VALİ,BAŞKAN VE NEVŞEHİRE SİTEM
Neden yazımın başlığını böyle koydum diye belki düşünecek ve ne saçmalıyor bu adam da diyeceksiniz. Belki ilketapda haklı da olacaksınız. Çünkü ne diyeceğimi bilmediğiniz için haklı olmanız da normaldir.Ancak biraz sonra yazacaklarımı okuyunca ne kadar da haksız olduğunuzu anlayıp, belki siz de benim gibi sitemler yağdıracaksınız, kendinize, yöneticilerimize ve Nevşehire…
Çünkü İlim ve doğduğum ilçem Kozaklı için yaptıklarımı birazdan okuyunca ne kadar da haklı olduğumu göreceksiniz ve siz de benim gibi pes diyeceksiniz. Bundan eminim.
Şimdi gelelim asıl konumuza. Neden Vali, Başkan ve Nevşehir ile ilçem Kozaklıya sitem ediyorum, niye böyle bir yazı yazmak zorunda kaldım. Çünkü bendeniz 14 yaşımda şiir yazmayı, 18 yaşımda da yazı yazmaya başladım ve bu yıl sanat ve kültür hayatımın kırkıncı yılını da dolduruyorum. Ama bundan ne Vali, ne Başkan, ne Nevşehir ve ne de ilçem Kozaklının haberi bile yok. Neden yok. Çünkü onlar beni tanımazlar, bilmezler, adımı bile duymamışlardır sorun kendilerine. Hatta geçenlerde Nevşehirli bir okur şöyle mesaj göndermiş bana. Yahu ben seni nevşehirde hiç görmedim, bir de Nevşehir il temsilcisi olmuşsun, diyor. Haklı da. Çünkü diğer tanımayanlar gibi, o da bendenizi tanımıyordu. Ama turkmedya.com Nevşehir temsilcisi olmamı da belli ki hazmedememişti. Çünkü İlçem Kozaklı da ilk ofset haftalık gazeteyi de bendeniz çıkarmıştım ama kimse beni tanımıyordu. Çünkü Kayseri de ikamet ediyorum.
Gelelim şimdi gerçeklere. Biraz önce belirttiğim gibi 40. sanat yılımı dolduruyorum ve 60 kitabın yayınlanmasında imzam var, sayısız şiirlerim ve yazılarım var, adıma Sabit İnce Edebiyat ödülünü 4 yıldır dağıtıyoruz. Anasam meslek birliğini Kayseri de kurdum, Kayseri de Nevşehirliler Derneği Başkanlığını yaptım ama şimdi bu sıfatlarımın hiçbiri yok. Sade bir vatandaşım o kadar. Ama diğer illerden her yerden davetler alıyorum, şölenlere katılıyorum ve orada İlimi ve ilçemi de temsil ediyor, gururla Nevşehir Kozaklılıyım ama Kayseri de ikamet ediyorum diyorum. Bir kez de Kapadokya Şairler Şölenine katıldım ve orada Vali beyimizi tanıma fırsatını da buldum.
İkincisine katılmadım ama bu yıl yapılacak şölene katılmamak için Ayşeye ne mazaret uyduracağım bilemiyorum. Çünkü beni tanımayan ilimde yapılacak bir şölene katılmayı içim almıyor. Neden mi. İşte yazıyorum nedenlerini. Beni ne Nevşehir, ne de ilçem kozaklı tanımıyor. Tanımak bile istemiyor. Ama ben ilimi ve ilçemi seviyor ve nerede olsa tanıtmak, internetteki tüm veri bankalarına ilim ve ilçemle ilgili bilgileri Wikipedia dahil her yere gururla ve bıkmadan giriyorum. Nevşehir ve Kozaklı ile ilgili şiirlerimi gururla ekliyor ve okuyorum. Çünkü ben Nevşehirliyim, ben Kozaklılıyım. Ayrıca internet siteleri kurup, haberler ve bilgiler veriyor, kültür değerlerimizin dünyaya duyulmasına da katkılarda bulunuyorum.
Ama buna rağmen bilinmiyorum, tanınmıyorum. Çünkü bendeniz yapım gereği hiçbir kimseye varıp da ben şuyum, ben şunları yapıyorum, ben şunu da yaptım, demiyorum, demeyeceğim de. Bunu sırf hizmet aşkımla ve bir beklenti içinde olmadan zevkle yapıyorum. Ama bunu kimse bilmiyor varsın bilmesinler…
Bir de bana en çok dokunan bir konuyu da yazıp yazımı burada tamamlayım istiyorum. Çünkü çok kırğınım ve üzülüyorum bütün bu olup bitenlere. Her gittiğim festival, toplantı ve şölenlere başka illerden katılan şair, yazar ve kültür adamları gururla sahneye çıkıp, valilerinin, belediye başkanlarının ve illerinin selamlarını getirdiklerini ve küçük hediyelerini illeri adına takdim etmekle gurur duyduklarını belirtirlerken ben kahroluyorum da ondan. Üstelik bazı yerlerde yol ve masraflarını da illeri ve ilçeleri karşılıyor ama bendeniz hep kendi imkanlarımla katılıyorum bu tür yerlere. Olsun maddi olarak üzülmüyorum da.
Ama ben de ilimi temsil ederken aynı gururu yaşamak ve tadmak istiyorum, bunda da haklı olduğumu herhalde sizler de takdir edersiniz. Adamlar il ve ilçelerinin reklamını da yapmış oluyorlar böylece. Ayrıca çoğu il ve ilçelerde de bu kişilerin, kültür ve sanat elçilerinin heykellerini dikip, cadde ve sokaklara adlarını veriyor ve anma ve onur günleri düzenleyerek onları onurlandırıyorlarda. Böylece bir vefa ve kadirbilirlik de sergileyerek kültür ve sanata değerini vermişde oluyorlar. Ama biz de.. Eh işte benim söyleyeceklerim de bu zaten…
Sizler ne demek istediğimi iyi anlamışsınızdır. Sakın yanlış da anlaşılmasın böyle beklentiler içinde de değilim ha. Ama yapanlarla yapmayanların farkının da olması gerektiğini düşünüyorum.
Hasılı durum bu lafı fazla uzatmayacağım da.
Varsın bilmesinler adım, sanımı,
Türklük şuurundan aldım kanımı,
Vatana severek verdim canımı,
Nevşehir, Kozaklı varsın bilmesin…
