Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ahmet AY

YSK’nın Vetoları Ne Anlama Geliyor?

Ahmet AY Yazar Ahmet AY
21 Nisan 2011
Ahmet AY
2
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Kendisini zor durumda bırakmak için (olmayan) sorunlar var edip bununla ayağına değil beynine nişan alan başka bir millet, başka bir ülke bilen varsa göstersin ben de bu söylediklerimi geri alıp özür dileyeyim.

Bir ülke düşünün ki bırakın kazançları engellemede, kayıplara yol açmada en başta gelen kurumu yargı, yargı kurumları arasında da yüksek yargı olsun… İnsanlar makam ve mevkii ne olrsa olsun ideolojik düşününce hak, hukuk, adalet, yemin, iş/görev namusu vs. değerleri bir tarafa bırakılabiliyorlar.

Geçmişinden ibret al(a)mayan ülkeler geleceklerini şaşı bakışlarla düzeltemezler, düzenleyemezler.

Neyi, neden ve niçin yaptıklarını bilmeyen erk sahipleri sadece kendilerine zarar vermekle kalmazlar, bütün ülkeyi bu çarpık ve küçük anlayışlarına feda edebilirler.

Dünyanın geldiği noktaya bakın;

Arap ülkelerinin yaşadıkları sürece bakın, bizimkiler hala 1940’lı yılların mantalitesini, siyasi atmosferinin beklentisiyle yanıp tutuşuyorlar.

Ya hu uyanın artık, dünya 2000’li yıllara gireli 11 yıl oldu. Artık “eski hal muhal” bunu anlayın. Siz mektep okumuş, hatta üniversite eğitimi almış yaşlı başlı insanlarsınız, farkına varın değişim ve gelişmenin ve bunun önüne geçemeyeceğinizi anlayın artık. Aslında anladınız ama kabullenemiyorsunuz ve bunun mantıksız mücadelesini veriyorsunuz.

Kimi zaman Kürtleri, kimi zaman İslamcıları-dindarları, bazen sosyalistleri-solcuları, bazen de alevi ve diğer farklılıkları sistemin dışına itmenin bu ülkeye kaybını yeryüzünde başka bir halk, başka bir ülke insanlarına yaşatmamıştır.

Ne yani?

1991 seçimlerinde meclise giren Kürtleri yaka paça TBMM çatısı altından çıkartıp cezaevine tıkmanız bu ülkeye neye mal olduğunu görmediniz mi?

Yasakçı zihniyetin vetolarına uğrayan bir genel başkan birkaç ay sonra bu ülkede 9 yıldır başbakanlık yapmıyor mu?

Kapattığınız partiler bu ülkede iktidara gelmediler mi?

Şimdi de Kürtlerin oluşturdukları bağımsız bloğun adaylarını veto ile siyaset dışına itmeniz ne anlama geliyor ve neyin peşindesiniz?..

Allah akıl versin diyorduk ama eksik dua ediyormuşuz;

Allah size de bize de yetecek kadar akıl versin. Bu kadarıyla olmuyormuş. Hele hele yargı mensubu için hiç mi hiç yeterli değilmiş…

Adamlar size gelip sormuşlar; “bir eksik, bir sorun var mı? Varsa tamamlayıp giderelim” diye. Ve sizler de “”hiçbir eksik ve sıkıntının olmadığını” beyan etmişsiniz.

Peki, bu geçen üç günlük sürede fareler evrakları yemediyse eksik olan ne?

Bu eksikler baştan beri var idiyse neden size sorulduğunda “her şey tamam” dediniz. Eğer eksiklikleri yeni öğrendiyseniz o makamda oturmanız doğru mu?

Aynı YSK bir yılı aşkın süredir cumhurbaşkanının görev süresi ile ilgili tek bir şey söylememişti. En son ısrarlar üzerine “zamanı gelince açıklarız” demişlerdi.

Beyler, o “beklediğiniz zaman” hiçbir şekilde gelmeyecek. Siz Sayın GÜL’ün görev süresi sadece “5 veya 7 yıllıktır” derdiniz, demediniz. Sanır mısınız ki gafil avlama misali ani ve dar sürede açıklayacaksınız da Sayın GÜL ve Sayın ERDOĞAN cumhurbaşkanlığı için kapışacaklar?..

Çok beklersiniz. Ben sizi rahatlatayım;

Ne başbakan ve ne de cumhurbaşkanı sizin bildiğiniz ve/ya tahmin ve temenni ettiğiniz gibi cumhurbaşkanlığı için birbirleriyle yarışmayacaklardır. Nasıl olsa Ak Parti’den aday da gösterilmediğime göre kimse bu söyleyeceklerimi “yaranmak içindir yazıyor” da diyemeyecek. (Ama Ak Parti davamın partisidir ve desteğim aynen devam edecek) Onun için kamuoyu beklentisini tatmin eden cevabı ister açıklayın ister “zamanını” bekleyin, onlar kapışmayacaklar. Yani o beklediğiniz “zaman” sonsuza kadar ertelenmiştir.

O halde nedir bu lakaytsızlığınız? Neyin peşindesiniz?

Aslında plan tutmadı,

Derin güçler YSK’nın bu vetolarıyla bölgede birinci parti olan Ak Parti’yi zor durumda bırakıp oy oranını, dolayısıyla milletvekili sayısını önemli ölçüde düşürmek istemişlerdi. Bununla iktidarın devrilmesini ve/ya koalisyona mahkûm edeceklerdi. Ama BDP’nin açıklamaları derin ağabeyleri “bu sefer de yanlış yaptık, dön baba dönelim” demeye sevk etti.

BDP’nin açıklamaları oyunu bozmakla kalmadı, bu derin güçlerin hesaplarında akıl ve izanı yeterince kullanmadıklarını da plan sahiplerine göstermiş oldu. Çünkü BDP’nin “seçimlerden çekiliriz” resti hesaplanmamıştı. BDP’nin seçimlerden çekilmesi bölgedeki milletvekilliklerinin tamamına yakınını İktidar partisi (Ak Parti) alacak demekti. Hatırlayanlar bilir, 1994 yılında benzer durumda bütün belediyeleri Refah partisi almıştı. Aynı durumun bu kez de Ak Partinin lehine olacağı şüphe götürmez. Bu da Ak Partinin tek başına anayasayı değiştirecek meclis çoğunluğuna sahip olması anlamına geliyor. Plan sahiplerinin amacıyla yüzde yüz ters bir sonuç olacaktı.

Ancak planı yapan derin güçler yedek planı da tedbir olarak tutuyorlardı. Bu süreçte yaşanacak olanlardan hükümeti sorumlu tutup farklı bir yara açma amaçları tuttu. Hem de cana mal olacak şekilde.

Süreci normalleştirmek isteyen siyasilerin yanı sıra sayın cumhurbaşkanı da devreye girip BDP eşbaşkanı Sayın Selahattin DEMİRTAŞ’ı köşke davet etti. DEMİRTAŞ tereddütsüz kabul etti. Ancak tetikte bekleyip tetiği çekenlerin cana kıymasıyla süreç sabote edildi ve DEMİRTAŞ köşk yerine cinayetin işlendiği ilçeye gitmeyi tercih etti. Önceleri devlet erkânını bu tür görüşmelerde caydırmayı esas alan güçler bu kez 12’den vurmayı başardılar. Bir gösterici öldürülerek DEMİRTAŞ’ı köşke çıkmamaya mecbur! ettiler.

Bununla da kalmadı. Adana’da BDP yanlıları protestolarını bölgenin en güçlü İslami STK’sı olan Mustaz’af Der’e yönelttiler. PKK ile Mustaz’af Der geçmişte kanlı bir savaşın tarafları olduklarını unutmayalım. YSK ile Mustaz’af Der’in alakasını kuramadım. Öte yandan diğer cemaatlere yönelik provokatif sloganların ne hizmet ettiğini iyice düşünmek lazım. Samanyolu TV ve Zaman gazetesinin bu kararı nasıl eleştirdiklerini görmemek mümkün müdür? Demek ki hesap tutmayınca “birileri” başka hesap peşinde…

Kim neyin peşinde?

Diyarbakır’da gençleri yenden sokaklara sürme seçimi gerginliklerle geçirmek isteyen çeşitli güçlerin (bu BDP’den ibaret değil) tam da istediği bir karardı.

Bismil’de olayların/eylemlerin ölümle neticelenmesinin ardında hangi güçlerin çıkacağını merak etmiyorsanız süreci doğru okumuyorsunuz demektir. Çünkü “Diyarbakır üşürse bütün bölge değil grip komaya girer”. Bunu bilmeyen güç derin güç olabilir mi?

Evet, Diyarbakır en sakin haftalarını yaşarken bu süreç seçim sonuna kadar kavga değil çatışmalarla isteyenlerin ekmeğine ballı yağ sürmüştür. Diyarbakır 6 bağımsızı seçebilirken şimdi Ak Parti oylarını referandum da dâhil son üç seçimin en kötü sonucuna doğru itmektedir. Ak Parti artık burada çok da rahat seçim çalışmalarını sürdüremeyecektir. Bunun da ötesinde ak Parti ciddi darbe almıştır. Sokaktaki vatandaş nezdinde –ki pek çoğuyla ru be ru görüştüm- Ak Parti seçim barajından tutun değiştirilen anayasa paketinde bu durumları neden göz önünde bulundurmadığının soru ve hesabıyla karşı karşıyadır. İşte hesabı yanlış yapan iktidar partisine bir de YSK kararının vurduğu darbe.

Bunun için akıl dilerken “yetecek kadar istemek lazım” diyorum. Yoksa güdüleriyle de yaşamak mümkün ama ne’ce..?

Bu arada her türlü şiddeti ret ediyorum, hiçbir hak şiddet kullanılarak aranmamalıdır. Ama son YSK kararı dolayısıyla cereyan eden olayların ve maalesef bugün Diyarbakır’ın Bismil ilçesindeki olaylar sonunda öldürülen vatandaşımızın kardeşimizin (İbrahim ORUÇ) sorumluları bu çarpık planın hazırlayıcılarıdır.

Alın size;

Hangi ülke kendi insanına, vatandaşına bu kadar zülüm eder?

Bir ülke kendisine -olmayan sorunlar var ederek- bu kadar haksızlık eder mi?

Bir yargı ülkesine bu kadar hassas olan konularda böyle bir bedel ödetmeye önayak olabilir mi?

Bana başka bir ülkede bunlar var diyorsanız adını söyleyin ben de söylediklerimi geri alayım ve özür dileyeyim.

Boşuna yorulmayın;

Yok…

Paylaş
Etiketler: BDPcumhurbaşkanıgörev süresiibrahim oruçmustazaf derysk vetoları
Önceki Yazı

Konuşma Dilimiz Değişiyor mu?

Sonraki Yazı

Kendini Bilmezliğin Bu Kadarı

Ahmet AY

Ahmet AY

Ahmet Ay'ın Tüm Yazılarını Göster

İlişkili Yazılar

Ahmet AY

CHP Artık Milli Güvenlik Sorunu

06 Aralık 2020
5k
Ahmet AY

AB’nin ‘İRİNİ’ Akdeniz’e Aktı

29 Kasım 2020
5k
Ahmet AY

Başkan Erdoğan’dan Kıbrıs Çıkarması

22 Kasım 2020
5k
Ahmet AY

Biden’a Neden Sevindiler?

15 Kasım 2020
5k
Sonraki Yazı

Kendini Bilmezliğin Bu Kadarı

Yorumlar 2

  1. SELAMİ SAYGIN says:
    15 yıl önce

    Üstadım, PKK ile ilgili haberler olaylar ele alınırken, PKK’lıları “Kürtler” diye isimlendirme de bir yanlışlık yok mudur? Elbette PKK’lılar da Kürttür. Ancak Kürtlerin ne kadarına tekabül etmektedirler? Aldıkları oy yüzdesi bir kanaat verse de belki yetersiz sayılabilir. Yien de Kürtlerin tamamını kapsamadıkları bu gidişle de kapsayamayacakları açıktır. Bu yüzden PKK’nın adayları veto edilince, “Kürtler veto edildi” “Kürtler seçime sokulmadı” gibi vurgular, PKK dışındaki Kürtleri yok saymak anlamına mı gelmektedir? Yahut onlar Kürt sayıl mıyor mu? Bu tür değerlendirmelerde bir yanlışlık var gibi. Belki bu yüzden PKK çevrelerini doğrudan “Kürtler” diye nitelendirmektense, onları PKK’lı veya partilerinin adıyla BDP diye isimlendirmek daha makul olmaz mı?
    PKK’lı olmayan Kürtleri bazı çevreler yalnızca “Kürt kökenli” olmakla vasıflandırıyor. Sizin öyle olmadığınız açık. Ancak yine de Kürt adını PKK çevresi ile sınırlandırmak, o çevreden olmayan Kürtlerin iradelerini de hiçe saymak anlamına gelir.
    Sağlık ve başarı dileklerimle.
    Selamlar.

  2. Ahmet AY says:
    15 yıl önce

    Değerli dostum, saygıdeğer ustadım,
    Siyasal Kürt hareketi ile ilgili konulardan söz ederken kullandığımız “Kürt”lük ile biz geneli/bütünü kapsayan Kürt(lük) farklılık arz etmektedir.
    Şöyle ki;
    Bugüne kadar hiçbir partide Kürt halkının haklarını dert edinmiş birisinin barındığına şahit olmadık. Sayın başbakanın dediği gibi bu siyasetçiler ancak ve yalnızca “Kürt kökenli” bir temsilci olarak siyaset yapabilmişlerdir. Bu sebeple Kürtlerin siyasetten men edilmelerinin sebebi “Kürt” olarak kalmakta ısrar etmeleridir. Kürt siyasetçilerden de kastım oydu.
    Yoksa PKK dışındaki kahhar ekseriyete dahilim, bilirsiniz.
    Saygı ve muhabbetlerimle.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap