Öğleden önce havaya bir baktım… Bulutlar vardı… Rüzgar vardı… İşte! Yürünecek zaman! dedim. Öğle arası bulutlar dağıldı fakat rüzgar iyiydi. Serindi yani hava. 13.30’da yola çıktım.
Kararsızdım aslında. Dedim, yolda karar veririm. Ya Fener caddesine saparım ya da sola; yani, Liman yolundan Altınkum‘a. Fener caddesine saptım.
Daha yolun başlarında bir şey dikkatimi çekti hemen. Ne kadar çok villa yapmışlar o taraflarda! Ve hala devam eden villa inşaatları…
Toplamda en az 17 km. Yürüdüm. Belki daha fazla. Su arıtma tesisine geldiğimde sağa değil de sola saptım. Sağda Poseidon Sunağı yolu vardı. Oraya başka bir zaman giderim, dedim ve soldan aşağı saldım kendimi. Kumsal yakındı zaten, hemen aşağısı. Kumsalın hemen berisindeki bataklık yerlere baktım.
Poseidon sunağı berisinde de var bataklık alanlar.
Yol, gözde büyüyor fakat yürüdükçe açılıyor ayaklar ve zihin. Su bile içmedim yol boyunca.
Eski zamanlarda Abdalların yürümeleri geldi aklıma. (Aptal, Abdal’dır.) Durmaksızın yürümenin çok ilginç bir etkisi ortaya çıkıyor insanda. Ne kadar basit olduğunuzu anlıyorsunuz fakat ilginç olan bu değil; ilginç olan, kalbinizin durulandığını ve sanki bir sonsuzluk hissiyatının rahatça dolup taştığını… veya dolmadığını, gönlünüzün genişlediğini görüyorsunuz.
Yürümek güzeldir. Yürümek zenginliktir. Yol boyunca yanımdan araçlar geldi geçti… Mesela çok paranız oluyor, lüks bir araba alıyorsunuz veya lüks değil… Yürümedikçe sağlıktan gidiyor; hem bedeniî sağlıktan hem de zihni ve-ya kalbii. O zaman, bu, zenginlik mi oluyor?
Zenginlik kavramı ile ilgili bir paradoks var: çok şeyiniz var yiyemeyecek kadar; o halde size zengin deniyor. Fakat, zenginliği korumak için zenginliğinizi yiyemiyorsunuz. Aslında, yiyene veya yiyebilene zengin denir. Yani, gerçekten zengin olmuş olmak için yeyip bitirmiş olmanız gerekir. Yemek-içmek, derken; güzel işlere de harcamak anlamında diyorum.
Lüks arabaya bindiğin zaman kalbi tıkıyorsun. Fakir gibi yürürsen kalbin açılır. Gönle kurulan mekanlar sınırsız..
..
Allahtan ki rüzgăr da vardı. Güneş kafayı kızdırıyor fakat rüzgăr alıp götürüyor harareti.
