Duy sesimi dedim, duymadın. Huy dedim, huylandın… Duy sesimi duy ki, gidişatın bir ölçüsü olsun. Duy sesimi dinle gözle ve...
Devamını OkuÇam ağacının kabuğunu keserek, isimlerini yazıp yanına da günün tarihini de atmayı unutmamışlardı. Gövdeye yazıdan dolayı, açılan yara, yıllar içerisinde...
Devamını OkuYeni emeklinin ilk defa davet edildiği yer, şehrin parkıydı. Ona, yarın parka davetlisin denildiğinde, hiçbir şey anlamamıştı. Yıllarca devlete hizmet...
Devamını OkuSöğüt’ün altında yazlıkçılarla günün çoğunu geçiriyorduk. Masada çaylar yudumlanırken, herkes birbiriyle tanışır, sohbet koyulaşır ve yazlıkçılar, kendi yöresinin özelliklerini anlatırdı....
Devamını OkuKöyün girişi ana baba günüydü. İnsanlar karınca kaderince, yiyecek ve giyecek getirmişlerdi. Dert büyük, derin ve hüzünlüydü. “Ağlasan neye yarar,”...
Devamını OkuParalı oto yola girdik, beyaz yakalı gibi farklı olduk. Onun için, oto yolları sevmem, oto yolda güneşin batışını da hiç...
Devamını OkuŞehirde üçüncü günüydü, dışarı çıkmamıştı. Kendini hapishane kovuşunda zincire vurulmuş zannediyordu. Ruhu daralmıştı. Şehrin bu karmaşasından nasıl kurtulurum diye düşünüyordu....
Devamını OkuYenilikler insanları aldatsa, iyi olmayan yönde etki de etse, olduğu gibi kabul etmemizi istiyorlar. Yeni yüzyılda alışkanlıklarınızı sürdürün, umutlarınız sönmesin....
Devamını OkuBir virüsün bulaşma riski fazla ise, hastalık riski de korkunç boyuttadır, diyebiliriz. Böyle bir virüsün daha önce adını duymuş olsak...
Devamını OkuBabaanne, beş ve yedi yaşlarında iki çocukla yetim kalmışlardı. Yürümekte zorluk çeken babaanne günleri adeta bir kâbustu. Yetimlerin baba ve...
Devamını OkuAtlara otel ahır fikri onları mutlu etmişti. Yem ve bakım masrafı da sahibine ait olacaktı. Böylece otunu, sebzelerinin yapraklarını da...
Devamını OkuYığma kara taş evinin uyduruk penceresinin bir kanadı hep açıktı. Her seferinde, “Nine iyisin,” deyip geçiyordum. Nine elini kaldırıyor fakat...
Devamını OkuÖğretmen arkadaşımla hafta sonu okulunda buluşmayı kararlamıştık. Şubat tatiline memleketime gelmiştim. Sabah kahvaltısından sonra okula varacaktım. Fazla kalmayacaktım. Çünkü yaz...
Devamını OkuAlın teri, insanın ekmek kavgasında, damlalar hâlinde akmasıdır. Bu sayede hayata tutunabilme başarısından bahsedilebilir. Çalışanın alnından damlalar akarken, ruh ve...
Devamını OkuGitme dedi yabana, girme el alemin arasına, ne olur girme. Gönlünün aktığı yerde kal, gönlünce kal ve gitme bilmediğin yörelere....
Devamını Oku
BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU
INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing
Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.