Yıllar yılı Bandırma’nın kangren olan sorunları arasında en baş sıralarda yer alanlardan biri de, hepimizin bildiği gibi Bandırma-Susurluk arasındaki karayolunun bir türlü bitirilememesi geliyor.
Fakülte ve devlet hastanesi inşaatlarının bu yıl sonuna kadar bitirileceği öne sürülerek, en azından iki devlet hizmetinin gerçekleşeceği umudumuz biraz daha artarken, yolun bitmesinin ise ancak mucizelere kaldığını söyleyebiliriz.
Her ne kadar milletvekilimiz Cemal Öztaylan, kesinlikle ve hatta yıl sonundan önce Bandırma-Susurluk arasındaki yolun duble yol olarak hizmete gireceği sözünü verse de, ben kendisi kadar iyimser değilim ne yazık ki!..
Hatta bunun için hiçbir çabanın sarfedilmediğini, sergilenmediğini de görmenin üzüntüsü içerisindeyim.
İşim icabı, son günlerde birkaç kez Balıkesir’e gidip, dönmek zorunda kaldım.
Yolların durumu, perişanlığı 5 yıl önce, 10 yıl önce nasılsa, şimdi de aynı. Ne bir gelişme var ne de bir iyileştirme!..
Ayıp savma kabilinden bazı yerlerde ikinci şeritler çekilmiş, ama onlar da son derece kısa mesafeler.
Yol üzerinde ne bir grayder çalışırken görebildim, ne de bir kamyon. Yani anlayacağınız, biz birkaç yıl daha bu yolun yapılma hayali ile yaşayıp duracağız ve Bandırma’nın sorunları sıralamasında, bu maddeyi her gelen bakana, devlet yetkilisine anlatmaya çalışacağız.
Bakın, Bursa sırf hızlı feribotu çekebilmek için, milyonlarca dolarlık yatırımlar yaptırarak, bırakın duble yolu, 3’er şeritli otoban yaptırdı.
Her ne kadar Mudanya, İstanbul’dan yola çıkıp, Ege’ye ya da Güney’e inmek isteyenler için cazip gelmese de, yolların düzgünlüğü nedeniyle, mecburiyetten bu hattı tercih etmek zorunda kalıyorlar.
Oysa ki, Bandırma-Susurluk yolunun bırakın otoban olmasını, duble olması durumunda, Mudanya iskelesi tüm cazibesini yitirip, neredeyse atıl duruma bile düşebilir.
Ancak, Bursa ve bölgesine gelip gidenlere hizmet verecek bir duruma düşmemesi ve hızlı feribot seferlerinin Bandırma’ya kaptırılmaması için, belki de Bursa milletvekilleri, bizim bu yolumuzun yapılmaması için ellerinden geleni yapıyor diye de düşünmekten kendimi alamıyorum!..
“Nasıl olsa, bunların kendi milletvekilleri bu yolun yapımı için gerekli çabayı sarfetmiyorlar, biz de geciktirmek için küçük bir girişimde bulunursak fena olmaz” diye de düşünüyor olabilirler mi acaba?
Tamam belki yanlış bir düşüncede olabilirim, ama bizimkilerin girişimsiz-liğine bakınca da mantıksız değil gibi!
