Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mahmut Celal ÖZMEN

Vahdet-i Vücud Deyip Geçme…

Mahmut Celal ÖZMEN Yazar Mahmut Celal ÖZMEN
27 Eylül 2009
Mahmut Celal ÖZMEN
11
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Vahdet-i Vücut Nedir?

Vahdet-i vücud bir tasavvuf terimidir ve onun felsefesi Allah’tan başka varlık olmadığına, mevcut olan tek varlığın Allah olduğuna, var gibi gözüken ne varsa Allah’ın parçaları olduğuna inanmaktır. Bu inanış tasavvufun amentüsünün ilk şartıdır. Bu felsefenin künhüne vakıf olan mutasavvıflar “Lâ ilâhe illallah” demeyi terk edip “La mevcude illallah” diyerek bu amentüyü ikrar ederler.

Allah’tan başka mevcud, varlık olmadığına inanmayı gerektirecek ne bir ayet, ne bir sahih bilgi vardır. Allah’ın isimlerinden bahsettiği, bütün varlıkları yok saymak, her nasılsa -inançlarına göre- varlık olmayan şeylerin yaşadığını ve öldüğünü söylemek, meleklere iman ettim demek fakat onlar varlık değildir, Allah’ın parçalarıdır diyerek her parçayı ilah saymak, cennete ve cehenneme iman ettim demek, sonra onların varlık olmadığını, Allah’ın parçaları olduğunu söylemek, önünde secde edilen putun bile Allah’ın bir parçası olduğu bu sebeple zahirde tapılan put olsa da aslında o secdenin Allah’a yapıldığı gibi saçma ve delilsiz zırvaları uyduranların asıl gayesi İslam dinini tahrif etmek ve müntesiplerini yoldan çıkarmaktır.. İşte bu inanışa göre bir tasavvuf şeyhi Allah’ın bir parçası olduğu gibi yolda duran taş, ağaçtaki kuş, kovalanan kedi ve kovalayan köpek ve o köpeği vuran bir zabıta eri dahi (hâşâ) onlara göre Allah’ın parçasıdır ve dolayısıyla onlara Allah demek doğru bir sözdür. İsmi tasavvufçular tarafından veliler listesine alınan müşriklerin “Ben Allah’ım” demeleri ve benzeri sözleri sarf etmeleri bu sapık inanışlarından kaynaklanmaktadır. Bu sapkın söylem ve inanışlar üzerinde tevhid ehli olanlar için te’vil edecek yol aramaya ve hatta düşünmeye bile gerek yoktur. Çünkü bir Müslüman kabul veya red etmek için Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) in böyle bir şeyi öğretip öğretmediğine bakması yeterlidir. Hiç akletmezler ki durum onların dediği gibi olsa, inanan kimdir, inanılan kim? Yaratan kimdir, yaratılan kim? Hüküm koyan kimdir, mükellef kim, mükâfat ve ceza veren kimdir, ödüllendirilen veya cezalandırılan kim? Ateşe koyan kimdir, ateşte yanan kim?

İşte vahdeti vücut gibi bir zırvayı ortaya atan kâfirler İslam ümmetini yüzyıllarca oyalayacak bir işi başarmışlar ve maalesef gözlerinden yaş gelesiye, karınları ağrıyasıya halimize gülmekteler.
Birilerinin aslında küfür olduğunu bildikleri, fakat o bunu söylemişse bir hikmeti vardır kabilinden te’vil etmeye çalıştığı, bu cümleler nasıl söylenmişse kastedilen mana odur, çünkü inanç öyledir. Sizin taptığınız benim ayağımın altında diyen adam toprağı kastetmiştir, çünkü ona göre çiğnenen, işlenen, o toprak Allah’tır (hâşâ) . Böyle olunca birinin çıkıp ben Allah’ım demesi onlara göre gayet tabi bir durumdur; sırf o değil onlara göre kâfir biri dahi bu sözü söylese doğru söylemiş olur çünkü o da Allah’tan bir parçadır! Bu cümleleri vecde, aşka gelince, kendinden geçince söylemenin sebebi nedir derseniz, can pazarı bu kolay değil. Müslümanlar bu sözden pek hoşlanmazlar ve insanın başına kötü şeyler gelebilir. Nitekim tarih bu müşriklerin nasıl taşkınlık ettiğini ve nasıl öldürüldüklerini zapt etmiştir.

BU MÜŞRİKLERİN LİSTESİNİ VE MAHARETLERİNİ ANLATACAĞIZ…

Paylaş
Etiketler: akımdindüşünceedebiyatfelsefe
Önceki Yazı

Yanılgı…

Sonraki Yazı

Hayata Bak Be!

Mahmut Celal ÖZMEN

Mahmut Celal ÖZMEN

İlişkili Yazılar

Mahmut Celal ÖZMEN

Anneler Günü Kimin Günü

12 Mayıs 2013
5k
Mahmut Celal ÖZMEN

Facebookta Bir Arkadaşla Sohbetimiz…

29 Mart 2012
5k
Mahmut Celal ÖZMEN

Tarikat mı? Sakın ha!

27 Mart 2012
5k
Mahmut Celal ÖZMEN

Öğüt Almak İsteyene Kur’an Yeter!

03 Ağustos 2011
5k
Sonraki Yazı

Edip Yüksel Bey'e Çağrı!

Yorumlar 11

  1. Yunus says:
    16 yıl önce

    >>İlla<>İlla<< başka varlıklar mı<>Rabbimize<>yaratıcı<< olmadığına hangisi bizi daha yakın kılabilir…

  2. Sari Saltuk says:
    16 yıl önce

    Severim ben seni candan içeri
    Yolum vardır bu erkândan içeri.

    Beni bende demen bende değilim
    Bir ben vardır bende benden içeri.

    Nereye bakar isem dopdolusun
    Seni nere koyam benden içeri.

    O bir dilberdürür yoktur nisâni
    Nisan olur mu nisandan içeri.

    Beni sorma bana bende değilim
    Sûretim hoş yürür don’dan içeri.

    Beni benden alana ermez elim
    Kadem kimbasa sultandan içeri.

    Tecelliden nâsib erdi kimine
    Kiminin maksudu bundan içeri.

    Kime dîdar gününden sûle deyse
    Onun sû’lesi var günden içeri.

    Senin aşkın beni benden aliptir
    Ne sirin dert bu dermandan içeri.

    seriat tarikat yoldur varana
    hakikat mârifet andan iceri..

    Süleyman kuş dilin bilir dediler
    Süleyman var Süleyman’dan içeri..

    Unuttum din diyânet kaldı benden
    Bu ne mezhepdürür dinden içeri..

    Dinin terkedenin küfürdür işi
    Bu ne küfürdür îmandan içeri..

    Geçer iken Yunus sas oldu dosta
    Ki kaldi kapida andan içeri….

  3. Yunus says:
    16 yıl önce

    İlla Allah mı ?

    İlla başka varlıklar mı ? demesi daha doğru olabilir bir müminin…

    Yakışan hangisidir ?.. Şahdamarından yakın olduğunu söyleyen Rabbimize(Allah) hangisi bizi yakın kılar.. Hangisi uzak kılar… Kendinden üflediğini söylediği O ruhuna hangisi bizi yakın kılabilir yol olarak… Ve Ondan başka yaratıcı olmadığına hangisi bizi daha yakın kılabilir…

  4. yasir ay says:
    16 yıl önce

    hocam müşrik ve kafir dediğiniz bu insanlar velev ki müslümansa haklarını ahirette nasıl ödeyeceksiniz.
    onların müşrik ya da kafir olduğunu iddia etmek, hüküm Allah’ındır ayetine aykırıdır. iman ilk başta kalbi bir meseledir. (en başta diyorum- sadece demiyorum, zira yazınızdan aristo mantığına sahip olduğunuz anlaşılıyor) imani konularda hüküm Allah’ndır. bakış açınız aşırı kıt. la mevcuda illallah; Mutlak olan Allah dır demektir. yani asli ve değişmez olan tek hakikat odur demektir. onun haricindeki her şey değişir, dejenere olur, bozulur , zamana bağlıdır v.s. demek.
    varlıkta Allah’tan iz vardır demek te taş v.s. Allahtır anlamına gelmez. yani gülünecek yorum yapmışsınız. ışık örneğin duvara yansır. duvarda ışık’ın yansıması vardır. duvarda ışık vardır deyince duvar ışıktır demiş olmuyorum. nasıl anlamışsınız şaşılacak bir şey.
    Enel hakk, ifade ben Allah’ım anlamına gelmez. bana bak Allah’ı gör anlamına gelir. yani her türlü varlık, doğru bir bakış açısı ile bakıldığında Allah’ın varlığını bize ispat eder v.s demek.yani yazınızın neresine yorum yapsak bilmem. özür dilerim ama aşırı kıt. muhtemelen eleştirdiğiniz yazarları okumadınız, sadece üzerine yazılan yazıları okudunuz. adamlar Allah a gönül vermiş. namaz kılmış, diyarıo gezmiş,islamı anlatmış. siz kafir diyorsunuz. Allah size hikmet ve basiret ışığı versin. bize de. amin

  5. halil ortak says:
    16 yıl önce

    Zatı muhterem galiba panteizm ile vahdeti vücudu birbirine karıştırıyor. Ya da düz mantıkk ile olayları değerlendirmede üstüne yok. Yukarıdaki mahmud yasir ay kardeşimizin de dediği gibi gülünç bir makale? olmuş gerçekten. Hani enam sursinde Allah ölmüş hayvanın yani leşin etini yemeyi haram kılınca müşrikler de Allah’ın öldürdüğünü yemiyorda kendi öldürdüğünü yiyor diyorlar ya. Aynı böyle hayran olunacak bir düz mantık.Bey effendinin mantık dersini pek okuduğunu zannetmiyorum okuduysa da anlayamamış. Sana burada vahdeti vücudu anlatacak değilim bu konu hakkında bir sürü eser var. Tembellik etme de bir zahmet onları okuyuver.

  6. Mahmut Celal ÖZMEN says:
    16 yıl önce

    Halil Bey, Okumamı istediğiniz bir sürü eser arasından birini seçip okudum ki , o bana bunları yazdırdı. O kitap:KUR’AN’DIR.. Sizede bu kitabı bu kitabın mantığıyla okumanızı tavsiye ediyorum.. Selam ve dua ile…

  7. Yunus says:
    16 yıl önce

    Ne onlar ne de kur’an müslümanım diyeni müşriklik ile nitelemez.. Neyse o dur..Onlar müslümanım diyene müşrik demezler nefsin zalim ve nankör olduğuna hakikatiyle işaret ederler..Açtıkça açarlar ki kişi müslünmanım deyip de başkasına bakmasın kendi nefsine baksın; ıslah etsin.. Allahın rızası ve kendisine uygun yoluyla

  8. Yunus says:
    16 yıl önce

    Müslümanlığın zahir olarak tek hakikatiyle yaşanabildiği sembol merkezine kökten bir saldırıda olmak “Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır” ayetiyle uyuşmuyor…

  9. Yunus says:
    16 yıl önce

    Örnek olarak ben yaydığınız çağrıyı alıp da buraya yöneldiimde yaşayan bir Kur’an göremiyorum.. Sade iftira görüyor ve hissediyorum

  10. halil ortak says:
    16 yıl önce

    Mahmut bey kuranı okumuş olabilirsiniz ama şunu da unutmayınki Allahu teala kuranda biz bununla bir çoğunu saptırırız buyuruyor. hani bakara suresinin daha 2. ayetinde kuranın müttakiler için yol gösterici olduğunu söylüyor buradaki müttaki kelimesine dikkat ediniz. Çok dertli olduğum bir konuya parmak bastınız.Kuran evet Kurandan bahsediyorum Kur’an gibi Allahın kitabını okuyup da sizin gibi düşünenler malesef yeni yeni türedi. 1600 yıllarından sonra sizin görüşleriniz zuhur etti. Neymiş efendim bizi 1400 seneden beri kandırıyorlarmış imamı azam yanlış söylemişmiş efendim bu kurana aykırıymış imamı azam gibi bir deha bile tasavvufa girmiş yani dört mezhebin imamı da tasavvufa intisap etmişlerdir. Ama bu muhteremler kuranı bilmiyorlarmış anlamamışlar. İmamı şafii deha derecesinde arapça bilgisine sahiptir. İmamı azam ise bir kıraat ekolünü oluşturabilecek derecede arapça ve kurana hakim. İmam malik zaten medinenin göbeğinde. Ahmed b. Hanbel de keza öyle. Bunca allim bir şey bilmiyor da bu bilgi kıtlığı ile siz mi biliyorsunuz. Son zamanlarda moda olan hadise her hangi bir bilgisi olmayan kimselerin çıkıp ictihad yapması oldu. Bir moda da her şeyi şirk sayma ve fatiha suresinde yalnız senden yardım isteriz ayetini tasavvufa karşı kullanma oldu. Ama hazretler bilmezler mi ki fatiha suresinde yyardım isterim demiyor yardım isteriz diyor. Yani nefsi mütekellim vahde kullanılmayıp cemi sigası ile kullanılıyor. Evet biz Allah’dan yardım isteriz yardım isterken de sevdiği kimmseleri aracı kılarız. Yani hep beraber Allah’dan yardım isteriz. Eğer bu ayeti onların dediği şekilde anlarsak bir zor bir durumda kaldığımızda kimseden yardım istemeyip ben yardımı sadece Allah’dan gelirse kabul ederim mantığı hatalı bir mantıktır.Buna eskiler galatı meşhur demişler. Çünkü Allah insanların eli ile sana yardım ediyor. Yani insan vasıtası ile yardım ediyor. Hani aracı yoktu. Bir doktora gidip pekala muayene oluyorsun doktor da Allahın vermiş olduğu kabiliyet ile seni iyi ediyor. O zaman doktoru aracı koyduğuna göre sen şirke bulaşmış ve kafir olmmuş olursun. Tasavvuftaki yardım da aynen bu şekildedir insanların çoğunu kalpleri hastadır bunu için doktorlara(manevi önderler) gidip kalplerindeki manevi hastalıklardan Allahın izni ile kurtulurlar. Daha bu konuda çok şey yazarım ama şu anda vaktim müsaid değil. Çünkü bu konu ile ilgili bir kitap yazılabilir. O denli delillerimiz sağlam buunlar daha akli delillerimin bir katresi nakli delillerimi var sen hesapla selam ve dua ile

  11. Yunus says:
    16 yıl önce

    Hakk’ın varlığı kendisine uğramış değildir ki, sonluluk ve sonsuzlukla nitelensin, çünkü O varlığın aynısıdır. Mevcut ise varlığın uğradığı diye nitelenen şeydir.Yaratılmışların mahiyetini, gök kuşağı ve onda renklerin yaratılmışların suretleri gibi farklılaşmalarını gören bilebilir. Gerçekte gök kuşağında ne renklenen, ne de renk bulunmadığını bilirsin, bununla birlikte rengi de görmektesin. Varlık’tan ibaret Hakk’ın varlığında sonradan var olanların suretlerini müşahede etmen de böyledir.

    ***
    Bütün mevcutlar kudret güneşinin nurlarından bir nurdur. Güneş karşısında güneş ışığı, onunla beraber olan değil, adeta bir mumdur. Bu meselenin gerçeğini öğrendiğinde, herşeyin hali hazırda yok olucu olduğunu görürsün. Eşyanın var olurken yok olması, tutuştuğu esnada mumun ateşinin tükenmesine benzer. Bu örnek, yola yeni katılana anlatmak içindir; çünkü bir şeyin varlığı esnasında yok olması yadırganır. Hakta kendisini kaybetmiş kimsenin gözünde, eşyanın yok oluşuna gelince bunun anlamı, çok incedir ve gözle görülmez. Ehli onu remiz, ima ve zevk yoluyla bilebilir.

    ***

    Hak bana varlığın nurunu ve müşahede yıldızının doğuşunu göstermiştir ve o yıldız bana şöyle demiştir:Sen kimsin? Dedim ki: zuhur eden yokluk. Bunun üzerine şöyle sormuştur: Yokluk nasıl varlığa dönüşür? Mevcut değil idiysen, var olman geçerli olmazdı. Cevap verdim: İşte bu sebeple ‘zuhur eden yokluk’ dedim.’Batın kalan yokluk’a gelince, onun var olması mümkün değildir.

    İbn-i Arabi (k.s.)

    Allah ondan razı olsun..

    De ki hamd Allaha, bir de selâm ıstıfa buyurduğu kullarına Allah mı hayırlı yoksa müşriklerin şirk koştukları mı?

    Neml 59

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap