- Uluslararası Ekonomik Tetikçilerin işbirlikçisidir.
- Basını ve bilişim teknolojilerini iyi kullanır.
- Ana argümanı torpil, adam yerleştirme ve ihale takipçiliğidir.
- Dili iyi kullanır; finans, basın ve yönetim çevrelerinde elinin güçlü olduğunu hissettirecek sürekli olarak hikayeler anlatır.
- Gözleri, sözleri, kıyafetleri, yanında getirdikleri vb. samimiyetysizdir, pazarlamanın bir parçasıdır.
- Terminolojiyi iyi kullanır, yöntemleri; darbe dönemlerinde, kaos dönemlerinde, siyasi dönemlerin her birinde farklıdır, ancak değişmeyen tek şey tetikçi vardır, işini yapar, yolunu bulur, bağımlı hale getirir.
- İyi eğitimli, beden dilini iyi kullanan, kelime hazinesi geniş, iyi demogoji yapan, kendisini her yönüyle olduğunun çok daha fazlası gösterebilen sanal ve samimiyetsiz bir kişiliktir.
- Muhatap olduğu firma, kurum vb. yapıların yanında her birinin göbekten bağlı olduğu yapı ve kişilere sürekli atıfta bulunur, hukukundan bahseder.
- Tetikçinin basın-finans-yönetim üçgeninde ulusal uluslararası ölçekte işbirlikçileri vardır, karşılıklı birbirlerini yemlerler, yemledikçe de kullandırırlar.
- Cafcaflı cümlelerle çok yönlü hazırlanmış projelerini yerel yöneticilere sunar, randevu alırkende yerel yöneticilerin eli mahkum olan makamları ve kişileri kullanır.
- Kapıda karşılanır, özel ihtimam gösterilir, dikkatle dinlenir, tetikçi cafcaflı dil kullanır, anlattıklarını dünyada ilk olacak vb. tanımlamalarla yansıtır, yerel yöneticilerimizin “ilk biz yaptık” egosunu iyi okşar ve işi alır döner.
- Tetikçi işi bitirmeden, para akışını devam ettirecek yeni fikir ve kılcalları da eş zamanlı olarak çalışır, yavaş yavaş pişirir ve bir işi çalışırken yeni işler çoktan devreye girmiş olur.
- Tetikçilerin genellikle ulusal basın ve üst düzey çalışanlarla diyalogları güçlüdür, bu diyalogları ara ara yerel yöneticilere hissettirir, irtibat kurdurur ve konumunu adım adım güçlendirir.
- Tetikçinin yerel yöneticilere getirdiği işler, yerel yöneticileri basında daha fazla öne çıkarmaya başlar, dolayısıyla herkes halinden memnundur, Tetikçi sağmaya başlamıştır.
- Menfaat sağlayacağı ve ardından sağacağı muhataplarını, üst işbirlikçileriyle program dahilinde buluşturur, gaz verir, bağımlı hale getirir.
- Muhataplarına para, makam, çevre edinme vb. yönleriyle ne kadar katkı yapabileceğini sürekli hissettirir. Bu konularda yetersizliği olan muhatap giderek hayranlık duymaya başladığı Tetikçiye teslim olur. Parasal rakamlar artar, içi boç sesi çok çıkan işlere daha fazla girilir, elini kaptırmayla başlayan yolculuk komple teslim olmayla devam etmektedir. Her sonraki adım geri dönülemez yeni bağımlılıklar oluşturmaktadır.
- Tetikçi, bu noktadaki başarısını bu alanda faaliyet gösteren diğer tüm yerel yönetimlere, firmalara, yönetimlere aktarmaya ve sağma ağına diğerlerini eklemeye hazırdır. En büyük referansı ise daha önce bağımlı hale getirdikleridir, modern tabirle referanslarıdır.
- Tetikçi; alın terinin, emeğin, dürüstlüğün, doğruluğun, adaletin ve şeffaflığın düşmanıdır. İşini daha rahat yüzdürmesi için bu vasıftaki insanları saf dışı etmesi gerektiğini bilir. Bunun için çeşitli söylemler geliştirir. Örneğin saf dışı etmesi gereken kişilere; 28 şubat dönemi gibi zamanlarda “dinci-şeriatçı”, 17-25 Aralık sonrasında “paralel”, genel anlamda da “fazla dürüst-takoz olur” damgası vurur-vurdurur. Halbuki yaftalanan bu insanlar suçlandığı vasıflarla hiçbir alakası olmadığı gibi etik ve ahlaki değerlere hassas bir insandır.
- Yerel tetikçilerin bir kısmı işlerini münafıkça yüzdürür: kağıt üzerinde ve görünüşte her şey düzgün görünür, milletin inanç hassasiyetine uygun hareket ediyordur, görünürde adaleti savunuyordur, muhatabını da önemsiyordur. Bunların hepsinin ona boyun eğediğiniz ölçüde bir kıymeti olduğunu “bir yanlışına hayır dediğinizde” anlarsınız. Bu tür yerel tetikçiler; inanılmaz derecede omurgazısdır, korkakdır, yalakadır, bir duruşu yoktur.
- Yerel tetikçilerin bir kısmı ise işlerini diktatörce yüzdürür: aslında daha az zararlıdır, konuşurkende davranırkende ne olduğu bellidir, ne kadar zararlı olduğunu görürsün bilirsin ona göre uzak durursun. Bu tarz insanlar beslendiği siyasi ve finansi kaynağın ticaretini ve pazarlamasını yaparlar. Buradanda beslenirler. Genelde kaba saba, sığ ve argo dilli insanlardır. Arkasındaki efendisine adeta tapma derecesinde sadıktır. Sesi çok sonu boş çıkar.
Özetle; Yerel Tetikçiler omurgasız bir yönetici bulurlarsa sonuna kadar sağarlar. Bu tarz tetikçiler önce sağacakları omurgasızları bir makama getirirler, sonrada herşeyi hiçe sayarak malı götürürler.
Yerel tetikçilerin ve bunları yemleyen yönetimlerin “kamu malını bir pisliğe yedirme ve karşılıklı yemlenme hesapları” neredeyse kusursuzdur. Bir nokta istisna: İLAHİ ADALET. Muhakkak Hazreti ALLAH bir racüli facire de dinine hizmet ettirir.
