Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ramazan AYDIN

Yargı’nın Siyasete Ağır Müdahalesi

Ramazan AYDIN Yazar Ramazan AYDIN
30 Haziran 2011
Ramazan AYDIN
0
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

24. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri süreci, resmi kesin sonuçların 22.06.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlaması ile tamamlandı. Ancak, her seçim sonrasında alışık olduğumuz üzere, bugün Hükümetin kuruluşu ile ilgili konuları değil, “tutuklu bulunan ve milletvekili seçilen” kişilerin durumları konuşuluyor…

2007 yılında, Ahmet Necdet Sezer’in görev süresinin dolmasından sonra yapılması gereken ve AK Parti’nin Abdullah Gül’ü aday gösterdiği Cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili olarak, TBMM’de bir “367” saçmalığı yaşanmıştı! Meclis İçtüzüğü’ne göre, Cumhurbaşkanı Seçiminin yapılacağı oturum için “toplantı yeter sayısı”nın aranması (ve bunun için yoklama yapılması) şartı bulunmamasına rağmen, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun, “Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunda seçilecek olan adayın en az 367 oy alması şartı bulunduğundan, bu oturumun geçerli olabilmesi için salonda en az bu kadar üyenin hazır olması gerektiği” şeklindeki görüşü doğrultusunda ülkede yoğun tartışmalar yaşanmıştı.

Neticede, ülkemizdeki “Yargı Mabetleri”nden biri olması gereken, “Anayasa Mahkemesi” gibi bir yüksek hey’et, CHP’nin “oylamanın yapıldığı oturumda, salonda 367 üyenin bulunmadığı iddiası ile açtığı davada, bu görüşü benimsedi ve Cumhurbaşkanı seçimi için ilk oylamanın yapıldığı 27 Nisan 2007 tarihli TBMM oturumu için iptal kararı verdi!

Hatırlanacağı üzere o günlerde, hiç kimse, Anayasa Mahkemesi’nin, “herhangi bir görevi ve yetkisinin bulunmadığı” bir konuda almış olduğu böyle bir kararın, “milletin hür iradesine müdahale” anlamına geldiğini düşünmek istememişti! Aradan yıllar geçtikten sonra, tüm bu olaylarda, ordu üst kademelerinin müdahil olduklarının ortaya çıkması ise, ayrı bir hazin durumdur.

Şimdi de, “milletvekili adayı olmalarında sakınca bulunmadığı” için, YSK tarafından 29.04.2011 tarihinde Resmi Gazete’de ilan edilen “Milletvekili Kesin Aday Listeleri”nde adları yer alan ve sonra da seçilen, Ergenekon ve Balyoz davalarından tutuklu bazı isimlerin serbest kalmaları ile ilgili saçma bir süreç yaşanıyor.

YSK tarafından, milletvekili kesin aday listelerinin Resmi Gazete’de yayınlandığı 29.04.2011 ile, seçimlerin resmi kesin sonuçlarının Resmi Gazete’de ilan edildiği 22.06.2011 tarihleri arasında, herhangi bir adayla ilgili olarak, “milletvekili olmaya engel” bir halin vukubulması durumunda, o aday hakkındaki işlemler (konuyla ilgili kesinleşmiş yargı kararına dayanılarak), YSK tarafından yapılması gerekir. Sanırım, Hatip Dicle’nin durumu böyle bir durum arz ediyor.

Ancak, seçimlerin kesin sonuçlarının resmen açıklandığı güne kadar, haklarında “milletvekili olmaya engel” kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmayan ve seçilen adaylar, seçim sonuçlarının Resmi Gazete’de yayınlandığı gün, başkaca işleme gerek olmaksızın serbest bırakılmalıydılar!..

Kısacası, tutuklu adayların, mahalli Seçim Kurullarından aldıkları “Milletvekili Mazbatalarını” İnfaz Savcılarına ibraz ettiklerinde derhal tahliye edilmeleri ve keyfiyetin, bir yazı ile ilgili mahkemelere bildirilmesi yeterli olmalıydı.

Aksi halde, seçilen milletvekillerinin yargılanmakta oldukları mahkemeler, “milli irade üzerinde söz sahibi olmuş” olur ki, böyle bir durum hiçbir bakımdan kabul edilemez!

Eğer Türkiye’de yürürlükteki kanunlar, bugün için buna müsaade etmiyor ise (Ki, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1’inci Daire Başkanı İbrahim Okur’un bu yönde bir açıklaması var), demokrasi ve evrensel hukuk açısından çok önemli bir sorun var demektir. Böyle durumlarda, Anayasa’ya göre, Türkiye’nin bir “kanun devleti” değil, bir “hukuk devleti” olduğu gerçeğinden hareketle, yüksek yargının “acil” olarak bir içtihat yapması, akabinde de Meclis’te siyasi ve hukuki bir çözümün üretilmesi gerekiyor.

Öte yandan, “milli irade” ve toplumdaki “adalet” duygusu üzerinde son derece ağır bir darbe anlamına gelebilecek böylesine hassas bir konunun, bazı politikacılar ve basındaki bazı kalemler tarafından hoyratça polemik konusu yapılması da çok üzücü bir durumdur.

Tüm bu hadiselerin müsebbibi olarak (en büyüğünden en küçüğüne kadar) tüm muhalefet tarafından, neredeyse sadece iktidarın suçlanması da üzerinde düşünülmesi gereken bir başka husustur. Tutuklu milletvekillerinin, “AK Parti Hükümeti tarafından mahkemelere yapılan baskılar” nedeniyle tahliye edilmedikleri şeklindeki iddialar karşısında, Hükümet ve AK Parti cenahlarından kayda değer açıklamaların yapılmaması da dikkat çekiyor.

Halbuki, tutuklu milletvekillerinin tahliye taleplerinin reddina dair yargı kararlarında Hükümetin bir etkisinin olması oldukça “zayıf” bir ihtimal olarak görünüyor. Ancak, eğer Hükümet’in bu konuda gerçekten bir dahli yoksa, bunun, bir an önce ve çok daha etkili bir şekilde halka anlatılması gerekiyor…

Başbakan Erdoğan’ın, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin toplantısında yaptığı konuşmada söylediği “Biz, milli irade üzerindeki her türlü vesayete karşıyız” ifadesi, mevcut somut gerçeklik karşısında fazla soyut kalmıyor mu? Öte yandan, bugün akşam satlerinde, MGK toplantısı sonrasında geldiği Meclis’te gazetecilerin sorularını cevaplandırırken söylediği “…. bu tip sıkıntıların olabileceğini bilerek bu adımı attılar. Başka aday mı bulamadılar?” ifadesi ile devamında, “…. şu anda yargının kararı neyse herkes ona saygı duyacak.” demesi de gerilimi azaltıcı bir etki yapmayacaktır.

2007’deki Cumhurbaşkanlığı oylaması ve şu anda gündemde bulunan tutuklu milletvekillerinin tahliye edilmemeleri gibi konular, Türk yargı sisteminin, siyasi alana müdahale ettiğini ve bu hali ile çağın gerisinde kaldığını gösteriyor. Bu arada, Anayasa’nın 79. maddesindeki, “Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.” hükmüne rağmen, YSK’nın Hatip Dicle kararına karşı Anayasa Mahkemesi’nde dava açılmış olması da son derece manidar bir girişimdir.

Sürekli olarak, Yargı’nın bağımsız olmadığından ve siyasallaştığından yakınılan bir ülkede, Yargı kurumlarının da bu derece siyasi alana müdahale etmeleri ve hele hele bir de bunu, “militarist” ya da “siyasi” etkiler altında yaptıklarının zaman içinde ortaya çıkması, kamu vicdanında onulmaz yaralar açar…

Paylaş
Etiketler: ak partihükümetmilletvekillerinin tahliye talepleriyargı
Önceki Yazı

Söz Gümüşse de Sükut Her Zaman Altın Değildir

Sonraki Yazı

Akıl, Bilim ve Gerçeğin Işığında Analiz

Ramazan AYDIN

Ramazan AYDIN

1957 yılında, Balıkesir-Merkez Armutalan köyünde doğdu. İlk ve ortaokulu köyünde okudu. 1975 yılında Edirne Erkek Öğretmen Okulu’ndan mezun oldu. 1975-1985 yılları arasında Adıyaman ve Ankara’da ilkokul öğretmeni olarak çalıştı. Bu arada, 1975’te girdiği Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi (AİTİA) Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’ndan, 1980 yılında mezun oldu. 1978-79 yıllarında, yerel Balıkesir Birlik gazetesinde Yayın Müdürü olarak, gazeteciliğe adım attı. 1985’te (daha sonra “İhlas Holding” adını alacak olan), “Türkiye Gazetesi Yayın Grubu” tarafından yayınlanan “İnsan ve Kainat” adlı aylık bilim ve teknoloji dergisinin hazırlık çalışmalarına katıldı ve 1991 yılına kadar, bu derginin Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü görevini yürüttü. Daha sonra Türkiye gazetesine geçti ve bilim, teknoloji, sağlık, ekonomi politika ve dış haberler alanlarında çalıştı. 1992 yılında, 4 arkadaşı ile birlikte, İhlas Haber Ajansı’nın kuruluş projesi ile ilgili çalışmaları başlattı. 01.01.1993 tarihinde, İHA’nın kuruluş beyannamesinde, “Sorumlu Yazı İşleri Müdürü” olarak yer aldı. Yaklaşık 2 yıl bu görevde kaldıktan sonra, 1994 yılı sonlarında TGRT televizyonuna geçti. TGRT Haber Merkezi’nde, Editörlük, Sabah Haberleri Program Yapımcılığı ve Gece Haberler Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 1989-1997 yılları arasında, özellikle Kafkasya olmak üzere, eski Sovyetler Birliği’nden ayrılan tüm ülkelerle ilgili haberlerle Dünya çapında tanınan bir gazeteci oldu. BBC, Reuters, CNN International, CBS, vb. gibi dünyanın önde gelen yayın ve haber kuruluşlarında haber ve yorumları yayınlandı. 1997 yılı Şubat ayında, kendi isteği ile TGRT’den ve İhlas Holding’den ayrılarak, Yeni Şafak gazetesine geçti. 1999 yılında, İstanbul Eminönü Belediyesi’nde “Başkan Danışmanı” olarak göreve başladı. 2001’de, Ana Haber Editörü olarak, İstanbul’dan yayın yapmakta olan 9. Kanal televizyonu haber merkezine geçti. 1998 2004 yılları arasında, bir grup arkadaşı ile birlikte, “Türk siyasi fikirler tarihi” ile ilgili araştırmalar yaptı. Bu dönemde, uluslararası stratejiler ve dış politikada dinamik senaryolar konularında çok sayıda seminer ve konferans verdi. Türkiye’de basın sektörü ile ilgili sorunlar ve çözüm yolları üzerinde çalışmalar yaptı. Hazırladığı raporları, başta Başbakanlık ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olmak üzere, gazetecilikle ilgili başlıca meslek kuruluşlarına sundu. Halen, Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi Sekreteri olarak görev yapmaktadır.

İlişkili Yazılar

Ramazan AYDIN

Yeni Anayasa Nasıl Yapılacak?

04 Ocak 2012
5k
Ramazan AYDIN

İnançlar, Toplumların Temelleridir

03 Ocak 2012
5k
Ramazan AYDIN

İnançlar, “İdeoloji”ye Dönüşmemeli!

02 Ocak 2012
5k
Ramazan AYDIN

Müslümanların Bir Medeniyet Alternatifi Olmalı

01 Ocak 2012
5k
Sonraki Yazı

Akıl, Bilim ve Gerçeğin Işığında Analiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap