YAP : Yeni Anayasa Platformu.
BEYSİ: Beylikdüzü Sivil İnisiyatifi
İlçemizde geçen hafta içerisinde, “Katılın-Talep Edin, Anayasamızı Birlikte Yapalım!” konulu bir toplantı yapıldı.
Ülkenin kesinlikle yeni ve demokratik bir anayasaya ihtiyacı var.
Yeni bir demokratik anayasanın hazırlanmasında katılımcı süreci oluşturmak adına, akademik çevreden bir kısım insanların da yer aldığı sivil bir inisiyatif, “Yeni Anayasa Platformu” (YAP) adıyla bir çalışma grubu oluşturdu. 3 aylık bir geçmişi olan bu sivil girişim, 11 şehirde oturum düzenledi.
YAP’ın İstanbul’daki ilk toplantısı Beylikdüzü ilçesinde yapıldı ve bu toplantıyı ise, BEYSİ adlı sivil bir girişim grubu organize etti. BEYSİ, Beylikdüzü ilçesinde yaşayan demokrat insanların bir araya geldiği ve hiyerarşisi olmayan, ‘serbest’ bir topluluk.
Toplantının haberi, Gerçek gazetesinde de yer aldı.
Bu yazımın biraz geç kalmışlığının nedeni, bilgisayarımın ‘azizliği’ndendir.
Demokratik bir anayasa, demokratik süreçler işletilerek yapılır. Bu anlayışın bir gereği olarak, konu toplantıda konuşmacılar kısa konuştular ve sözü, toplantıya gelenlere verdiler. Nasıl bir anayasa istiyoruz hususunda kim ne konuşmak istiyorsa ki, takribi 20 kişi çıkıp kürsüye konuştu. Sonra toplantının konuşmacıları kısa bir tur daha konuşma yaptılar ve soru-cevap bölümüne geçildi. Yine 20–25 kişi çeşitli sorular sordu. Toplantı 3 saat sürdü ve amacına uygun olarak verimli geçti.
YAP’çılara da, BEYSİ’ye de teşekkürler. İlçemizde çok sayıda böylesi toplantıların olması dileğimizdir.
Dünyadaki verili durumdan dolayı olaylar hızla gelişiyor, gündem sıkça değişiyor vs. Ülkemizde de böyle. Ancak ülkemiz siyasi gündeminde gittikçe öne çıkan ve uzun bir sürede gündemde bulunacak olan mesele, yeni bir anayasa konusudur. Hal böyleyken, ilçemizdeki bu ciddi anayasa arayışı toplantısına AKP İlçe Başkanı hariç (Hatta İlçe Başkanı Celal Babayiğit, süreyi de aşan, uzun sayılabilecek bir konuşma da yaptı), diğer partileri göremedik. Herhalde Beylikdüzü CHP veya MHP ilçe örgütünün anayasa diye bir problemi yok. Ya da başka sebeplerden katılamadılar. Ama iyi de etmediler!
Elbette bu toplantının yapısı, partilerin katılımını gerektirmiyor; tümüyle birey esaslı toplantılar. Ancak parti yöneticilerinin böylesi toplantılara katılmaları, pratik siyasi faaliyetin gereğidir. Halkın eğilimlerinin izlenmesi, genel bir siyasi birikim edinilmesi, kişisel gelişim vb açıdan önemlidir diye düşünüyorum.
Anayasanın en kısa ve özlü tanımı, toplumun devletle yaptığı bir sözleşmedir. Demek ki toplum, anayasanın asli tarafıdır. 1876 ilk Osmanlı anayasasından bu yana; 1921, 1924, 1960 ve 1982 anayasalarının hiçbirinde toplumun söz hakkı olmadı ve özünde, bir taraf olarak da görülmedi.
O dönemlerde belki toplumun talep edecek bir hali de yoktu!
Devletin ceberut yapısı, özgürlük ve insan hakları taleplerini kanla bastırdı. Korku, toplumun genlerine kadar işletildi. Ülkemizde neden bir protesto kültürü yok, neden ciddi muhalif sesler yeterince çıkmıyor diyoruz ya; bu sorunun cevabı, bu ülkenin kanlı tarihinde yatıyor! Bu devlet, çok korkunç işler yaptı!
Ancak yine de dünya değişiyor ve toplumsal hayatın devinimi hiçbir güç tarafından durdurulamaz. Sivil alanlar gittikçe genişliyor, demokratikleşme talepleri artıyor. Şimdi ülkemizdeki ortam ve toplumsal alandaki genel bilinç hali, yeni bir anayasa için talepkar olma seviyesinde.
Yeni bir anayasa için katılımcı olacağız, talep edeceğiz.
Demokratik bir anayasa yapmanın başka yolu yok.
İstemezsek kimse bize haklarımızı vermez!
Partiniz dahi olsa…
Bu vurguyu tekrar ediyorum: Eğer istenmezse, devletin bürokratik ve militer kafası bir yana, partiniz ve onun tarafından kurulan hükümet dahi olsa hak vermezler!
