Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Halil DAĞ

Yeni Kabine ve Öze Dönüş

Halil DAĞ Yazar Halil DAĞ
11 Mayıs 2009
Halil DAĞ
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

29 Mart Seçimlerinin ardında büyük umutlarla beklenen kabine değişikliği nihayet gerçekleşti ve daha başarılı olacakları düşünülen yeni bakanlar arz-ı endam etti.

Bu kabine değişikliği bende bir kaç düşünceyi çağrıştırdı. Bugün bunları sizinle paylaşmak istiyorum.

Bir kere bu kabine ne kadar yeni ben emin değilim. Çünkü yeni sıfatı kendi özüne uygun olarak daha önce olmayan birşeyler getirir. Kanımca gelenlerin öncekilerden daha başarılı olabileceklerine dair her hangi bir işaret yok ortada. Sadece pek çoğu henüz bakanlık yapmamış olduğu için o koltukta yeni sayılırlar. Yoksa “yeni“nin özüne uygun “acer” bir yönleri yok. Bu değişiklik olsa olsa “parti içi bölüşüm adaleti” için gerçekleştirilmiş bir değişikliktir.

Ne de olsa iktidar partisinin 338 milletvekili var. Bunlar içinde sadece 30-40 kişinin ilanihayi bakanlık yapması parti içi dengeler bakımından tehlikelidir ve parti içi bölüşüm açısından adil de değildir. Bence bakanlığa getirilenler getirilmeyenlerden çok da vasıflı olmadığı için hep aynı kişilerin bakanlıkta kalması diğerlerine karşı bir haksızlık olmaktaydı.

Bu değişim ile AKP kendi içinde adaleti sağlama konusunda bir girişimde bulunmuştur. Yani AKP’nin A’sı gerçekleştirilmiş oldu bu değişiklikle. Sonuçta AKP bu değişiklik ile hem kendi iç dengeler bakımından günü kurtarmıştır hem de sofranın kenarında ağzı sulanan ötekilerden bir kaçına da nimetten gönlünce faydalanma imkanı verilmiştir.

Bu değişikliğin iki önemli tarafı daha vardır.

Bunlardan birincisi AKP’nin bu değişiklik ile kendi özüne dönmesi diğeri ise her ne kadar muhataplarına siz de aynısını yaptınız dese de kendi ayağına kurşun sıkmasıdır.

Önce kurşun sıkma meselesini kısaca açıklayalım.

AKP, seçimlere (22 Temmuz, Cumhurbaşkanlığı ve 29 Mart Seçimlerinin tamamı) hep “halk iradesini kutsayarak” ve bu yönde çok büyük kaygı ve arzuları olduğunu ima etmek istercesine yerleşik güçlerle çatışarak girdi. Sonuç olarak AKP halk tarafından, halkı temsil etme arzusu yüksek ve kimseye boyun eğmeyen bir parti imajıyla başarılı sonuçlar elde etti. Bu süreçlerde; “27 Nisan Muhtırası gibi abuk, Kapatma Davası gibi sabuk ve Türban Davası gibi hem abuk hem de sabuk olaylar” müthiş bir mağduriyet ortamı yarattı. Bu da AKP’ye hep beklenmedik sonuçlar aldırdı.

Bu netameli süreçler doalyısıyla AKP hep halk tarafından sahiplenildi ve AKP’nin ne zaman nasıl ve hangi ortamda kurulduğu, hangi sakıncalı kararların altına hükümet sıfatıyla imza attığı hiç sorgulanmadı. Ama bütün bunların neticesinde AKP için tek kriterin “halk iradesi” olduğu şeklinde mukaddes bir halet-i ruhiye yaratıldı. Oysa AKP’nin Dışişleri Bakanlığı için yaptığı tercih, bu efsanenin AKP eliyle yıkılmasından başka birşey değildir. Bu konudaki tartışma çok su götürür ancak bu yazıda asıl ele almak istediğim konu bu değil o yüzden burada mim koyup diğer konuya geçelim.

 Bu değişikliğin asıl önemli olan tarafı ise AKP’nin özüne dönmüş olmasıdır.

Kimileri bunun bir öze dönüş olamayacağını söyleyebilirler ama şu krizli günlerimizde ekonomideki ve İMF ile yürütülecek görüşmelerdeki iplerin kime teslim edildiğine bakılırsa AKP’nin Kabe’ye mi Kilise’ye mi döndüğü daha iyi görülür.

 Seçim bitti, daha önce de dediğimiz gibi hükümetin elini rahatlatacak bol akçeli İMF anlaşması yakın bir zamanda imzalanacak. Bu arada seçimlerden önce İMF’ye kükreyen başbakanın sesinin çıkmıyor olmasına da dikkatiniz çekmek isterim ama korkarım ki bu tiyatro da diğer pek çok numara gibi çabuk unutulacak.

Yeni kabineye dönersek;

Yeni kabinedeki en önemli değişiklik, ekonomideki iplerin çekirdekten yetişme bir maliyeciden alınarak yeni yetme bir İMF memuruna verilmesidir. Hiç kimse gücenmesin alınmasın ama Sayın Mehmet Şimşek; kompozisyon olarak ülkemiz açısından, şu bizi denetlemeye gelen tıfıl İMF memurlarından hiç de farklı birisi değildir. 

 Hayır canım sen de amma yaptın diyenler o zaman dönsün Merryl Linch’in Türkiye seçimleri üzerine yaptığı açıklamaları okusunlar ve o dönemde Merryl Linch’in Türkiye’den sorumlu memurunun kim olduğuna baksınlar. İMF ile ne alakası mı var?

İMF zenginlerin parasının bekçi köpeği değil mi? Yoksa ben yanılıyor muyum? İMF parasını devletlerin verdiği çok uluslu bir şirketten başka nedir acaba? Farklı bir şey bilen varsa beri gelsin biz de öğrenelim…

Sonuç olarak hükümet kendini var eden uulslararası sermaye ile arasına giren mesafeyi -krizin de zorlayıcı etkisiyle- kapatma ihtiyacını hissetmiş ve kendini vareden öze daha yakın bir yere tekrar konumlanma gereği duymuştur. Son hükümet değişikliği içindeki en anlamlı değişiklik de bu noktada İMF’nin kıdemli Türkiye uzmanı birisinin ekonominin dümeninin başına geçmesidir. İşte bu noktada gidilen değişiklik AKP’nin iki özünden birine belki de önemli olanına rüc’u etmesidir.

AKP’nin diğer özü ise kendi iç ideolojik köklerine ilişkin geçmişidir. Uluslararası Sermaye’den güç alan dış özü nasıl ki AKP’yi küresel bir rüzgarın parçası olarak Türkiye’nin mantık sınırlarını zorlayacak şekilde iktidara taşımış ve orada tutmuşsa ikinci özü de AKP’ye kamuoyunda güçlü bir meşruiyet ve itaat zemini kazandırmıştır.

Milli Görüş geleneğinin tasfiye edilmeye çalışıldığı hastalıklı bir süreçte (28 Şubat Süreci) halkın öfkesi şeklinde kendini kamuoyuna sunan AKP hareketi önemli ölçüde Milli Görüşçü ileri gelenin sürükleyici rol aldığı bir parti olarak kuruldu. Bu kuruluş ile birlikte, tıkanan siyasette kendine yeni bir yol çizmeye çalışan pek çok siyasetçinin de feraset göstererek AKP’ye intisap etmesiyle AKP; Özalvari bir görünümle arz-ı endam etti siyasi sahnemizde.

Yeni kabine ile özellikle Sayın Arınç’ın (dört kurucudan birisi olup, kendileri sıkıştıkça orduya sataşırlar…) bakanlığa getirilmesi önemlidir. Devletin yerleşik kurumları ile dans etme alışkanlığını bir türlü bırakamayan Sayın Arınç’ın bakanlığa getirilmesi; AKP’nin kendini vareden tarihsel sürece selam vermesi olarak kabul edilmelidir. Özellikle bazı bölgelerde Saadet Partisi’nin “Vekile ne gerek var Asıl geldi” dercesine kendini hissettirmesi AKP içinde belli edilmese de rahatsızlık yaratacaktır.

Ayrıca Sayın Kurtulmuş’un, Milli Görüş’ün o çatışmacı kimliğinden sıyrılmış, daha aklı selim ve olgun tavırları da Milli Görüş tabanında bir heyecan yaratmıştır. AKP açısından bu tehlikenin bertaraf edilmesi için hamle yapılmaması düşünülemez. Sonuçta geçmişte Milli Görüş tabanına heyecanlı tartışmalar yaşatan Sayın Arınç’ın bakanlığa getirilmiş olması, Saadet Partisi’ne “Artık sizin devriniz geçti bakın asıl Milli Görüşçü biziz” demek anlamına gelmektedir.

Ayrıca Sayın Arınç’ın dört kurucu’dan birisi olduğu düşünülünce AKP içinde parti dışında kalan Abdullatif Şener dışında ülke siyasetinde söz sahibi olmayan kimse kalmamış oldu. Bu da AKP’nin bir kaç açıdan sağlanmaya çalışılan köklerine dönüşünün tamamlanmasından başka bir şey değildir.

Saygı ve Selamlarla

Paylaş
Etiketler: IMFkabine değişikliğikökler
Önceki Yazı

Tahtakuş Etnografya Müzesi

Sonraki Yazı

Ruhban Go Home! (I)

Halil DAĞ

Halil DAĞ

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Halil DAĞ

Türk Rus İlişkilerinde Enerji Jeopolitiği

02 Kasım 2013
5k
Halil DAĞ

Bahçeli’nin Mübarek Elleri

25 Ekim 2013
5k
Halil DAĞ

Gezi Sendromu ve Siyasette Ufuk Çizgisi Sorunu

24 Ekim 2013
5k
Halil DAĞ

Gezi’nin Gençlerini Anlamak…

23 Ekim 2013
5k
Sonraki Yazı

Ruhban Go Home! (I)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap