Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Yeni Bir Hicret Mümkün mü?

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
02 Kasım 2013
Kemal ÖZER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Mekke’deki şirk egemenliğinden, tevhidi tesis etmek için Medine’ye hicret eden Hz Peygamber (s.a.v.)’in hicretinin 1435’inci yılındayız. (4 Kasım 2013)

Batılılar yılbaşlarını tüketim çılgınlığı ve eğlence olarak görürken, Müslümanlar ise muhasebe günleri olarak görürler.  

Ne yazık ki günümüz Müslümanlarının bir bölümü kendi yılbaşlarında tefekkür ve tezekkür yerine, batılıların kutlama günlerinde onlar gibi davranıyor. Hatta çoğunluk hicri yılbaşından bile habersiz bir ömür geçiriyor.

Benzemeye başladığımız kavimler gibi, Allah’a inandığını zanneden birçok Müslüman da (farkında olmadan) aslında para, makam, karşı cins, şöhret,  unvan, teknoloji gibi gizli bir ilahlar edinmiş olabilir. Hatta üstümüze sel gibi gelen kirli bilgi karşısında küçüldüğü hissine kapılan günümüz insanı bilgiyi ya da eşyayı Rab’leştirebiliyor.

Allah’ın yarattığı muhteşem varlıkları görmezlikten gelip, insan eliyle yapılan nakıs aletleri putlaştırabiliyor. Allah’ın en mükerrem varlığı insanı araçsallaştırıp, her gün kendi kendini nakseden bilime tapmak gibi ahmakça bir hale bile bürünebiliyor.

Her şeyi küçük aklına sığdırmaya kalktığı için, Yaratıcısını tanımayı kendi kendine zorlaştırabiliyor. Bir uzay aracı karşısında küçük dilini yutan insan, uçsuz, bucaksız ve muazzam bir varlık olan uzayın Yaratıcısını aklına bile getiremeyebiliyor.

Kendisi için bir zehir niteliği taşıyan endüstriyel bir gıda karşısında kendini kaybedip servetini verebilirken, ona sayısız meyve, sebze, mineral, vitamin, su ve oksijen gibi benzersiz maddeleri bedelsiz ikram eden Rabbine bir şükrü bile çok görebiliyor.

Kendi yapıp ettikleri yüzünden hastalandığında ilaç verene sonsuz teşekkür sunup adeta önünde eğilirken, ona şifayı bahşedenin karşısında bir kez olsun secdeye kapanmayabiliyor.

Cep telefonu, tablet, internet, televizyon karşısında adeta hiçleşirken, kendini yoktan var edip, varlıklar içinde en şerefli kılan Rabbi’ne karşı kibirli olabiliyor.

Netice itibariyle geçici konukladığımız günümüzün küçük dünyasında dünyevileşme her yerde ve hepimizi abluka altına aldığı için hepimizin yapabileceği en iyi hicret, muhakkak ki İslam’adır.

Her birimiz hiç kimseye bakmadan, kendimizin İslam’la olan ilişkimizin muhasebesini yapmakla işe başlayabiliriz.

İsterseniz bir an gözlerimizi kapatıp, kendimize bazı sorular soralım.

Mesela, Allah inancımız gerçekten bir (ehad) ve benzersiz olan (Esma-ul Hüsna’nın sahibi) Allah’a mı, yoksa başka sahte Rab’lere mi?

Sahi Hz Peygamber (s.a.v.) aramıza dönse ve bizim yaşantımıza, davranışımıza, başka toplumlar karşısındaki zilletimize bakıp, bunlar benim ümmetim der miydi?

Çarşımıza, pazarımıza, üretim tesislerimize gelse, olup bitenler hakkında ne düşünür ve neler söylerdi? Oralardan alışveriş yapar mıydı?

Müslüman olduğunu söyleyen üreticilere ürünlerinin ‘tayyib’ olup olmadığını sorsa, nasıl bir cevap alırdı? Yalan ve hilenin sıradanlaştığı bugünkü ticari hayatı gördüğünde bunu yapanlar için ‘sadece aldatan bizden değildir’ demekle mi yetinirdi?

Zekât versek, verdiklerimizi ‘beytülmal’e kabul eder miydi?

Sokaklarımızda yürüse, hem yürüyüp hem yiyen, bununla da yetinmeyip çöpünü yürüdüğü yola atanlara ne derdi?

Bâbil kulelerini andıran binalarımızı görünce, bunlar Müslümanların yapıları, marketlerimize girince bunlar Müslümanların yiyeceği, giydiklerimizi görünce bunlar Müslüman’ın kıyafeti, sohbetimizi duyunca bunlar Müslüman’ca sözler, ailelerimizin ahvalini görünce bunlar Müslüman aileler der miydi?

Şehirlerimize girince, tereddütsüz buralar ümmetimin yaşadığı beldeler diyebilir miydi?

Hz Peygamber (s.a.v.) yeniden hicret etmek isteseydi bizim beldeyi tercih eder miydi?

Bizim beldeye hicret eden muhacirlerle varlığımızı ikiye bölüp paylaşabilir miydik?

Sizce bir batılı kadar dünyevileşen biz Müslümanlar, neyimiz var neyimiz yok bırakıp, yollara düşebilir miydik?

Özden ve dolayısıyla tevhitten bu kadar uzaklaşılmış olmasına karşın, hiç bir zaman ümitsiz olmamak gerek. Yapmamız gereken şey hicreti yeniden gündemimize alıp gereğini yapmaktır!

Galiba içine düştüğümüz buhrandan çıkışın tek yolu da hicretten başkası değil. Bu durumda sorulması gereken soru hicretin sadece mekân değiştirmekle mi mümkün olduğudur? Mesela mekân değiştirmeden hicret edemez miyiz?

Elbette ederiz.

Ayrıca hicreti hiçbir zaman mekân değişikliği olarak anlasak günümüzün modern şirklerinden arî kalabilmiş nere kaldı ki?

Aslın yapmamız gereken tek şey neye muhtaç isek ona hicret etmektir.

Yani yol yakınken hemen İslam’a hicret etmekten başka bir çıkış yok. Belki inşaallah!

İslam’a hicret edenlerin hicreti ve 1435. Hicri yılımız mübarek olsun!

Paylaş
Etiketler: Yeni Bir Hicret
Önceki Yazı

Performans Nedeniyle iş Sözleşmesinin Feshi

Sonraki Yazı

Masallar Yaşandı Bu Tende

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Masallar Yaşandı Bu Tende

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap