Şehrin üst yönetiminde…
İnatlaşma, cepheleşme, sevgisizlik varsa faturayı vatandaş öder.
Politik tavır ve kararlar kamuya zarar verir.
Birileri isyan eder…
Birileri kulaklarını kaparsa…
O şehirde keyif kaçar.
***
Tipik örneği İzmir Büyükşehir belediyesi ile Valilik ilişkisi.
İl Özel İdaresi’nin kapanmasından sonra Vali Mustafa Toprak, mülkleri takdiriyle dağıttı.
Belediye, İdare’nin görev ve personelini üslendi, mülklerine kavuşamadı.
Bunlardan biri…
Kemeraltı girişindeki1990 lı yıllarda Özel İdare tarafından satın alınan eski Tekel tütün deposu.
Yenilenmek için yıllarca masraf yapıldı, İdare’nin binası olacaktı ama yasayla kapatılınca ortada kaldı.
Büyükşehir belediyesi ısrarla istemesine rağmen Vali Toprak, binayı İmam Hatip Lisesi’ne verdi.
***
25 bin metrekare alana sahip, içinde meclis salonu, siyasi parti grup odaları bulunan, hizmet binası olarak projelendirilen yapı, din eğitimine tahsis edildi.
Hisar Kız Anadolu imam Hatip Lisesi kuruldu, tabelası asıldı.
Dev binada 80 kız öğrenci eğitim görüyor.
***
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu haklı olarak isyan ediyor.
Çünkü…
Mevcut belediye binası depreme dayanıksız, ömrünü tamamlamış.
Şaka değil!
Her an çökebilir.
İçinde yaklaşık 2 bin 500 çalışanın can güvenliği yok.
Defalarca yazılan uyarı raporları ortada.
Yerel hizmetler yönetimi bina bulamıyor.
***
Kocaoğlu haykırıyor:
“ Yargı süreci devam etsin. Karar ne çıkarsa saygılıyız. Ama binayı biza verin. Çevrede yerleşim yok, oturan insan yok. O çocukları toplayıp buraya getirmek işkence. 25 bin metrekare binada 80 öğrenciye ders mi verilir? Elinizi vicdanınıza koyun”
Ama duyan yok.
Dolayısıyla cevap da.
***
Hakkaniyetle, inatlaşma mantığından sıyrılarak bu talebe karşılık verilse…
1- Belediye personelinin can korkusu kalmaz.
2- Ticari yönden çökmekte olan tarihi Kemeraltı canlanır, bölge hareketlenir.
3- Belediye eski binayı belki tümüyle yok eder, Konak meydanı daha da büyür.
4- İzmir paylaşma, uzlaşma kültürünü sergiler.
5- Cepheleşme sona erer.
***
Kazanan da…
Kişiler değil, şehir olur!
***********
