Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Eren ERDEM

Zihniyet Devrimi (I)

eren_erdem Yazar eren_erdem
03 Haziran 2009
Eren ERDEM
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İslam’ın yozlaştırılma süreci, Hz. Peygamber’in vefatı ardından; geriye ilk miras bırakan ‘’halife’’ ile başlamaktadır. Bu süreci değerlendirirken çoğu düşünürün düştüğü hata; bunun ‘’doğal’’ bir süreç olduğu yönündeki yaklaşımdan ileri gelmektedir.

 

Ben ise aksini savunmaktayım. Bunun temel nedeni ise; halka sunulan yaklaşımın üretemeyeceği kadar ‘’kamucu’’ olan zihniyetin, doğal olmayan etkenler ile bu noktaya ulaşacağı gerçeğinden ileri gelmektedir. Şöyle bir ifade kullanmak gerekir ki; ‘’İnsanlara NAMAZ diye dayatılan SALAT, NAMAZ değildir!’’. Hatta daha önemli bir nokta ise; ‘’Salat’’ın kesinlikle uygulanmadığı ve bu nedenle ‘’Doğu Halkları’’nın zulüm ile bu denli içli dışlı olduğunu söylememiz mümkündür. Elbette, bu söylemimiz ‘’Namaz yoktur’’ gibi bir sonuca bağlanmamalıdır. Çünkü; savunduğumuz görüş, Salat’ın Namaz olmadığı, Namaz’ın Salat’ın sembolü ve temsili olduğu yönündedir.

 

Bu çalışma da, SALAT kavramının anlamına işaret etmek ile birlikte, SALAT ve BEYT kavramlarını birlikte inceleyeceğiz. Aynı zamanda, hayati bazı noktalara atıflar yapmak sureti ile, muhatapları göreve davet edeceğiz!

 

Allah’ın Resulü Muhammed (a.s.)’ın tebliğ ettiği anlayışın yayılma sürecinden önce, Mekke’de egemen olan hakim anlayış, ortaçağ feodalizminden pek farklı olmayan, ‘’Sömürüye dayalı’’ şer odaklı bir sistematiğe sahipti. Hatta pek çok insanın bildiği, ‘’Diri Diri kızları toprağa gömme’’ eylemi dahi bu sömürüye dayalı türemiş bir yaklaşım idi. Dönem koşulları dahilinde, Efendiler-Köleler arası ayrım aşılamıyor, sömürülen halk gitgide ekonomik alanda sefilleşiyor idi. Bu süreç dahilinde, herhangi bir efendiye borcu olan biri, borcuna karşılık olarak; öz kızını efendiye ‘’cariye’’ olmak sureti ile teslim etmekteydi. Bu sistem o kadar kalıplaşmış ve sağlam temellere oturmuştu ki, egemen sınıf karşısındaki halk, kız çocukları olur olmaz, alnına leke sürmeme adına kızlarını geri plana atmaktaydılar. Mevcut inançları gereği evlatlarını öldüremiyor, diri diri gömüyorlardı! Çünkü; bu sistem değişmeyecek, kızları nasıl olsa cariye olacaktı!

 

Kaldı ki;

Diri diri toprağa gömülen kıza, hangi günah sebebiyle öldürüldüğü sorulduğunda, Tekvir 8-9

 

İfadesine baktığımızda, kendisine soru sorulan kızın ‘’hangi günah’’tan ötürü gömüldüğü biçiminde bir atıfla, bir ‘’neden’’ in varlığı ortaya çıkartılmaktadır. Bu bir gelenek idi demek, tarihi gerçekleri bertaraf eden ‘’kasıtlı’’ bir söylemdir! Tarihin hiçbir safhasında böyle cani bir gelenek var olmamıştır! Hele ki, böylesine sapık gelenekleri olan bir toplumun İslamlaşması ‘’imkansızdır’’. Bu olay, mevcut sisteme dayalı olarak ortaya çıkmış bir ‘’doğal sonuç’’tur.

 

Peki, Muhammed (a.s.); ilk halka seslenişinde (Safa ve Merve tepelerinde) belirttiği gibi;

 

Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla… Hamt, âlemlerin Rabbi Allah’adır. Rahman’dır, Rahîm’dir O. Din gününün Mâlik’i, sultanıdır O… Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Dosdoğru giden yola ilet bizi… Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerlerine gazap dökülmemişlerin, karanlık ve şaşkınlığa saplanmamışların yoluna… (Fatiha Suresi)

 

Allah’a kulluk ile efendilere kulluk arasında temel bir ayrım varmıydı ? Kul nedir ? Ne demektir ?

 

Hz.Muhammed’in, halka ilk beyan ettiği sure, Fatiha suresidir. Bu başlangıç suresi ve İslam’ın amentüsü’dür. Çünkü; bu surede kullanılan üslup ve tavır ile, mevcut irade bünyesinde üretilen ‘’Allah dışı unsurlara kulluk’’ olgusu temelde reddedilir. Sonrasında, Allah’a kulluğu tescilleme ve doğruya yönelme hususunda yardım talebi vardır. Dönemin koşulları dahilinde, SÖMÜRÜLEN ve EFENDİLERE KUL haline getirilen halkın içinde bulunduğu vahim durum karşısında, ana çıkış; sadece Allah’a kul olma noktasındadır.

 

Hemde durum öylesine vahimdir ki; Mekke bir puthane haline getirilmiş, ticari gaye uğruna sayısız put üretilmiştir. Üstelik o toplum; Allah’a inanan, putları aracılar olarak gören bir toplumdur. Zaten temel kabul sıkıntısı; ARACISIZLIK sıkıntısından ibarettir.

 

Sömürü sistemi içerisinde, köleleştirilip, dini baskı ve tahakküm ile esarete mahkum edilen halkın tepkisi ortadadır. Kız çocuklarını diri diri gömme eylemi, çaresizliğin ve ümitsizliğin son noktada olduğunun en net delilidir. Bu bağlamda, içinde bulundukları sistemin değişmeyeceğine olan inancın gücünü görebilmekteyiz.

 

Öte taraftan, sosyolojik olarak ele aldığımızda, o toplumun gelenekperest bir toplum olduğunu görmekteyiz. Süregelen tarihi birikimi takip eden, selefperest bir toplumun üreteceği ana dinamikler, bu denli bastırılmış olabilir. Bu tarihsel verilerin doğruladığı bir realitedir.

 

Muhammedi çıkış düzene, adalet merkezli bir başkaldırıdır! Özellikle günümüz yozlaştırılmış perspektiften bakıldığında kesin suretle idrak edilemeyen bu realite, içi vahyin verileri ile doldurulduğunda kendisini ayan beyan ortaya koyan bir gerçekliktir. Nedenlerine gelirsek;

 

Mevcut düzenin İLAHLARI, ilk maddede reddedilmiştir!

 

Bu eylem kilit bir eylemdir!

 

Ancak, ilah kavramını açmamız gerekiyor;

 

La ilahe İllallah.

 

Bu ifadeyi sıkça kullanırız.

 

La : yoktur-yok

İlahe : Mabud, tapınılan, Tanrı, Egemen, Hakim

İllallah : Sadece Allah

 

Sıralaması size kalmış…

 

Temelde, Muhammedi çıkışın ilk takipçilerini ve bu kişilerin sonlarını düşündüğümüzde de aynı sonuca varırız. Bu ahlak, 3. halife ardından yozlaştırılmaya başlamış, Muaviye sürecinde tamamen yok edilmiştir. Emevi süreci; İslam Dininin bütün ana dinamiklerinin safdışı bırakıldığı dönemdir. Bu dönemde, bütün kavramlara müdahale edilmiş, İslam bir ritüeller dini haline getirilmiştir…

 

Devam Edecek…

Paylaş
Etiketler: dininsantoplum
Önceki Yazı

Amerika Kritik Dönemece Girdi

Sonraki Yazı

Memur Hastalığını Duydunuz mu ?

eren_erdem

eren_erdem

İlişkili Yazılar

Eren ERDEM

Nurjuvazi’ye Tokat!

10 Haziran 2011
5k
Eren ERDEM

Soros’un İmamları!

13 Nisan 2011
5k
Eren ERDEM

Adaletin ”A”sı

30 Mart 2011
5k
Eren ERDEM

Dersimiz Maun Suresi

05 Ekim 2010
5k
Sonraki Yazı

Memur Hastalığını Duydunuz mu ?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap