Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Eğitim & Kültür Genel Eğitim

Yabancılaşma

İncilay AKDENİZ Yazar İncilay AKDENİZ
20 Eylül 2023
Genel Eğitim, İncilay AKDENİZ, Sosyoloji
0
Yabancılaşma
404
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

80’li yılların “Uzaylı Zekiye” dizisini hatırlayanınız var mı bilmiyorum. Bu sıralar kendimi Uzaylı Zekiye gibi hissediyorum. Olana bitene, “artık hiç bir şeye şaşırmam” dediğim halde hâlâ şaşırabiliyorum. Hayır, güzel şeyler olsa da şaşırsam amenna.. Maalesef güzellikler bulmuyor, üzülüyorum.
Yaşadığım ve çok sevdiğim ülkemde, olan biteni gördüğümde, her şeye yabancılaştığımı hissediyorum.
Ait olmak, aidiyet hissetmek.. Özellikle bir topluma, bir ülkeye ne önemli bir duygu.
Oysa yetiştiğim bu topraklarda kendimi yabancılaştırılmış, ötekileştirilmiş hissediyorum.

Özgürlükçüyüm malum, eşitlikçiyim. Ahlak kavramı benim için; dürüstlük, doğruluk, adalet, empati, farklılıklara saygı, yaşama, kişilere saygı, hak hukuk yememek. Şimdi bakıyorum ahlak kavramına; anlaşılan o ki ahlak=kadın mülkiyetine sahip olan erkek için kurgulanmış; kadının, eril hakimiyet tarafından belirlenen kaidelerin dışına çıkmaması demek. Benim benimsediğim ahlak kavramıyla, bu kavram arasında dağlar kadar fark var, kendimi yabancı hissediyorum.
Hiç olmamasını istediğim şiddet, en azından asgari düzeye inse desem? Beklentim bu ya hani.. Tüm yazılı ve görsel medya, sinemasıyla dizisiyle, haberiyle hep birlikte elele vermiş, şiddeti körüklüyor, inanamıyorum. Bireysel silahlanma neden bu vaziyette, kim nereden buluyor bunları, niçin kullanılıyor silahlar orada burada? Ceza? Caydırıcılık?Anlayamıyorum.

Mafya ya da mafyacıklar geziniyor ortada. Hepsi birbirinden müstesna. Misafirperver bir ülkeyiz ya, ithalleri bile var her nasılsa. Şantaj, tehdit, şiddet gırla..”Neredeyiz, nasıl oluyor, nerede güvenlik kuvvetleri ve istihbarat?” diyor, yaşananlara anlam veremiyorum.
Afetlerle sarsılan insanlarımız hiç gitmiyor aklımdan. “Barınacak yer, temiz su.. Kış önümüzde malum. Ne yapacak bu insanlar, hele ki okul çağındaki çocuklar?” diyorum, üzülüyorum.
Kadınlarımız da hiç çıkmıyor aklımdan. Her gün toprağa kavuşuyor içimizden birileri. Sevdikleri veriyor gül yerine bıçağı ya da mermiyi. İnsan hakları diyorum, eşitlik, yaşam hakkı, kadınların doğal hakkı. Kadına yönelik “hizaya gelsin” eril söylemi alttan alta yerleştiriliyor ve hatta yerleştirilmiş her yere. Kelimelerim havada asılı kalıyor öylece ve ben bir kadın olarak kendimi yabancı hissediyorum.

İfade hürriyeti herkese değil, adil dağıtılmamış düzende.
Kimilerinin sesi çok çıkıyor alabildiğine. Kimininse fısıltısı bile tehlikeli her nedense. İbre eğilmiş sağ köşeye, terazi bozuk sanki, anlamıyorum.
Dünün mağdurunu oynayan kesimler almış sazı eline. Oysa ben kimseyi ötekileştirmedim, kimsenin özel hayatına müdahale etmedim, din ve vicdan hürriyetine karışmadım ki hiç bir dönemde. Niye başkalarının gözü diğerinin özelinde? “Elalem” denilen yaratık hortlamış, hem de bu demde, anlamıyorum.

Bir ülkenin doğası, coğrafyası ve iklimi ile birlikte, esas zenginliği insan kaynağıdır. Eğitim, nitelikli eğitim, nitelikli insan önemlidir. Bakıyorum eğitim kurumlarına, parası olanlar bu devirde yırtmış paçayı her nasılsa, niceliğe önem vermişiz, herkeste bir diploma, anlamıyorum..
Nitelikli iş gücünün gözü dışarıda.. Hem maddi hem manevi olanaklar sağlamıyorsan burada, eksik kalmaz göçmen kuşlar havada.
Zaten kim istiyor ki onları burada? Mesleklere, insanlara saygı kalmamış kimsede nasılsa. Göç yolları hep tek yönlü bu zamanda, üzülüyorum.
Gıda fiyatları, tüketim malzemelerinin fiyatı tepeden bakıyor emekliye, dar gelirliye. Pazar, manav, market desturla girilecek yerler neredeyse. Et yerine sebzeyle ikame edilen dönemler de yaşadık ya bu ülkede. İkame edebileceğimiz bir şey kalmamışsa bu dönemde, sadece mahzun bakıyorum.
Çocuklar diyorum sonra çocuklar.. Fiziki ve zihinsel gelişim için sağlıklı beslenme gerekli onlara. Kaç aile neyi ne kadar alabiliyor ki sofrasına? En az 3 çocuk söylemi geliyor aklıma, hayrete düşünüyorum.

Nitelikli, çağdaş ücretsiz kreş ve okullar, kısacası eğitim..Devlet çözmeli bunları. Daha beslenmeyi, barınmayı bile çözememişken biz, özelleşme varken her yerde, parası olan konuşuyor ve yaşıyor, hazmedemiyorum.
Gelir uçurumu açıldıkça açılıyor, uçurumun derinliği korkutuyor beni, endişeleniyorum.
Emekçi haklar peşinde..
Tüketici ve tüketimin körüklenmesinin, tüketim sınıfları yarattığı ve sınıf bilincinin sistemli bir şekilde silikleştirildiği bu sistemde, sendikaların sesi daha da kısılma peşinde. Emekçi hakkını aramaya çalışıyor her yerde. Sesleri oluşturulan yapay gündemin gürültüsünde kayboluyor, anlamıyorum.

Daha dün kendi ürettiklerimizi yerken, kendi ağacımızın altında gölgelenirken, muhtaç kalmışız başka ülkelerin ürünlerine. Çiftçimiz, hayvancılıkla uğraşanlarımız zorda. Yardım için uzatıldığı söylenen el yetmiyor kimseye. Betonlaşma desen her yerde. Rant ve kâr uğruna yeşil yok edilirken çevrede, korkarım ki muhtaç kalacağız başkasının ağacının gölgesine bile. Üzülüyorum..
Yaşatmak, yetiştirmek, yapmaktır zor olan. Yıkmaksa bir fiskeye bakar çoğu zaman.
Hep fiskeler geliyor bizlere nedense, yine anlamıyorum.
Ana muhalefet yatmış kulağının üstüne, kendi derdinde. Masadan kalkarken çıkan hesap uymamış kimseye. Hesabı görememiş partiler ve siyasiler hesaplaşıyor birbiri ve kendileri ile. Diğer yanda halen tutuklu bulunan milletvekili Can Atalay’a rağmen, 3 milletvekili ve ana muhalefete göre az sayıda üyesi ile Türkiye İşçi Partisi, sokağın ve emeğin nabzını tutmaya ve ses vermeye, ses olmaya çalışıyor her yerde. Zor da olsa, duyuyorum.
Evet..
Ben bir yabancıyım artık bu zamanda.

Baktım uzay gemisi  de yok bana ait etrafta.Yolum adaletten, yaşamdan, eşitlikten, haktan,hukuktan, barıştan, kardeşlikten, farklılıklara saygıdan, hürriyetten yana.
Ninelerimin siyasete hiç bulaşmamış, kimseye karışmamış, hile hurda bilmez, tertemiz apak beyaz tülbentleri gibidir, temizdir benim alın terim.Bu yüzdendir belki kimilerine göre ötekiyim.
Görüyorum ki, yalnız da değilim aslında. Benim gibi yabancılar ve yabancılaşanlar  var pek çok yanda.. “Belki de” diyorum “Belki de; ben veya biz, yabancı değiliz bu ülkede.
Güç almışsa sazı eline., söz yine bizde olmalı, bizde. Bu ülke her şeyiyle biziz ve bizim. Biz bu güzel Anadolu’nun değeri, emekçisi ve birer ferdiyiz. Acaba Amerika’daki Kızılderililer gibi, sistemli bir şekilde yok edilmekte miyiz? “
“Küçük Amerika” benzetmesi geliyor aklıma; ben bir uzaylı değilim  aslında. Kendi topraklarına bilerek yabancılaştırılmış, ötekileştirilmiş, asimile edilmeye çalışılan, bir Kızılderiliyim belki de. Dün onlardaysa sıra, kimbilir? Bugün belki de sıra bizde.Dikkat etmeli bence. Gündem oyalarken bizi iyi bakmalı, mücadele etmeli,  incik boncukla değiştirmemeli hiç bir hakkımızı, hiç bir toprağımızı bu dönemde.

Meşhur bir Kızılderili sözü ile yazımızı bitirelim;
““Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak!”
Adil, huzurlu, eşit, güvenli, sağlıklı, refah dolu, özgür günlerde kalın..
Sevgi ve saygılarımla.

 

Paylaş
Etiketler: adaletdoğrulukuzaylı zekiye
Önceki Yazı

Örnek Bir Esnaf Teşkilatı Olan Ahilik?

Sonraki Yazı

Ah Şu Gurbet

İncilay AKDENİZ

İncilay AKDENİZ

İstanbul ,Süreyyapaşa Sağlık Meslek Lisesi hemşirelik, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü lisans, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Tarih Bölümü lisans, aynı fakültenin Sosyoloji bölümünü lisans, Medya ve İletişim bölümü önlisans mezunuyum. Özel bir bankadan emekliyim. Tarih, toplum, doğa, insan, kitaplar, sahne sanatları( izleyici olarak), seyahat( kültür seyahatleri) özel ilgi alanım. Bence öğrenmek; yaşam boyu süren en güzel aktivitedir. Barışçıl, demokratik, her yönden ve herkes için eşitlikçi, çevreci, adil, ötekisiz/berikisiz, baskısız ve herkes için güvenli, aydınlık refah dolu yarınlar temennim. Üniversite öğrencisi tek çocuk sahibiyim.

İlişkili Yazılar

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
Anma

Iskaladığımız Günler, Iskalanan Hayatlar

03 Aralık 2025
5k
Kurumuş Çamaşırlar
Eğitim

Beyaz Taytlı Balet

29 Kasım 2025
5k
İbadetler Günahları Siler mi?..
Din ve Ahlak

İbadetler Günahları Siler mi?..

28 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı
Ah Şu Gurbet

Ah Şu Gurbet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap