Pes doğrusu… El insaf…. O ha…. Çüşşşş… Yok artık… Hadi ya… Daha da neler… Başka bir emriniz!… Atılan kemik iri miydi bari?.. Başkasının gözündeki çöpü bırak kalastan ne haber!..
Evet, kimdir, nedir, neyin nesidir bilemiyorum amma haberlerde rastladım. Elinde bir mikrofonla biz ceza ve tutukevi avlusundan haber yapan bir muhabir görünümlü kişi, İdam sehpası önünde durmuş, hatta eliyle de işaret ederek adeta kan kusuyor! ANA MUHALEFET LİDERİ, MİLLİ İTTİFAK liderlerinden Kemal KILIÇDAROĞLU’nu sözlerinin başında VATAN HAİNİ olarak itham ettiği gibi; “ toplum, KILIÇDAROĞLU’nun da bu idam sehpasında idam edilmesini istiyor, bekliyor diye düşünüyorum” diyerek, kin, nefret, intikam kusuyordu adeta…
Tamam haberin hemen başında ülkeyi büyük bir felakete sürükleyen, ancak halkımız tarafından durdurulan Pensilvanya destekli darbeci terör örgütü FETÖ elebaşısı için toplumun idam istediğini dile getirmesine katılmıştım, ancak hemen ardından “Vatan haini” cümlesiyle başlayan ve toplum ”KILIÇDAROĞLU’nun idamını bekliyor, istiyor diye düşünüyorum” demesi üzerine tüylerim diken diken oldu.
Olamaz böyle bir itiraf…
Kurulamaz böyle bir cümle…
Hele hele topluma mal edilemez…
Bu kişi kendini ne sanıyor acaba?
Türkiye’nin kurucu lideri ATATÜRK’ün kurduğu partinin Genel Başkanı KILIÇDAROĞLU için böyle bir cümlenin kullanılması yanlıştır, hatadır, toplumu kaosa sürükler ve de kin – nefret tohumu eker.
Bu haddini bilmezin bir an önce hesap vermesi, sorgulanması, hatta kendi kişisel fikrini topluma empoze etmeye çalışmasından dolayı yargılanmalıdır.
Savcılarımızın bu hadsize müsaade edeceğini sanmıyorum.
Yalaka ve yağcılıkta kırmızı çizgiyi aşan, kendine bu tür şerefsizce söylemlerle toplum içine nifak sokan, çatışmalara yol açabilecek olan, bir şekilde itibar sağlamaya çalıştığını sanan bu ağzı salyalı, bulaşıcı derecede KUDUZ olan şahsın hiç kimse tarafından ödüllendirileceğini, “aferin” deneceğini sanmıyorum.
Herkesi kendisi gibi kuduz sanan ve sözlerine itibar edileceğini sanan bu yaratık, bakalım önümüzde ki günlerde muhabirlik görevini de sürdürebilecek mi? Yoksa muhabiri olduğu TV kanalı tarafından def mi edilecek göreceğiz. Zira yediği halt, işlediği gaf, yenilir – yutulur cinsten değil.
Bu muhabirin ismini yazmayacağım. Adını kendi ağzıma layık görmediğim gibi siz değerli okurlarımın da zikretmesine değer ve layık bulmuyorum.
Amma inşallah bu zat yargılanır, aldığı ceza ile birlikte yayınlar, yediği haltın yanına kâr kalmadığını siz değerli okurlarımla paylaşırım.
Sözün Özü!
Türkiye’nin bu duruma nasıl geldiğini anlayamıyorum. Herkes kafasına göre takılıyor inanamıyorum. Biri çıkıyor din hakkında ileri geri konuşuyor, biri çıkıyor ATATÜRK hakkında ileri geri konuşuyor, biri çıkıyor “Yunan galip gelseydi” gibi saçma sapan konuşuyor, biri çıkıyor tacizleri yumuşatıyor, biri çıkıyor kadınların giyimiyle, başörtüsüyle, hamileliğiyle, hatta yatak odası ile ilgili ileri geri fetvalar verebiliyor, biri çıkıyor Ana Muhalefet Liderinin idamını “halk istiyor diye düşünüyorum” diyerek kin ve nefretini kusuyor.
Allah aşkına nereden geldik bugünlere?
Niye geldik?
Nerede yanlış yapılıyor?
Düzelecek mi? Lütfen biri bir şey söylesin. Bunu hak etmiyoruz. Dayanamıyoruz.
Mustafa Kemal ÖZGÜRSOY


















