Vegan beslenenler için önemli bir tehlike de hayvani gıdalarda bulunan kolini yeteri kadar alamamalarıdır.
Kolin vücutta karaciğer tarafından da yapılır ama sentez vücudun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır, mutlaka diyetle de alınması icap eder.
Kolin, beyin sağlığı için bahusus da ana rahmindeki bebeğin beyin gelişimi için kritik ehemmiyeti vardır.
Kolin, karaciğer fonksiyonlarını da etkiler, azlığında çok fazla serbest radikal hücresel hasarı yanında kan yağ metabolizmasında düzensizlikler de ortaya çıkar.
Kolin kaynağı temel besinler kırmızı et, yumurta, süt ürünleri, balık ve kümes hayvanlarıdır; kuruyemiş, bakliyat ve brokolide de daha az miktarda bulunur.
Amerikan Tıp Enstitüsü (Institute of Medicine) 1998’ de kadınların günde kilo başına 425 mg, erkeklerin 550 mg, gebe ve emziren kadınların 450-550 mg kolin almaları gerektiğini bildirmiştir.
Avrupa Gıda Emniyeti Kurumu (European Food Safety Authority) da 2016’ da benzer bir tavsiyede bulunmuştur.
Son senelerde çeşitli sebeplerde hayvani gıdaları yeteri kadar almayanlarda ciddi kolin eksikliği gelişmesi mümkündür.
Veganlar yumurtayı karalıyorlar
Vegan beslenmede yumurtanın yeri olmaması bir tarafa, bu muhteşem gıda onların gözünde sigara kadar zararlıdır.
Vegan beslenme sağlıklı bir beslenme modeli değildir ve bilimsel hiçbir temeli de yoktur.
Bu beslenme, yedinci gün adventistleri adı verilen bir kilise tarafından teşvik edilmektedir.
Burada esas amaç, insanları sağlıklı beslenmeden uzaklaştırmak, geliri bu kilisenin kasasına akan bir takım işlenmiş hazır gıdaları ve besin desteklerini pompalamaktır.
Gelelim neticeye
Yumurta dünyada benzeri olmayan bir gıdadır.
Yumurtadaki vitamin, mineral, antioksidan, omega 3, kolin, protein gibi besin ögelerini alabilmek için birçok hap içmek gerekir.
Herkesin her gün mutlaka bir yumurta yemesi şarttır.
Yumurtaya kurban olurum.























