Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Doğa-Çevre

  Yaşadığım Deprem Sonrası

Harika UFUK Yazar Harika UFUK
14 Şubat 2023
Doğa-Çevre, Gündem, Harika UFUK
0
  Yaşadığım Deprem Sonrası
403
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bugün ilk kez bilgisayarımın başına geçebildim. Ne yerdeydim, ne de gökte… 5 Şubatı 6 Şubata bağlayan gece rutin olarak kullandığım göz, astım, tansiyon ve şeker hastalığı ilaçlarımı alarak geç saatte uyudum. Böyle kara bir güne gebe olan geceyi diğer gecelerden farklı görmedim. Sıcak yatağımda uyudum. Gece 02’de uyandım. Tekrar uykuya daldım. Sabaha karşı dört civarında kötü bir rüya gördüm. Rahmetli annem “Kızım, kötü bir rüya görürseniz suyu açın, elinizi yüzünüzü yıkarken rüyanızı suya anlatın. Kâbus su gibi aksın.” derdi. Ben de bu niyetle banyoya yöneldim.

Tam banyo kapısında depreme yakalandım. Kızıma seslendim.” Sena, kızım kalk deprem oluyor.” dedim. Kızım uykusundan sıyrılmış ama şaşkınlıktan sıyrılamamıştı. “Orada kal, depremde yürümek sıkıntılı…” dedim. Panik içindeydim. Bir an önce bu kâbus bitsin istiyordum. Bildiğim bütün duaları, sureleri özellikle Ayet ’el Kürsü’yü okudum. Dualar bitti, deprem bitmedi. 1,5 dakikaymış ama bana asır kadar uzun geldi. Arkasından tekrar sallandık sanki aynı şiddetteydi bu da… 2,5 dakika aralıksız sallandık. Etraftan çatır çutur sesleri geliyordu. Dışarıda da gök gürültüsü eşliğinde deli bir yağmur… Korku filmi gibiydi.

Evli kızım telefonla aradı. ”Anne çabuk bize gelin.” dedi. Kızımın evi şehir dışında bahçeli müstakil bir evdir. Küçük bir valize birkaç parça eşya ve özellikle ilaçlarımı koydum. Ayağıma çorap bile giymeden ihtiyaç sahiplerine vermek üzere ayırdığım botlardan birini giymişim. İki gün sonra Kızıma “Ayakkabım yok muydu benim?” diye sorduğumda öğrendim yabancının sandığım botun benim olduğunu. Trafik çok yoğundu. Silecekleri sürekli çalıştırsak da o yağmurda önümüzü görmek bile çok zordu. Pek çok yol trafiğe kapatılmıştı sanki! E 5’e çıkalım dedik. İller Bankası kavşağından sağa döndük. Yine trafik ilerlemiyordu. Önümüzde dev bir araç vardı. İlerisini göremiyorduk. Bir de baktık ki benzin kuyruğuymuş. Artık 200 liralık benzin aldık. Kartla alanlar için de apayrı bir kuyruk vardı. “Su bitmiş ne alayım?” diye seslenenlere “Ne varsa onu al, gazoz al.” diyorlardı. Bir de tuvalet kuyruğu onu hiç anlatmayayım. “Çabuk çıkın!” tembihleriyle kıvrananlar… Normalde yarım saat dahi sürmeyecek olan yolculuğumuz 3 saatte tamamlandı. “Bana bir çorap!” sözüydü ilk sözüm.

Baktım evin içi kadın- erkek, çoluk çocuk, yaşlı- genç dolu. Kim kimdir bilmiyordum. Kızım evini açmış depremzedelere… Biz gelene kadar evi nereyse dolmuştu. Her aile bir odaya yerleşmişti. Çoğunun üstünde bizimkilerin giysileri vardı. Herkes şoktaydı. Bu kez yakınlarını merak ediyorlardı. Ben şaşkınlık içinde akşam aldığım ilaçları almadığımı sanıp yeniden aldım. Panik bir yandan şeker ve tansiyonun etkileri diğer yandan bir tuhaf olmuştum. Kendimi toplamam birkaç günümü aldı. Oysa rahmetli annem “Bu kız ne kadar soğukkanlı. Dünya yansa içinde tek çöpüm yok der gibi serinkanlı.” derdi. Ben paniğin zarar vereceğine ve aklıselim düşünmenin gerekliliğine inanan biriydim. Fakat bu depremle birlikte soğukkanlılığım da yıkılmıştı. O kadar panik olmuştum ki anlatamam. Hatta nasıl olduğumuzu soran bir doktor arkadaşıma “İyiyiz ama tekrar deprem olmaz değil mi?” diye düşüncemi, temennimi teyit ettirme çabasındaydım.

Her gün yeni aileler eklenerek büyürken acı haberler de gelmeye başlamıştı. İlk depremde Adana’da ilk yıkılan teyzemlerin Süleyman Demirel Bulvarındaki Sami Bey Apartmanıymış. Teyzem Nermin Çıkla ve oğlu Tugay Çıkla’nın cenazelerine ulaşılmış. Teyzemin kızı Gülay Çıkla’ya ulaşılamamış. Günlerce sonra onun da cansız bedenine ulaştılar. Cenazeler farklı hastanelerin morglarına kaldırılmış. Onlara ulaşmak da zaman aldı. Teyzemin büyük kızı Tülay da iki evladıyla Pasta Bahçe’sine sığınmış. Teyzemlerden birkaç blok ötedeki onun evi de depremden hasar görmüş. Apartmana da girmek yasaklanmış. Günlerce uykusuz kalarak sandalye üzerinde geçen zamanlar… Bunları anlatmak çok zor!

Diğer yandan kendi sıkıntılarımızı öteleyerek Osmaniye, Kahramanmaraş, Hatay ve Gaziantep başta olmak üzere diğer yerlerde yaşayan akrabalarımızdan arkadaşlarımızdan gelen haberlerle üzüntü ve sevinç arasında tuhaf duygular yaşadık ki bunu hiç kimse ifade edemez. Cenazeyi bulduğuna sevinmek mesela göçükten canlı çıkanlar için bayram ederken kurtulamayanlar için ağlamak, göçük altından çıkarılmamışlar için umutlanmak mesela “Filanca yerde kaç gün sonra sapasağlam çıkmışlar.” sözüne inanmak istemek… Osmaniye’de yaşayan Selahattin Ölmez adlı şair yazar arkadaşımız depremden bir hafta önce eşini kaybetmişti. Depremde ise evinin enkazından kurtulamamış. Kendi evi kendinin mezarı olmuş. Nur içinde yatsın o ve tanıdık tanımadık her mevta… Hatay’da yaşayan Sevil Mısırlıoğlu arkadaşımız için de önce göçük altında kalıp ölmüş dediler. Onun yasını tutarken ölmediğini depremden kurtulduğunu öğrendik ve çok sevindik. 20 günlük bebeğin enkazdan sağ çıkması ve minicik parmaklarına dolanmış annesinin saçları… Duygudan duyguya geçiş kısaca tam bir duygu karmaşası.

Adana Kabasakal Mezarlığına gitmemiz orada göçük altında kalanların aileleriyle konuşurken kendi acımızı birkaç dakikalığına rafa kaldırıp onlarla ağlamamız. Morg önündeki ağır kokuyu ömrümce unutamayacağım. Üç canımızı taşıyan üç cenaze arabasını görünce kalbimin yerinden çıkacak gibi olması… Bu vakte annem ve babam da dâhil olmak üzere çok yakınımı kaybettim ama birer birer… Hiç üç yakınımı aynı anda kaybetmemiştim. Çok üzgünüm.

Öyle büyük bir milletiz ki kabanını deprem bölgesine yollarken cebine çikolata koyan minikler, en sevdiği oyuncağını yollayanlar, giysilerini gönderenler, iki battaniyesinin birini gönderenler var. Biz de depremzede olduğumuz halde Hatay’a koliler göndermemiz, kızımın kocasına ait yeni paltoyu koliye koyarken “Bu palto çok kalın, onlara daha gerekli.” demesi beni gururlandırdı. Bu arada sekiz yaşındaki ikiz torunlarım da “Biz evdeyiz, onlar dışarıda üşüyorlar.” diyerek montlarını yolladılar.

Milletimizin başı sağ olsun. Bu zor günler de geçecek elbette… Bir atasözümüz vardır: “Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz.” Biz de acılı günümüzde yanımızda olanları ve yaşadığımız derin acıyı unutmayacağız. Cumhuriyet tarihinin en büyük depremini yaşamak da varmış kaderde… Depremin rihteri ölçüldü ama yüreğimizdeki acının derecesi ölçülemedi. Ölenlere rahmet, kalanlara sabır ve metanet diliyorum.

HARİKA UFUK

ADANA

13.02.2023

SAAT: 12.45

 

Paylaş
Etiketler: ayet'el kürsüdepremGaziantepharika ufukhatayKahramanmaraş’osmaniye
Önceki Yazı

Cefakâr Fedakâr Milletim

Sonraki Yazı

Aksu Öğretmen Okulu (XXXVI)

Harika UFUK

Harika UFUK

İlişkili Yazılar

Anma

Iskaladığımız Günler, Iskalanan Hayatlar

03 Aralık 2025
5k
Çiftçinin Çocuğu
Doğa-Çevre

Çiftçinin Çocuğu

02 Aralık 2025
5k
Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)
Gündem

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)

29 Kasım 2025
5k
Bu Topraklar Bizim, Başka Vatan Yok!
Doğa-Çevre

Bu Topraklar Bizim, Başka Vatan Yok!

29 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı
Aksu Öğretmen Okulu (XXXVI)

Aksu Öğretmen Okulu (XXXVI)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap