Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TANRIVERDİ

Yaban Arısı

Hasan TANRIVERDİ Yazar Hasan TANRIVERDİ
17 Kasım 2020
Hasan TANRIVERDİ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bahçe duvarında yaban arısının yuva kurduğunu duyan, yolunu değiştiriyordu. Adı, mahalleyi hatta köyü tedirgin etmeye yetmişti.

Komşuların gelinini, o gün, yaban arısı sokmuş ve hastanede gözünü açmıştı. Doktor, yetiştiremeseydiniz, hasta şişer, soluk alamaz ve alerjiden hayatını kaybederdi. Böyle bir kötü örnek de yaşamış olan mahalleliyi korku sarmıştı. Fakat çocuklar tehlikenin farkında değildi. Çünkü taş ve sopalarla arıları korkutmak, yuvalarından kaçırmak istiyorlardı.

Korkuyu hiçe sayan, çocuklar, yaban arısı yuvasıyla oyun oynuyor, onları alaya aldıklarını sanıyorlardı. Oyunlarında, bahis bile tutuyorlardı. Yuvanın önünden yürüyerek veya koşarak geçmek için yarışıyorlardı. Bir ara bisikletle geçmek için hazırlık da yapan olmuştu.

Yuvanın önünden geçerken bağırmak, arıyı hiçe saymak, oyunlarının birer parçasıydı. Arılar da bu tür seslerden huylanıyor, saldırıyor ve kimi bulursa sokuyordu. Yaban arısı, çocukların başının üzerinde vızlasa bile çığlıkları mahalleyi sarsıyordu.

Buna rağmen, arılarla oyuna devam ediyorlardı. Enseden yakalanan bir çocuk, bir saat bağırıp çığlık attıktan sonra sakinleştiğinde, sanki enseme değnekle vurdular, yarı baygın yere düştüm, diyordu.

Bir sonraki gün hafta sonu tatilinden de yararlanan çocuklar, yuvaya; taş köstek ve sopa ile vurup kaçmaya başladılar. Mahalleden büyükler, çocukları ikaz ediyor ve bu ikaz bir saat sürüyordu. Sonra bir şekilde toplanıp patikada arıların, giriş çıkış kapısına taş ve köstek atmalar devam ediyordu.

Çocukların yuvayı karıştırması, çimende otlayan inekleri de arıların sokmalarına neden oluyordu. Çocuklarla konuşmak fark etmiyordu. Çünkü tamam diyorlar, fakat yapmıyorlardı. Çocuklardan biri bisiklet ile patikadan geçmiş, ikinciye düşmüş ve bisikletini bırakıp kaçmıştı.

Yaban arısı, bahçe duvarına yuva yaptığına bin pişman olmuştu. Fakat bugüne kadar sessizlik niçin yerini gürültü, taş ve çomak atmaya bırakmıştı. Ayrıca yaban arısının burayı seçmelerinde ki amaçları, bahçede çiçeğin ve meyvenin bol olmasıydı.

Yaban arıları uzun yol kat etmeden, çiçeğin ve meyvenin balına ulaşabiliyorlardı. Böylece yavru bakımını rahatlıkla yapabileceklerdi. Çocuklar olmasa, arıları rahatsız etmek söz konusu değildi. Patikadan geçenler de arıları fark bile etmiyorlardı. Babam, bahçeyi düzenledi, belledi ve kazdı. Yaban arılarının varlığından bile haberi olmamıştı. Yazık, hayvana dokunmadıktan sonra sana niçin saldırsınlar.

Yuvalarını her yıl duvara yapmalarının bir diğer nedeni de taşlar arasından yavrulara ulaşmanın kolaylığı idi. Çünkü, değişik yollardan yavrulara erişim sağlanıyordu. Besin taşıma işlemi kolay oluyordu.

Yaban arıları tatilin başladığını nereden bilecekti. Yavruları uçabilme durumuna gelseler, başka tarafa gidebilirlerdi. Çocuklar okula gitmiyor, memurlar izinli, mahalle kalabalık, insanların sesleri rahatsızlığımızı artırıyordu.

Yaban arıları, duvara yuvalarını kurduklarında, mahallede üç evde ikişer yaşlı vardı. Onların da yol ve duvarla ilgileri yoktu. Onun için yuvalarını bahçenin verimli yerine yapmayı düşünmüşlerdi. Patikadan günde bir kişi bile geçmiyordu. Bahçe sessizdi. Bir görünüp bir kaybolan serçeden başka hareketli olan yalnız kavak yapraklarıydı.

Yaban arısının, problemlerine bir de yağmur eklenmişti. Yağmur akşamüzeri başlamış ve devam ediyordu. Çocuklar yoktu ama onlar da dışarı çıkamıyordu.

Gece sakin geçmişti. Sabah, güneş parlak ışınlarıyla, gökyüzünün maviliğini ve yeryüzünün yeşil örtüsünü aydınlatıyordu. Mahalleden çocuk sesi gelse de duvar unutulmuş gibiydi. Belki de korkudan bahçe duvarına yaklaşmıyorlardı. Çünkü, yaban arısının zehrini tatmak aklını başına getirmişti.

Arılar, yağmurun acısını çıkartmak için, meyvelere saldırıyorlardı. Patikadan geçenlere bakmıyorlardı. Çocuklar arıları rahatsız ettiği için arılarda kendilerini koruyorlardı. Kardeşim tabağına gelen arıyı kovmamış ve tabağı pencerenin önüne bırakmıştı. Bir iki saat içerisinde tabaktaki tatlıyı halletmişlerdi.

Arıların yuvasından çocukların yaramazlığının simgesi çığlıklarından sonra haberimiz oldu. Yapmayın desek de önlerini alamadık. Tehlikenin farkında değillerdi. Çünkü yaban arısı, bal arısı gibi insanı soktuktan sonra ölmüyordu. Onun için, bir arı çok sayıda insanı sokabilirdi. Zehri alerji yaparsa, insan çok zor duruma düşebilirdi.

Görmedik fakat çocuklar, toprağı çamur hâline getirip arıların yuvasına atmışlar. Arılarda yuvadan çıkıp bir tanesini daha hastanelik etmişler. Çocuklarla arıların mücadelesinin sona ereceği yoktu. Kardeşim, olaya el atmalıyız, böyle olmayacak dedi.

Kardeşim, güneş doğmadan kalktı. Hemen işe koyuldu. Bahçe kenarında yetişen, yiğidin bitkisinin tepelerini kesti. Kestiği yere ip bağladı. Sonra bitkiyi tahta üzerinde ezdi. Bitki ezilirken öyle pis kokuyor ki, acı bir koku. İnsanın burnu sanki yerinden kopuyor, gözler kızarıp yaşarıyor.

Ezdiği bitkiyi arı yuvasının önüne denk gelecek şekilde duvardan aşağı asıyor. Sabahın seherinde uyanan arılar, gün ışığında soluklanmak için, dışarı çıkmak istediğinde, o acı ve pis kokuyla karşılaşıyor. Kokunun etkisiyle bayılma nöbeti geçiren arılar, yuvasına zorda olsa dönüyorlar. Durumu arkadaşlarına bildiriyorlar.

Akşamüzeri ikinci bir yiğidin bitkisini ileri süren kardeşim, arılara, buradan bir an önce kaçalım kararı aldırıyor. Böylece yavrularını da alan yaban arıları sessiz sakin dere kaşına taşınıyorlar.

Bir gün içerisinde arıların kaybolmasına mahalleli şaşırdı. Kardeşim, bitkileri duvardan aldığı için olayın kimse farkında olmadı.

Böylece on günlük arı macerası, iki zayiatla kapanmış oldu. Yalnız mahallede çocukların çığlıkları bir süre daha yankılanmaya devam ettı.

Paylaş
Etiketler: patikayaban arısıyuva
Önceki Yazı

Ütopya

Sonraki Yazı

Teknik Düşünceler 17- Akraba 4.0

Hasan TANRIVERDİ

Hasan TANRIVERDİ

Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'nda öğretmen...

İlişkili Yazılar

Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Göz Gördü Gönül Katlanmadı
Hasan TANRIVERDİ

Yavrularım Yanmasın

03 Aralık 2025
5k
Çiftçinin Çocuğu
Doğa-Çevre

Çiftçinin Çocuğu

02 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Teknik Düşünceler 17- Akraba 4.0

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap