Dinginliğin katmerleştiği temmuz pazarı evde dinlenmekte iken birden balkondaki kafesin boş olduğu gözüme, ordan da yüreğime ve beynime çarptı!
Sonrasında acı umarsızlığıyla karabasan oldu çevremizde. Eşimle birlikte şaşırdık! Kafesine kezlerce baktık. Yok, yok. Yuva bomboş! Birliktelik, mutluluktu bir bakıma. Onsuz kalmanın sessizliği; gözyaşı, acı oldu dakika dakika!
Anılar yine şeritleşti beynimde. Acılar depreminde Gülçiçek / Anılar tomurcuğu yine çiçek çiçek. Birlikteliğimiz süresince gönülgücü (moral) verirdi. Zaman zaman kimi sözcükler yanı sıra “Günaydın, öpüş babacığım.” Sözcüklerini esirgemezdi. Uyuduğumda o da kestirirdi. Soğukta titreyen, sıcakta gerinen, yaşam çizgimde nazar boncuğum oldu göz göz. Bir olmak için koşardık birbirimize. Acıda sevinçte, soğukta sıcakta yine birlikte. Eve gelince gözüm hep onu arardı!
Çicero’nun düşüncesiyle: “Acı tanımamış olmak, büyük bir acıdır.” Ne ki, ne kadar acıyı tadarsanız tadınız, yeni bir acı yine de çok acıdır. Bunu tadanlar bilir. Ok yaydan çıkarcasına uzaklaşmış. Birkaç kez uçuşu gözümüze çarptı. Ancak aşağılardan beşinci kata gelmesi olanaksızdı. Komşular durumumuzu gördüler. Acıyı karınca kararınca paylaşanlar oldu. Mahallenin çocuklarını görevlendirdik. Bir türlü bulunamadı. Yüreğe çöken acı, saatlerce bitmek ve çekilmek bilmedi. Çöreklendi de çöreklendi!
Beş saat kadar sonra balkonda çay içerken gözüm karşıya takıldı. Görür gibi oldum. Gözlerime inanamadım! Tekrar tekrar baktım. Evet o dönmüştü! Mucize gerçekleşmişti! Eşime kuşun döndüğünü gösterdim. Baktı ve ilkin o da inanmadı! Yineledim, anlaşıldı. Kalktı, muhabbet kuşumuz, (Gülçiçek) omuza kondu. İçeri aldık. Bana geldi ve dudağımı ısırdı. Hem suçlu hem güçlü olarak. Kuş yuvaya dönmüştü.
Birkaç yıl sonra nakil isteyerek Tekirdağ’dan Edirne’ye atandım. Orada da birkaç yıl bize gönül gücü verdi. Ne ki büyük Marmara depreminden birkaç gün sonra esen yelin perdeleri aramalasıyla karanlığa karıştı! Günlerce acısı yüreğimde yer etti. İşte asıl o zaman gözyaşı karanlığım oldu!
Gözyaşı karanlığımdır
Sekiz yıllık yaşamdaşlığı
Engin mutluluktu bir bakıma
Acılar denizinde gözyaşım gülçiçek
Dünden bugüne ulaştı yakınıma
Anılar tomurcuğu açıldı çiçek çiçek
Gönülgücü verdi bana
Gölge etmedi hiç mi hiç
İki candan indik bir cana
Yediğimde benimle yedi
Sakınmadık sevgiyi birbirimizden
Uyuduğumda o da kestirdi.
Telefon başında birlikte
Televizyon karsında bir arada
Canımdı, bir tanemdi, kekliğimdi
Soğukta titreyen, gerinen sıcakta
Göz göz nazarlığımdı evde
Her şeyi duyardı, sezerdi
Birlik için koşardık birbirimize
İçime ılık ılık akan pınardı
Acıda, sevinçte yine birlikte
Canımdı, ciğerimdi, gülçiçeğimdi
Acıda bakışır, sevinçte coşardık
Karanlığın fırtınalaştığı günümde
Ninem bakışlı, yürek yakışlıydı.
Ağustos gecesi sarsıldı Marmara
Yorgunlukla dinginlik iç içe
Gecenin kör karanlığında
Çığlık çığlık bağırdı
O da duyarlıydı insanca
Sonrasında karanlıkla özdeşleşti
Acı kanat kanat beynimde
Yıldırım oldu çaktı
Onsuz sessizlik yüreğimde
Yaşamı sevdiğince özgürlüğü de sevdi
Yapısı gereği canın can parçasıydı
Kendini de bitirdi, beni de.
Dün sevginin adıydı
Bugün kaybetmenin karanlığı
Dize dize sevdim onu
Karanlıkta yitirdim
Oldum olası sevmem karanlığı
Veda bile etmeden
Bir ağustos gecesinde gitti
O şimdi yok
Gözyaşı karanlığımdır şimdi.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.