Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ŞENGÜL

Yüzde 49 Ne Anlama Geliyor?

Hüseyin ŞENGÜL Yazar Hüseyin ŞENGÜL
08 Mayıs 2017
Hüseyin ŞENGÜL
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Anayasa değişikliğine nasıl hayır demek için bir araya gelinebilmişse, cumhurbaşkanlığı seçimi için de aynı gerekçeden hareketle bir araya gelinebilir. Dikkat edilirse, gerekçeler demiyorum, gerekçe diyorum.

Anayasa referandumu bize iki veri tabanı veya sonucu çıkardı: (yuvarlak rakamla) Yüzde 49 hayır ve yüzde 51 evet.

Anayasa referandumu, siyasi tarihimizin kilometre taşlarından biridir. Kilometre taşı, bir yol çağrışımı yapıyor ama sözünü ettiğim yol, hiç de düz değil. Bir hayli inişli çıkışlı, az buçuk sağa sola dönüşlü cumhuriyet döneminin yolu bu kez, keskin bir viraj almış durumda. Virajın yönü, mevcut çarpık kapitalizmin bu kez siyasal İslam soslu ve ‘devletleşmiş’ otoriter bir iktidarla temsili.

Dün iyi değildi! 12 Eylül’ün ve 90’lı yılların vahşetini bilmeden bugüne dair sağlıklı politikalar üretilemez. O kanlı yılları birer parantez kabul edersek, bir yığın demokrasi sorunumuza rağmen yine de bir ölçüde ağır aksak işleyen bazı demokratik değerlere sahiptik. İnsan elindekinin değerini kaybedince daha iyi anlar misali, bunun böyle olduğunu bugünlerde daha iyi anlıyoruz. Ve görünen o ki, yarınlarda bu sorun daha bir derinleşecek, yaşam alanlarına ve hukuka dair daha bir daralma yaşayacağız.

Evet kesimi devletin bütün imkanlarını kullandı. Hayır kesimi baskılandı. HDP’nin eş başkanları da dahil kimi milletvekilleri hapse atıldı ve partinin birçok sandık temsilcisinin bile görevi iptal edildi. OHAL şartlarında anayasa referandumuna gidildi. Ve bütün bunların üzerine tüy dikercesine, YSK’nın kanunu çiğneyen kararında düğümlenen sorunlu bir seçim yaşandı.

Sonuç?

Bu kadar seferberliğe rağmen yüzde 48,6 hayır çıkmasını engelleyemediler.

Çok şaşırdılar!

Sevinemediler!

Yüzde 51,4 oranında evet denilmiş bir anayasa, siyasal ve hukuki olarak taşınabilir değil. Bu anayasa değişikliğine meşruiyet açısından toplum rıza göstermedi. Sorunlu bir yüzde 51,4 oranının, kanuni olmanın ötesinde bir kapsayıcılığı yok. Bu referandum bir meşruiyet problemi yaşıyor ve yaşayacak da.

Yüzde 49 kanunen değil ama toplumsal muhalefet açısından kazanılmıştır.

Bundan sonra sorun, bu muhalefetin yapısının ve etkisinin cumhurbaşkanlığı seçiminde de devam ettirilmesidir.

Peki nasıl?

Bunun bir formülü yok.

Ancak elimizde verileri var. Bütün mesele, siyasal hayatın akışında bu verileri iktidar amacına yöneltmektir. Yani cumhurbaşkanlığını almaktır!

Mümkün mü?

Klasik bir söz olacak ama, imkansızı iste!

Bence mümkün.

Bu hususa dair onlarca görüş, fikir vardır, olmalıdır.

Ne yapmamalı?

Bana göre şimdilik bildiğim birkaç husus şöyle:

Yapılmaması gereken ilk şey, evet kesimini demokrasi karşıtı, hayır kesimini demokrasi savunucusu olarak nitelendirmemektir. Evet ve hayır tercihi, demokrasiye dair şu veya bu şekilde siyasal sonuçlar ortaya çıkarırken, bu tercihi, oy veren seçmenin siyasal kimliğine indirgeyerek onu demokrasi karşıtı veya taraftarı olarak nitelemek epeyi yanıltıcı olduğu gibi, Erdoğan’ın de işine gelen bir yorum olur.

Yapılmaması gereken bir başka önemli şey, bu yüzde 49’dan bir sentez çıkarmaya çalışmaktır ki, bu ayrıştırıcı bir çabadır. Yüzde 49’un tercihini sentezlemeye çalışmak, yukarıda da ifade ettiğim gibi, hayır kesimini demokratik olarak kategorize etmek demektir.

Neden?

Yüzde 49, birbirinden çok farklı siyasal bileşenlerden oluştu. Hayır tercihi, bileşenlerin ortak paydasıydı. Dikkat edilirse bu paydanın kendisi ne bir ideolojidir, ne siyasettir. Hayır, yalnızca bir tavırdır ama sonuçları siyasala ait olan bir tavırdır. Herkesin hayır’ı, kendine göre ideolojisini, siyasetini, marjinal tepkisini kendi içinde taşır. Dolayısıyla hayır, bir siyasi taşıyıcılığı olmakla birlikte bir siyasal sentez değildir ve olamaz da!

Hayır kesiminin bileşenleri çok çeşitli. CHP, HDP, MHP’nin çok büyük bir kesimi, Saadet Partisi, az sayıda olsa da AKP kesiminden (bunların bir kısmı da sandığa gitmedi) seçmenler ve birçok sol parti ve gruplar.

Yüzde 49 kimsenin uhdesinde değil. CHP’nin hayırdaki (nitelikli) niceliği başta olmak üzere, her bir hayır tercihini yapanların sonuca önemli ve görmezden gelinemeyecek katkıları oldu. Bu anlamda kimse birbirini ötelememeli ve küçümsememeli. Başta CHP olmak üzere hayır muhalefetinin her bir parçasının üzerine önemli görevler düşmekte.

Erdoğan’ın bütün umudu, işte bu hayır bileşenlerinin cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak bir tavır gösterememesi üzerinedir. Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı (başkanlık) seçimlerinde Erdoğan bütün seçim siyasetini hayır kesiminin farklılıkları ve tezatlıkları üzerine kuracak.

Aslında bu Erdoğan açısından isabetli bir stratejidir çünkü yüzde 49’un siyasal farklılıkları, çatıştırılmaya müsait yapılar taşımakta.

Ne yapmalı?

Anayasa değişikliğine nasıl hayır demek için bir araya gelinebilmişse, cumhurbaşkanlığı seçimi için de aynı gerekçeden hareketle bir araya gelinebilir. Dikkat edilirse, gerekçeler demiyorum, gerekçe diyorum. Tıpkı referandumda kimin hangi gerekçeleri olursa olsun, bütün bu farklılıkların ortak paydasını “hayır” tercihi oluşturmuşsa, aynen bunun gibi kimin hangi gerekçeleri olursa olsun bütün bunların ortak paydası, Erdoğan’ı bir daha cumhurbaşkanı seçtirmemek olmalıdır.

Amacımız, anayasa değişikliğinin getirdiği otoriterleşmeyi, tekleştirilmiş yönetimi reddederek güçler ayrılığını yeniden tesis etmek vb. değerleri yeniden inşa etmek değil mi? O halde bunun yolu öncelikle Erdoğan’ı veya onun işaret ettiği birini (ki, bu mümkün değil) cumhurbaşkanı seçtirmemektir.

Peki, yüzde 49 nasıl bir politik ana fikir geliştirecek, kimi işaret edecek de oyunu en az 2 puan artırarak adayını cumhurbaşkanı seçtirecek?

Bu son derece zor bir soru ve bunun cevabını şimdiden vermek mümkün değil. 2019’a zaman var ve köprünün altından daha çok sular akacak. Ancak yine de şimdiden yüzde 49’un tavrının nasıl sürdürülebilir olduğu konusunu da düşünmek gerekiyor.

Nasıl bir cumhurbaşkanı adayı sorusu için birkaç görüşümü belirteyim. Bir kere bu aday, Erdoğan’ın yaptıklarını yapmayacak birisi olmalıdır. İkincisi, bu aday anayasa değişikliği ile getirilen yeni sistemi reddetmeli ve kazandığında, anayasanın bu antidemokratik maddelerini değiştirmeyi taahhüt etmelidir. Üçüncüsü, bu adayın partili ve hele bir partinin başkanı olması şartı getirilmemelidir. Çünkü bu daraltıcı bir anlayıştır, parçalayıcı bir anlayıştır ve cumhurbaşkanlığı seçimini partiler arası siyasi bir seçim düzeyine indirgemektir. Dördüncüsü, bu adayın siyasi kimliği kadar seçilebilirliği de önemlidir. Bu konu geçmişteki Ekmeleddin İhsanoğlu meselesine de döndürülmemelidir.

Deniz Baykal’ın CNN’deki açıklamalarında bazı doğruluk payları olmakla birlikte, bu doğruları kendine alan açma gerekçeleri olarak kullanması, onulmaz bir siyaset yapma anlayışındaki rahatsızlığının kronikleşmiş ifadesidir.

Durumun epeyi problemli olduğu bir gerçek.

Hayır bileşenleri içindeki Kemalistler ve hayırcı MHP’nin HDP ile siyasal tezatlık teşkil ettikleri çok açık. Ancak siyasal hayat bize bu tezatlıklara rağmen hayatımızı temelden etkileyecek bir anayasa referandumunda ortak bir tercihte bulunma pratiğini yaşattı. Bu pratik cumhurbaşkanlığı seçimine taşınabilir. Çünkü, önümüzdeki siyasal görev bizi daha geriye götüren ve hatta totaliterleşmenin nüvelerini taşıyan bu sisteme karşı durmayı gerektirmektedir.

Gerçekten kaçış yok. Erdoğan cumhurbaşkanı seçtirilmemeli. Bu anayasa değişikliği maddeleri kadük edilmeli ve yeni anayasa yapmaya yol açılmalıdır. Yeter ki onun gereği politikalar üretilebilsin. (HŞ/EKN)

Paylaş
Etiketler: anayasaanayasa değişikliğiHukukisiyasal
Önceki Yazı

Mavi Hayatlar

Sonraki Yazı

Annem Toprak – Kızım Toprak Toprak Ana Günün Kutlu Olsun…

Hüseyin ŞENGÜL

Hüseyin ŞENGÜL

İlişkili Yazılar

Yeni Bir Anayasa (mı?)
Hüseyin ŞENGÜL

Yeni Bir Anayasa (mı?)

17 Eylül 2023
5k
Çivisi Çıkmış Dünya
Hüseyin ŞENGÜL

Çivisi Çıkmış Dünya

09 Temmuz 2023
5k
Prens ve Hayal Kırıklıkları
Hüseyin ŞENGÜL

Prens ve Hayal Kırıklıkları

11 Haziran 2023
5k
28 Mayıs Seçimi Üzerine
Hüseyin ŞENGÜL

28 Mayıs Seçimi Üzerine

01 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

Annem Toprak - Kızım Toprak Toprak Ana Günün Kutlu Olsun…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap