Yaşlı adam yol kenarında, elinde bir şey geveliyordu. Yanından geçerken, su ister misin? Sorduk. Yaşlı adam kafasını salladı ve hayır diye seslendi.
Köy sapağına kadar beraberdik. İki arkadaş, devam etti ve biz saptık. Arkamızdan gelen minibüs selam verdi ve geçti. Minibüs taşımalı eğitim için öğrencileri evlerine ulaştırıyordu. Ağabey köy okulları açık tutulmalı ve taşımalı eğitime geçilmemeliydi, dedi.
Köylülerle kurulacak bağın, üretimi canlandıracağını söyledi. Böylece üretimin kalitesi ve rekoltesi artacaktır. Bu arada gelen taksi, durdu ve köprünün yanında yaşlı bir adam yandı, dedi.
Yaşlı adam mı? Diye sorduk.
Evet yaşlı adam yandı.
Ağabey dönelim belki bir yararımız dokunur, dedi.
Ayağı sakat olan arkadaş size ayak uyduramam, ben yavaşça gideyim, dedi.
Öğretmen ise hisler karşılıklı, olaya aynı tepkiyi veriyoruz. Yaşlının yanmasına koşuyoruz. Turisttik yerde yetmiş sekiz kişi yanıyor ve sorumlulardan haber alamıyoruz. Belki de konuşma yasağı konmuştur, dedi.
Yangının olduğu yere vardığımızda, iki polis gelmiş ve kimseyi yaklaştırmıyordu. Ağabey polise az önce yaşlı adama su verdik. Elinde ateş yoktu, sigara da içmezdi, dedi.
Üzerine çarşaf getiren kadın, adama paltoyu giydirdi ve vücudunu sardı. Gençler yaşlıdan, hızla ayrılıyor ve palto yanmaya başlıyor. Adam paltoyu çıkaramayınca yanıyor. İki genç, yan yola girip kayboluyor.
Ağabey paltoya benzin döküldüğünü düşünürsek, giyilmiş olduğu için yanarken çıkarması mümkün değildir. Böyle bir olay kan donduruyor. Yaşlı adamın bir suçu varsa, yetkililere şikâyet edilir. Cezasını çeker. İnsanın yakılması ne demektir.
Öğretmen, iyilik üzerine yaşanan günler, geri gelmeyecektir. O halde önce kendini sonra da yaşlıyı yaktın. Bu olaylar vatandaşı değersizleştirme oluyor. Yasalar, herkese eşit uygulanmalıdır.
Arkadaş bizi eve bıraktı. Geleceğimizin hayırlı geçmesini, diledi.
Hasan TANRIVERDİ






















