Eskiden Almanya’yı doğu ve batı olarak ikiye bölen duvar şimdi de sitelerin içinde yaşayanlar ile dışındakileri ikiye keskin bir şekilde bölüyor maalesef.
Duvarın iç tarafında sosyo ekonomik durumu Türkiye ortalamasının çok üstünde olan insanlar ile hemen duvarın dışında sosyo ekonomik durumu Türkiye’nin oldukça altında olan insanlar birlikte yaşıyorlar. Duvarın arkasında 500.000TL satılan konutlar duvarın dışında ise gecekondular; sınırda ise alman askerleri diye nitelendirdiğimiz günümüzün popüler güvenlik görevlileri. Son teknoloji kameralı sistemler ile Onlarda iki duvar arasında geçişleri kontrol altında tutuyorlar maalesef. İşte buna da çarpık yaşam alanları diyorum ben. Şimdi daha net anladığınızı umuyorum Yaşam alanının ne demek olduğunu.
Yaşam alanı insanları duvarın içine hapsedip bir havuz, bir cafe bir spor odası ile yaşatmak değil maalesef. Yaşam alanı demek arada duvar olmadan yaşamın duvarın içi ile dışının aynı paralellikte olması demek , arabanızla sitenizin dışına çıktığınızda arabanızın camına taş atılma korkusunu yaşamak değil elbet. İşte Ataşehir işte Ataköy gibi yerler yaşam alanı konsunda buna en güzel örneklerdir. İşte yıllardır buraların prim yapmasının nedeni de budur.
Ataşehir’ de yılın ikinci yarısından sonra fiyatlarda ciddi kıpırdanmalar başlamıştı. Yılın son çeyreğine girdiğimizde ise fiyatlar çıldırdı. 2009 yılında Batı Ataşehir’den alacağınız 350.000TL lik konutlar 500,000TL satılıyor ve satışa çıktığı haftası satılıyor. Ataşehir Uydukentte ise 250.000TL satılan konutlar, şuan 350.000TL ye alıcı buluyor. Peki niye Çekmeköy yerinde sayarken , Peki niye Kurtköy yerinde sayarken Ataşehir hiçbir yatırım aracının getiremeyeceği kazancı getiriyor
Niye hala Ataköy deki 3 +1 25 yıllık daireler 350 -400 bin USD alıcı buluyor da Halkalı’ da, Sefaköy’ deki , Sancaktepe, Kurtköy de sıfır havuzlu kapalı garajlı birbirinden lüks konutlar niye satılamıyor da yerlerinde sayıyor. 2005 furyasında bu bölgelerden konut alanların çoğu yatırım amacı ile almışlardı.
Sonra siteler bitip konutları teslim edilince neyi gördüler biliyor musunuz ? Buralarda kendileri gibi kimsenin oturmayı tercih etmediğini ve bu akıllı sitelerde aidatlarında yabana atılmayacak tutarlar olduğunu son olarak da Kiracının ne kadar değerli olduğunu anladılar. Panik olup, buralara Kiracı bulmak için bir evi 10 adet emlakçıya vermek zorunda bile kaldılar. O güzelim akıllı evler 500TL ye kiracı bile bulamadı çoğu zaman ..
. İşte bu garip çelişkilere baktığımızda insanların tercih ettiği şeyin aslında akıllı evden çok aklı başında yaşam alanı olduğunu görüyoruz. Çok güzel siteler yapılıyor ama sitenin duvarından çıkıldığında sizi gecekondular ve burada yaşayan sizin yaşamınıza gıpta ile dışardan izleyen gözler karşılıyor maalesef . .
Ben aradaki sınırı belirleyen duvara Berlin Duvarı diyorum.
