Bilgiagı.net İnternet Gazetesi’nin Biyoteknoloji Köşesinde Prof Dr. Nazimi Açıkgöz ‘’ Yem Hammaddesinde GDO’lu ürün ithalatımız Zorunludur’’ demiş ve aynı hükmünü yazı başlığına taşımış.
Ben de ‘’ Yem hammaddesi için GDO’lu ürün İthalatımız Zorunlu değil’’ hükmümü kendi yazı başlığıma bu yüzden koydum.
http://www.bilgiagi.net/yem-ham-maddesi-gdolu-urun-ithalatimiz-zorunludur/51481/ linkindeki makalesinde Sayın Prof Dr. Nazimi Açıkgöz ülkemizde yetiştirilen yem hammaddesi olan mısır üretiminin yem hammaddesi kullanımında yetersizliğinden, tüketime yetmediğinden dolayı ithalatın arttığını bu yüzden gdo’lu ürün ithalatımızın zorunlu olduğu hükmünü ileri sürüyor.
Sayın profesörümüz ülkemizde artan yem hammaddesi açığının ‘’ kapatılma reçetesi ’’ ni gdo’lu üründe görmesini normal karşılıyoruz. Çünkü kendisi bir gdo taraftarıdır. Her kim ki hangi gözlüğü takarsa o gözle Dünya’yı görür. Sayın Hoca, GDO taraftarlığı gözlüğünü takmış olduğu için ülkemizin yem hammaddesi açığının gdo’lu ürün ithalatı ile karşılanmasını zorunlu görüyor.
Sayın Hoca’nın Bilgiagi.net sitesindeki gdo taraftarlığı ile ilgili yazılarının tamamını okuduk. Bioteknoloji, gdo konusu ‘’ alanım ‘’ olmadığı için cevap verme lüzumunu hissetmemiştim. Ama konu ‘’ yem hammaddesi, yem açığının kapatılması olunca bir çiftçi ve çiğ süt-damızlık üreticisi olarak karşıt görüşlerimin ne olduğunu en başta Tarım Bürokrasisinin, Hayvancılık çevrelerinin bilmesi gerektiğini düşünerek;
Ne gdo taraftarlığı ne de gdo karşıtlığı tezlerini kendimize baz almadan ülke kaynaklarının kullanılarak ister gdo’lu olsun ister olmasın ithalat yapmadan yem hammaddesi kullanımında ülkemiz nasıl yeterli hale getirilir sorusunu cevaplayacağız.
Sayın Hoca büyükbaş ve küçük baş hayvan nasıl beslendiği, nasıl beslenmesi gerektiği, ülkemizin hayvancılığında beslenme konusunu bilmediğinden yem hammaddesi açığının ithal gdo’lu ürünler ile kapatılacağını öngörmüş.
Sayın hoca, hayvancılığımız da kaliteli yem açığı bulunduğundan da habersizdir. Hayvancılığımızın problemlerinden de habersizdir. Sayın Hoca, ilmin problem çözme tekniğinden de habersizdir. Hammadde açığı bir problem ise ülke tarımını, hayvancılığını, hayvancılık desteklemelerinin nasıl olması gerektiğini, tarımda, hayvancılık ürünlerinde piyasa düzenini bilmesi gerekir. İşte tüm bu unsurlar kaliteli kaba yem açığını kapatacak veya kapatamayacak unsurlardır. İthal gdo’suz pahalı veya gdo’lu ucuz yem hammaddesi ithalatı yerine ülke içinde hayvan beslenmesinde kaliteli kaba yemin, hem yurt içinde üretilen veya yurt dışından ithal edilen gdo’lu veya gdo’suz yem hammaddelerinden daha ucuza mal edileceğinin bilinmesi gerekir.
Gdo taraftarları ve çok uluslu gdo üreticisi firmaların ‘’ mevcut geleneksel gıda ürünleri çoğalan Dünya nüfusuna yetmeyecek ‘’ gibi savunması şeklinde sayın hoca da ‘’ ülkemizin yem hammaddesi hayvancılık için yeterli olmadığından gdo’lu ürünler ithalatı zorunludur’’ diyor. Halbuki hoca’nın önerdiği ve ülke tarım politikacılarımızın uyguladığı yem hammaddesi ithalat politikaları doğru değildir.
Yem hammaddesinin ülkemizde yetersiz oluşu ve bu yüzden ithalat yapıldığı doğrudur.
Ama yem hammaddesinin ülkemizde yetersiz olduğundan dolayı çözümün yem hammaddesi ithalatında aranması yanlıştır. Hayvancılığımızı bilmeyen tarım politikacılarımızın çözümü ithalatta araması doğal ama hayvancılığımız, yem hammaddesi açığını konuşacak ilim adamlarımızın da çözümü gdo’lu veya gdo’suz mısır ithalatında araması bize göre bilgi eksikliğini göstermektedir.
Şimdi gdo’lu veya gdo’suz yem hammaddesi ithalatı nasıl durdurulur veya durur ? Çözümünü açalım.
Türkiye’nin 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı var.
Kaliteli kaba yem; Mısır veya yem bitkileri silajı, yonca vb. dir. Kalitesiz kaba yem ise samandır. Siz küçükbaş veya büyükbaş hayvanlarınızı kalitesiz kaba yem olan saman ile beslerseniz kesif yem miktarını artırırsınız. Mesela 400-500 kg ağırlığındaki günlük 20 kg süt veren ineğe kalitesiz kaba yem verirseniz günlük 8-10 kg kesif yem vermek zorundasınız. Ama kaliteli kaba yemlerden mısır silajı, yonca verirseniz kesif yem miktarı 3-4 kg’a düşer. Kesif yem, fabrika yemidir. Hammaddesi de mısır daneleri, pamuk tohumu küspesi, ayçiçeği küspesi, soya küspesi ve diğer bitkisel, hayvansal ürünlerdir.
Ülkemizde kaliteli kaba yem açığı kapatıldığı takdirde ülkemizin gdo’lu veya gdo’suz yem hammaddesi ithalatı duracaktır. Ülkemiz et ve hayvancılık ürünleri ihraç eder hale gelecektir.
Dane mısır tarımı yapılan alanlarda dane mısırın dekar başına 1000 kg verdiği arazilerimize silajlık mısır ekimi yapılacak olsa dekara 4 ton silajlık mısır verimi alındığı görülecektir. Ha keza çok sınırlı da olsa dane mısırın 1700 kg verim veren arazilerimize silajlık mısır ekimi yapıldığında dekara 7-8 ton silajlık mısır verimi alınacaktır. Dane Mısır tarımında verimin az olduğu veya iklim şartlarından yetiştirilemediği bölgelerde yapılacak yonca tarımında verim 2 ton olduğu bilinen bir gerçektir.
Hayvanların kalitesiz kaba yem olan saman ve yoğun yem ile besleniyor olması hem ülkemiz hem de hayvancılığımız için bir kayıptır. Bu yüzden dane mısır ithalatına muhtaç kalmamız da ülkemiz için ayıptır.
Gelin bu ayıbı gdo’lu veya gdo’suz mısır veya diğer hammadde ithalatını mecburi gösterilme ile değil gözlüklerimizi çıkarıp ‘’ kaliteli kaba yem açığı nasıl kapatılır’’ ın cevabını bularak kapatalım.
Aslında biz bulup çiğ süt üreticileri grubunda, bilgiagi.net gazetesinde, çiftlik dergisinde, Fikir Sahibi Damaklar Grubu’nda ve diğer internet sitelerinde yazıp yayınlamıştık.
Yem hammaddesi açığını kaliteli kaba yem açığını ülke içinde kapatmak demek sayın hoca’nın gdo’lu ucuz mısırından daha ucuza hayvanları beslemek mümkün olacaktır.
Sayın Prof Dr. Nazimi Açıkgöz’ün ‘’ Kaliteli Kaba Yem Açığı Nasıl Kapatılacak ‘’ başlıklı yazımızı okumasını tavsiye ederiz. Kendisi iyi ki şu an emekli bir hoca olmamış olsa idi ‘’ Yem Hammaddesi Gdo’lu Ürün İthalatımız Zorunludur ‘’ yazısı ile bizim bu yazımızı okuyan öğrencilerinin sorularına cevap veremezdi!
Sonuç olarak kaliteli kaba yem açığının kapatılması, gdo’lu veya gdo’suz yem hammaddelerinin ithalatını durduracağının yanı sıra küçük ve büyük baş hayvanların şimdikinden biraz daha sağlıklı ve daha ucuza beslenmesi sonucunu doğuracaktır. Yem hammaddelerinden yapılan kesif yem, pahalı bir yemdir. Pahalı beslenmedir.
Sayın Prof Dr. Nazımı Açıkgöz ‘’ Ne var ki GDO üstünden popülarite kazanmak isteyen bazı sivil toplum kuruluşları (STK), hiçbir bilimsel sava dayandırmaksızın, bu ticari olaya karşı çıkmaktadırlar.’’ derken, ülke içinde kaliteli kaba yem üretiminin artırılması mümkün iken yem hammaddesi ithalatını ‘’ zorunlu ‘’ görmek mısır ithalatı yapan siyasetçilerin ‘’ ticari ‘’ tercihleridir. Bunu yadırgamıyoruz. Ziraat Fakültelerinde eğitim almış ve eğitim vermiş veya vermekte olan ilim adamlarımızın ise yem hammaddesi açığı problemini ‘’ yem hammaddesi gdo’lu veya gdo’suz ithalatını zorunlu göstermelerini ‘’ hayvancılığımızın geleceği için tehlikeli buluyoruz. Hoca’nın ve tarım siyasetçilerin, tüccarların gördüğü ‘’ zorunluluk ‘’ , ‘’ bilimsel bir sava’’ dayanmamaktadır.
Kaliteli kaba yem açığı ülke içinde kapatıldığı takdirde gdo’lu, gdo’suz dane mısır, soya, ayçiçeği küspesi vb yem hammadde ithalatı kendiliğinden duracaktır.
