Çay hasadı ile yeniden gündeme gelen yabancı işçiler sorunu da bu sürecin bir diğer görünmez parçası. Ağırlığı Gürcü ve Azerilerden oluşan 40 bin işçinin de ‘turist’ vizesiyle her yıl Türkiye’ye geldiği ve ortalama 45 gün Türkiye’de kayıt dışı olarak çalıştıkları artık açıkça ifade edilmeye başlandı.
Mevsimlik tarım işçileri asgari yaşam standartlarının altında yaşıyor ve çalışıyor. Bu durum, kuşaklar boyunca devam eden bir sorun olarak karşımızda duruyor.

Çocuk işçiliği taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ve yasalarımıza göre kesinlikle önüne geçilmesi gereken ciddi bir sorundur. 2 milyona yakın çocuğumuzun hayatın çok farklı alanlarında çalıştırıldığını görüyoruz. Çocukların çalıştırıldığı alanların büyük bölümü Türkiye’nin ortadan kaldırmayı taahhüt ettiği (sokakta çalıştırılma, tarım ve küçük-orta ölçekli ağır koşulları içeren) işlerdir. TÜİK tarafından paylaşılan verilere göre tarım işlerinin durduğu ve okulların açıldığı dönemde dahi çocuk işçi sayısı 720 bin olarak kayıtlara geçtiği söyleniyor…

Bugün geldiğimiz noktada açık olan bir gerçek, Türkiye’de emek örgütlerinin maalesef yeterince güçlü olmadığı. 14,1 milyon işçiden yalnızca 1,8 milyonu; 2,5 milyon memurdan ise 1,7 milyonu sendikalı. Bu durum 1 Mayıs’ların en önemli sloganına aykırılık teşkil ediyor: “Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!”

Bu duygu ve düşüncelerle; gelişmekte olan ülkemizin büyümesi, ilerlemesi ve hedeflerine ulaşmasında, kalkınmasında ve ilerlemesinde alın terleriyle mücadele eden tüm işçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü yürekten kutlar, bütün emekçi kardeşlerimi sevgiyle selamlar, aileleriyle birlikte sağlık ve huzur içerisinde nice yıllar dilerim.

Bu 1 Mayıs’ta da çağrımız; emeğiyle hayatını kazanan ve hayatın devamını sağlayan herkes için hakça bir düzen, onurlu bir yaşam.
Ekonomik krizin faturasını ödememek için haydi işçi kardeşim, omuz omuza haykıralım.
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!..
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun…

#öskurşun#

Paylaş
Etiketler: 1 mayısemek ve işçi günüküresel kapitalizm
Önceki Yazı

Nefes Almak

Sonraki Yazı

Mezarlıktaki Hortlak

Ömer Sabri KURŞUN

Ömer Sabri KURŞUN

İlişkili Yazılar

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
Anma

Iskaladığımız Günler, Iskalanan Hayatlar

03 Aralık 2025
5k
İbadetler Günahları Siler mi?..
Din ve Ahlak

İbadetler Günahları Siler mi?..

28 Kasım 2025
5k
24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlu Olsun
Eğitim & Kültür

24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlu Olsun

24 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı
Mezarlıktaki Hortlak

Mezarlıktaki Hortlak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap