Bir basın toplantısı ve izlenimler… Cumartesi günü Silivri’ye doğru yola çıktık. Basın toplantısına vardığımızda az gazeteci görünce önce şaşırdım. Sonra işin gerçeğini anladık. Silivri’de belediyeye karşı olan gazeteciler ayrı bir grup olmuştu. Ve bu arkadaşlarımızın bazıları oraya gelmemişlerdi. İşin ilginç yanı, bu gazeteci arkadaşlarımızın büyük bir bölümü düne kadar Işıklar’ın en yakın destekçileri olması…
Bu arkadaşlarımız festivale kendilerinin davet edilmediği ve ödül veril-mediği gerekçesiyle (kendilerinin açıklaması farklı olsa da) belediye önüne siyah çelenk bırakmışlar.
Belediyelerden geçinen, siyasilerden geçinen gazeteciler ne zaman seslerini yükseltiyorlar; o siyasiler, belediye başkanlarını kendilerine kol gösterdiklerinde. Ne zamana kadar destek veri-yorlar, nemalandıkları sürece… Bir kez daha iddia ediyorum. Siyasiler, belediye başkanları kimi şantajcı, sadakaya alışmış gazetecilerden desteklerini çeksinler inanın, mesle-ğimiz düzelir. Bugün mesleğimizin yerelde bu kadar kirli ve kalitesiz olmasının bizzat sorumlusu siyasiler ve kimi işadamları. Çünkü işine geldikleri sürece kullanmak istiyorlar, sonrasında ise o silahlar kendilerine dönüyor ama iş işten geçmiş oluyor.
Bazen gazeteci
olduğumdan utanıyorum!
Düşünün basın toplantısında gazeteci(!); göbeğine kadar gömleğinin düğmesi açık. Gömleğinin eteklerinin bir kısmı kıçının üstünde, diğeri içeride… Basın toplantısını izliyor. Not tutmak yok. Soru sormak yok. Bir gazeteci(!) soruyor. Haber yazmasını bilmez, iddia ediyorum yazı yazıp yazmadığı konusunda ise tereddüdüm var(!) diyor ki, başkan eylem yapalım. Kamuoyu yaratalım. Bakar mısınız, gazeteciye(!) Seni tutan mı var? Git eylem yap… Basın toplantısı yap… Dernek kur… Adam, başkandan destek istiyor. Basın toplantısının konusuyla ilgisi yok. Sonra bir yetkili konunun çözüldüğünü söylüyor. Yüzünde kocaman bir sırıtma… Çünkü konudan haberi yok… Konuşmak için konuşacak ya…
İşte bu yüzden her defasında basın toplantılarına katılmaktan, gazeteci olmayanlarla aynı ortamdan bulunmaktan inanın utanıyorum.
Silivri farklı bir ilçe
Yoğurt Festivali ile ilgili soru soruyoruz. Adam festival ile ilgili soru sorulmasından rahatsız. Basın toplantısının konusu ne; Yoğurt Festivali ve diğer çalışmalarla ilgili kimi iddialar… Ama dersini çalışarak gelen yok.
Neyse bu konuya başka bir zaman tekrar döneriz. Biz yine basın toplantısıyla ilgili izlenimlerimizi anlatalım.
Silivri, bölgenin en hareketli bölgesi. AK Parti iktidar olduğunda da CHP iyi bir muhalefet yürütüyordu, bugünde tam tersi yürütülüyor. CHP iktidarına karşı AK Parti yerelde iyi bir muhalefet yürütüyor. Bunu 3. bölgenin 13 ilçesinde göremezsiniz. AK Parti’nin iktidar olduğu yerlerde CHP’liler, CHP’nin iktidar olduğu yerlerde AK Partililer tam bir üç maymunu oynu-yorlar. Bu konuda Çatalca’yı ayırmak da haksızlık olur. AK Parti Çatalca İlçe Başkanı Selim Güçbilmez’in hakkını da yememek gerekir.
Yoğurt satış
merkezleri oluşturulmalı
Silivri’de 50.si yapılan Yoğurt Festivali ama ortalıkta Silivri yoğurdu yok.
Düşünün, festivale katılanlar yoğurt yemek isteseler bir mekan yok.
Mekanı olanın adı da Silivri Yoğurdu değil. Düşünseniz ya, çilek, kiraz, domates, karpuz festivali yapılıyor kentin içersinde çilek, kiraz, domates, karpuz bulamıyorsunuz.
Basın toplantısı sonrasında karşılıklı konuştuk. Belediye Başkan Yardımcısı Yılmaz Kandemir anlattı yoğurtla ilgili yaptıkları ve yapacakları girişimleri. Bence gelecek festival beklenmeden, Silivri’nin girişinde, merkezinde ve çıkışında yoğurt satış merkezi oluşturulmalı. Hatta bu merkezler yoğurt kabı örnek alınarak yapılmalı. Önlerine festivalde dağıtılan yoğurtçu heykeli, manda heykeli konulmalı.
Kentin merkezinde yoğurt müzesi açılmalı. Silivri Yoğurdunun geleceğe taşınması için mutlaka belediye teşvikçi olmalı ama, asla yoğurt üretmemeli… Mandıra kurmamalı… Girişimciler bu konuda desteklenmeli…
Başarılı her
çalışmayı destekleyeceğiz
Festivalin kapanışında gazete olarak “Festivalin tanıtılmasında, etkinlerin duyurulmasında yaptığımız katkılar” nedeniyle verilen yoğurtçu heykeli ve yoğurt hediye verildi. Biz de o yoğurdu afiyetle yedik. İnanın bugüne kadar aldığımız en otantik hediyeyi aldık. Klasik plaket dışında heykelcik olarak tasarlanmış ödüllerimizle evlere döndük.
Ben öncelikle Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ı ve ekibini kutluyorum. 50. festivali başarılı bir şekilde gerçekleştirilmelerinden dolayı. Ve muhalefete de şunu hatırlatmak istiyorum. AK Parti döneminde yapılan festivallerin plaketleri gazete merkezimizde duru-yor. Belediyelerin yaptıkları olumluluklara ayrımsız dün de destek verdik, bugün de destek verdik, gelecekte de parti ayrımı yapmaksızın destek ver-meye devam edeceğiz.
Kimi gazetecilerin ihale kovalayıp alamadığında saldırdıkları gibi saldırmayacağız. Bunu bilerek de başka nedenler yaratarak gazetecilik etiğinin arkasına sığınmayacağız. Ayrımsız bölgemizde yapılan tüm festivallere destek vereceğiz. Bileceğiz ki, yerel gazeteciliğin en önemli misyonlarından birinin de yerel kültürün gelişmesine katkı sunmak ve evrenselliğe ulaşmasında karınca kararınca destek olmaktır.
Kandemir, kimseyi sevindirmeyecek!
Belediye Başkanı Yardımcısı Yılmaz Kandemir ile tartışmalarının gündeme getirilmesini anlayamadığını ifade eden Başkan Işıklar, aile içersinde tartışmaların her zaman yaşanabileceğini belirterek, geçmiş dönemde Kipa, mezarlık arkası planları, fabrikalar ve sanayi konusunda yaşanan tartışmalar gibi tartışmaların kendi aralarında yaşanmayacağını ima ederek, yaşanan tartışmanın normal olduğunu söyledi. Kandemir ise kendisinin istifası ile ilgili tartışmalarla ilgili verdiği yanıtta, “Kimseyi sevindirmem” dedi.
