999.179 katılımcı üzerinde yapılan 14 araştırmanın meta-analizinde, düşük vitamin D (25-OHD) seviyelerinin koronavirüse yakalanmayı 2.7 misli, ağır KOVİD riskini yüzde 90 ve ölüm riskini 3 misli artırdığı gösterildi.
Araştırmada vitamin D için 20–30 ng/mL aralığı normal seviyesi ideal olarak kabul edildi.
Yaş ve erkek cinsiyet için bu ilişki daha kuvvetli bulundu.
Analiz, vitamin D seviyeleri düşük olan yaşlı hastaların, düşük serum yaşlı olmayan hastalara kıyasla KOVİD’ e daha duyarlı olduklarını gösteriyor.
Aynı durum erkekler için de geçerli yani vitamin D seviyesi düşük erkeklerde risk kadınlardan daha yüksek.
Düşük vitamin D seviyesi ve ölüm arasındaki birliktelik erkek cinsiyet ve diyabetten de etkileniyor.
Bu araştırmadan ne anlayalım?
Bu çok geniş kapsamlı bir meta-analiz olmakla ve vitamin D düşüklüğü ile koronavirüse yakalanma, ağır tablo ve ölüm riskleri çok yüksek bulunmakla beraber bir sebep-sonuç ilişkisinden bahsetmek mümkün değildir.
Böyle bir münasebet ancak randomize kontrollü bir araştırma ile gösterilebilir.
Vitamin D vermekle bu risklerin ortadan kalkacağını da gene aynı metotla yapılacak bir araştırma ortaya koyabilir.
Gelelim neticeye
Bir seneyi aşkın bir süredir özellikle yaşlı ve kronik hastalığı olanların dışarı çıkamadıkları, hareket edemedikleri, yeteri kadar güneşlenemedikleri ve adam gibi beslenemedikleri, ülkemizde vitamin D kan seviyelerinin genel olarak zaten çok düşük olduğu…
Vitamin D’ nin çok ucuz, toksisitesi çok düşük bir besin desteği olduğu da dikkate alındığında tüm yaşlılara vitamin D desteği sağlanmasının faydalı olabileceği kanaatindeyim.
Kaynak: https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fnut.2021.660420/full






















