Sağlık Bakanlığı, takdir edilecek bir çalışma sergiliyor!
Ben inanıyorum ki bu çalışma İMKANLAR dahilinde kİ bir çalışma!
Kendisine verilen YETKİ çerçevesinde ki bir çalışma..
Siyasi olmayıp, bürokrat geleneğinden gelen bir çalışma…
Görev, sorumluluk ve de emre itaat şartlarında sağlanan bir çalışma..
Siz ne derseniz deyin..
Ben siyasi bakmıyorum! Orası siyasileri ilgilendirir. Çalışmaya bakıyorum ve takdir ediyorum.
İnşallah başarılı olur. Kafasının arkasında soru işaretleri bırakacak olaylar gelişmez. Zira atılacak her adım, yapılacak her çalışma, alınacak her önlem halkımızın sağlığı, sıhhati, hayatta kalması içindir.
Bakınız Solunum cihazımızın henüz yüzde 60’ının kullanıldığını, yüzde 40’nın ise boş olduğunu söylüyor! Aslında bunun bir başarı olduğunu söylemiyor, tam aksine dikkat çekiyor! Zira kronik hasta sayımızın henüz 5 bin civarında olduğunu ima ediyor! Bu oran büyüdüğünde (ki her geçen gün ikiye katlıyor) anında dolacak, solunum cihazı yeterli olmayacak! İnanın bana haftaya sıkıntı büyük!
Almanya da bu oran nedir biliyor musunuz? Yüzde 9 !
Evet bizde solunum cihazlarının doluluk oranı %60, Almanya’da %9 !
Bunu söylemek bile cesaret işi!
Tüm yetkileri elinde bulunduran Cumhurbaşkanına rağmen böyle bir açıklama, her yiğidin harcı değildir.
Belki içinizde Sağlık Bakanı’nı istifa etsin diyenler var!
Peki, gelecek olan, bu şartlarda bundan daha cesaretli olacak mı?
Konuşabilecek mi? yaptırabilecek mi? Bu kadar şeffaf olabilecek mi?
Suçlamadan önce dönün, sesiz kalan, konuş(a)mayan diğer Bakanlara bakın!
Ne kadar şeffaf, görevi ile ilgili ne kadar bilgi sahibi olduğuna bakın!
Vatandaş ile arasına koyduğu mesafeye, halk arasında ki itibara bakın!
Sağlık Bakanı’nı öyle değerlendirin!
Gün; ölüm kalım günü!
Yağcılık, yağdanlık, görmezden gelme zamanı değil. Dobra dobra konuşma zamanı. Ateş düştüğü evi yakıyor! Dünya’yı kasıp kavuran, yaşlılar başta olmak üzere önüne geleni solunumsuz bırakarak öldüren Coronavirüs (COVID-19)’un tek korkusu temizlik.. Hijyen.. Dikkat.. Ciddiyet..Önlemlere riayet..
Gerisi Allah’ın takdiri.
Ne CHP ne de İYİ Parti bunun üzerinden rant sağlama peşindeler. Öneri ve tekliflerle ellerinden geleni yapmak, alınan kararlara destek vermek istediklerini deklare ettiler. Ancak yapılan yanlışlarda da ikaz etmek, yol gösterici olmak, elini taşın altına sokmak istediklerini açık ve net olarak dile getirdiler.
Yani Türkiye bir bütün.
Türkiye halkı kenetlendi.
Virüsü yenmek için her şeyi yapmaya hazır.
Kader deyip üzerine yatmıyor.
Araştırıyor, projeler üretiyor, tahliller yapıyor, ilim & bilim ve irfan yuvası üniversitelerimiz harıl harıl çalışıyor. Bir canı kurtarmanın kutsallığının farkındalar.
Sağlık ordumuz görev başında.
Çoluk çocuğunu en yakınlarına bırakmış, canını feda edercesine görevinin başında.
Uyku yok, ölüm korkusu yok, aile yok. Bir tek düşünceleri var!
Virüs almış bir kişiyi hayata döndürmek. Ailesine kavuşturmak.
Hem de canı pahasına!
Sağlık çalışanları ordumuza Allah güç, kuvvet versin. Ailesine çoluk, çocuğuna bağışlasın. Kolay değil COVID-19 ile yüzyüze, içiçe çalışmak.
Sözün Özü!
Büyüksünüz sevgili sağlıkçılarımız.
Medarı iftiharımızsınız.
Canınıza kasteden eller kırılsın.
Umarım tez zamanda sorunlarınız çözüm bulur, hem siz rahat edersiniz, hem de hizmet verdiğiniz sektör rahata kavuşur ve Batılı ülkeler arasında ki yerimizi alırız.
Siz bunu hak ediyorsunuz.
İyi ki varsınız. Sizi seviyorum.
gazete2000@hotmail.com