Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Yeni Yılda Sabahın Altısında Uyanmak…

Prof.Dr. Levent SEÇER Yazar Prof.Dr. Levent SEÇER
04 Ocak 2012
Levent SEÇER (Prof.Dr.)
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Yeni yılın bu ilk yazısında, neler yazabilirim diye düşündüm. Geçmiş yıla baktığımda çok şeyin yazılamadığını görüyorum. Aslında yazmaktan değil, içimdeki korku sendromunu

atamadığımdan yazamadıklarıma üzüldüm. Demokrasinin var olduğu söylenen bir ülke de, düşüncelerinden yazdıklarından dolayı, bir yazarın korkulu günler yaşaması bir demokrasi ayıbı değil midir? ''İleri Demokrasi'' dedikleri bir anlayışının içinde, düşünceye vurulan bir kelepçenin, ne zaman kırılacağını bilememek düşündürücü değil mi. Özde ve dolaysız bir demokrasi anlayışının önünde, siz sözde bir demokrasi modelini hayata geçirmeye çalışırsanız, işte o zaman ülke de ne Atatürk'ten ne de çağdaş değişimden söz edebilirsiniz. Yeni yılda dilerim Atatürk'e acımasız saldırılar azalır ve bu ülkede tarihin çağdaş değişimin cumhuriyetin ve aydınlık devrimlerin, toplumla paylaşıldığı bir Türkiye gerçeğinin gerekliliğini savunanlar, konuşma özgürlüğü bulurlar. Cumhuriyetin kurucusunun Atatürk ve devrimlerinin, ne denli önem taşıdığını bu halk artık anlamış olur. Yeni bir yılda dilerim, tüm korkularımın yerini aydınlık bir Türkiye gerçeği alır.

Türk demokrasisi geçmiş yıllarda yara aldı, çağdaşlık ve cumhuriyet yaralandı, Atatürk ve devrimleri halkın korktuğu bir model olarak gösterilmeye çalışıldı. Âmâ ''Kuzuların sessizliği''yazımda anlatamadığım çok şeyin hala üzüntüsünü yaşadığımı söylemek isterim. Eğer ki bir ülke de, yazan düşünen beyinlerin, bir sabah evinden alınıp kapkaranlık bir odaya kilitlendiği korkusu yaşanıyorsa ülke de hala demokrasiyi anlatmak hangi gerçeği adıdır bilmiyorum. Geçmiş yılda bir insanlık anıtı yıkıldı, Başbakan ''Yıkın bu ucubeyi''dedi, bu ülkede sanatın adı ucube oluyorsa, sanat ve ona hayat veren sanatçı korkuyor demektir.

Bir sanat eseri, insanlığın özgürlüğün barışın sevginin adı, siz onu parçalıyorsunuz bir daha bir araya gelmemesi için, şimdi nasıl olurda ''İleri demokrasiden ''bahsedebilirsiniz? Türk edebiyatı ve sanatı hala dünya sanatıyla bütünleşemedi. Katıldığım çok sayıda festival ve etkinlikte, hala Türk sanatının edebiyatının nerede kaldığını tartışamamak beni üzüyor. Edebiyatın kendi çıkar ilişkilerinde kullanıldığını sağlayan yazarlarımız, Türk edebiyatına faydadan ziyada zarar verdiklerinin ne zaman farkına varacaklar bilmiyorum.Hala Orhan Pamuk'un aldığı  Nobel ödülü tartışılıyorsa, bundan sonra bir Türk yazarının Nobel ödülü alabilmesi mümkün olabilecek mi dersiniz? Kendilerini tartışmasız yazarlar konumunda görenler, ne yazık ki bu heyecandan çok gerilerde bırakıyorlar bu ülkede edebiyatı. Yine söylemek isterim ki, geçmiş yıllarda Türk edebiyatı, hala aynı kaldığı yerde duruyor. Uluslararası birçok edebiyat fuarlarında Türkiye, ne yazık ki kendini gerektiği biçimde tanıtamadı. Siyasetin gölgesinde kalan bir edebiyat ve sanat ülkede kalkınma yerine içinden çıkamayacağı bir çarkın ortasında kalır. Bir ülkenin uluslararası sorumluluğun sanatçılar da olduğunu ne zaman anlayacağız acaba? Ve ne zaman bu anlamda sanatçılara değer vereceğiz dersiniz.

FRANSA'DA YAPILAMAYANLAR…

Biz hala dış siyaset anlayışımızı değiştiremedik, Fransa'nın aldığı karar kabul edilir bir karar değil bunu biliyorum. Peki, biz bunca zamandır ne yaptık? Böyle bir kararın alınacağını biliyorduk, nerede etkin bir lobi çalışması oluşturduk, nerede etkin ses veren konferanslar düzenledik, kararın alınmasına saatler kala, Başbakan koca bir ülkeyi kabadayı kültürünün verdiği tarzda tehdit edebiliyor. ‘Aklını başına al Fransa, yoksa bunun sonuçları çok ağır olur ''demek bir Başbakana yakışan sözler midir? Korktu mu Sarkozy bundan, hayır yine kendi bildiğini yaptı, böyle bir siyaset anlayışı olmaz, böyle bir dış siyaset anlayışı olmaz, Fransa'nın mallarını boykot et, Fransa'dan Büyükelçini çek, ya da ilişkileri dondur, bunlar da sonunda etkili olmayacaktır. Sen günler öncesinden böyle bir soykırım yalanın asılsız olduğunu, bunu deneyimli bilimsel çalışmaları orada oluşturduğun çalışmalarla elini masaya vurarak haklılığını göstermeye çalışmalısın. Tehdit ederek, bağırıp çağırarak değil, böyle haklı bir çalışmanın diğer karar almak durumunda kalan ülkelerin de görmesini sağlamış olursun. Âmâ benim ülkem de, Bilim adamına, üniversite rektörüne, sanatçıya, düşünen yazan gazeteciye, yazara değer verilmiyorsa zaman uluslararası saygınlığımızın nerede kaldığını burada görmemezlikten gelmek mümkün olabilir mi?

YENİ ANAYASA…

Şimdi yeni yılda en çok tartışılan yeni anayasa olacak bana göre. Peki, yeni bir anayasa nasıl bir anayasa olacak? İçinde tüm halkın istediği insan haklarına dayalı, özde dolaysız bir demokrasiyi yansıtacak mı? Ben korkmadan düşüncelerimi toplumla paylaşabilecek miyim? Bağımsız bir yargının varlığında, bağımsız savcılar yargıçlar var diyebilecek miyim, Atatürk devrimlerinin yarattığı çağdaş cumhuriyet saygınlığını koruyabilecek mi? Din ve Bilim bir çatışma ortamından kurtulabilecek mi? Yeni anayasada AKP anlayışının etkileşimi mi, yoksa çağdaş bir değişim anlayışımı kalıcı olacak. Yeni anayasada sanat edebiyat sanatçı hakları nerede duracak? Ve yeni anayasa ile ilgili söyleyemediğim çok şey var aslında. Hükümet sokaktaki herkesle, tüm sivil toplum örgütleriyle, bir araya gelerek bir kerede değil, defalarca konuşmalı tartışmalı her türlü fikri paylaşmalı derim. Âmâ nasıl olacağını bekleyip göreceğiz.

2011'İN KALDIĞI KARANLIK…

Türkiye 2011 yılını zor bir yıl olarak geçirdi. Demokrasinin yara alması, sanatın ve sanatçının değer görmemesi, edebiyatın okumamış bir toplum olarak kalmanın yansımalarının daha da belirginleşmesi, toplumun ''Kuzuların sessizliğinde kalması''Bilim kurumlarının kapatılması, millî eğitimde Atatürk devrimlerinin anlamının çıkarılması, Cumhuriyet törenlerinin anlamsızca iptal edilmesi, yazan düşünen insanların, gazetecilerin hapsedilmesi, her sabah evinden alınma korkusuyla yaratılmış bir korku sendromunun yüreklerde yerleşmesi, koca bir ülkenin geleceğinin, sadece bir tek adamın ağzından çıkacak iradeye kalması, aydınlığı gerçekleri demokrasiyi tutsak olmuş düşünceyi zincire vurmayı, haklar ve özgürlükler adına verilen mücadeleyi, bunu savunmak hakkı için sokaklara çıkan halka sınırsız güç kullanarak polis devleti olmanın resminin çizilmesi, Ne Mutlu Türküm diyene sözlerinin sayfalardan silinerek, Türklük kavramından uzaklaşmayı, zenginin daha zengin, fakir ve yoksulun daha yoksul kalması. Bütün bunların sonunda yazamadıklarımla, acaba Türkiye nasıl bir sona doğru sürükleniyor dersiniz? Bunu burada resimlemek istemiyorum, çizdiğim karamsar tabloda, kendim ve halkım adına toplum adına, çalışmak daha çok çalışmak, başarmak istediklerimi yapabilmek adına durmadan çalışmak istediğim, bu yepyeni bir yılda. Zira bunları yapmak için geç bile kaldığımı biliyorum, yeni bir yılda kaybettiklerimi yeniden kazanabilmek adına gecemi gündüze katarak çalışmak zorunda olduğumu biliyorum, düşüncelerimi fikirlerimi kendi halkımla paylaşmak için geç bile kaldığımı biliyorum.

Atatürk devrimlerinin onun çağdaş anlayışındaki bir Türkiye için, toplumsal bir sorumluluk taşıdığımı biliyorum. Türkiye'nin hala deniz fenerinin karanlığında kaldığını görmek istemediğimi burada söylemek istiyorum. Yazamadıklarımı korktuğumdan yazmak istemediğimi sanmayın, âmâ bir ülkede düşüncelerini yazmaktan korkuyorum diyen bir yazara, korku salan bir siyasal anlayışın varlığını düşündükçe, ne yalan söyleyeyim korkuyorum. Her konuşmasında Başbakan ''Kimse düşüncesinden dolayı kelepçelenmez'' diyor, ama buna kendi bile inanmıyor, sonuç ortada, ben yine de her fırsatta düşündüklerimi yazmaya gayret edeceğim. Tüm okurlarıma halkıma deprem felaketlerinin yaşanmadığı aydınlık bir yıl dilerim.

Paylaş
Etiketler: böyle bir dış siyaset anlayışı olmazFRANSA'DA YAPILAMAYANLARFransa'nın mallarını boykot etHala Orhan Pamuk'un aldığıNobel ödülü tartışılıyorsaTürk demokrasisi geçmiş yıllarda
Önceki Yazı

İstismar!

Sonraki Yazı

Hangi Bankalar Köy Ağası Oldu

Prof.Dr. Levent SEÇER

Prof.Dr. Levent SEÇER

İlişkili Yazılar

Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Emeğe Dayalı Evrensel Demokrasi

09 Ağustos 2023
5k
Tükenişin Tek Sorumlusu CHP
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Tükenişin Tek Sorumlusu CHP

09 Temmuz 2023
5k
Umuda Yolculuk
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Umuda Yolculuk

22 Haziran 2023
5k
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Aydınlık Özgürlük Şarkının Adı Bu Olmalı

19 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

Hangi Bankalar Köy Ağası Oldu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap