Yeni bir araştırmaya göre, uzun boylu kadınlarda meme, kolon, endometrium (rahim içi), böbrek, yumurtalık, rektum, tiroit kanserleri ve multipl miyelom daha fazla görülüyor.
Bu ilişkinin, kanser için risk yaratan yaş, kilo, eğitim seviyesi, sigara ve alkol alışkanlığı ve hormon tedavisi gibi risk faktörleri hesaba katıldıktan sonra da değişmediği belirlendi.
Cancer Epidemiology, Biomarkers & Prevention isimli tıp dergisinde yayınlanan araştırma 1993-1998 seneleri arasında Kadın Sağlığı İnisiyatifi’ ne katılan 50-79 yaş arasındaki 144.701 kadın üzerinde gerçekleştirildi (1).
12 senelik takip süresinde 20.928 kadında 19 çeşit kanser teşhis edildi.
Bu kadınlar üzerinde yapılan değerlendirmede, “boyun her 10 santim artışının kanser gelişme riskini ortalama olarak yüzde 13 artırdığı” tespit edildi.
Risk artışı meme, yumurtalık, endometrium, kolon ve melanom riskinin yüzde 13-17; böbrek, rektum, tiroit ve kan kanserleri için yüzde 23-29 bulundu.
Bu sonuçlar, hayatın bir döneminde –mesela buluğ çağında- beslenme veya hormonal faktörlerin ileriki senelerde kanser riskini artırabileceğini düşündürüyor.
Boy tek başına risk faktörü olamaz
Araştırmanın uzmanlarından Geoffrey Kabat şunları söylüyor:
“Kanser için risk yaratan şey boyun kendisi değildir; boy kanser riskini etkileyen faktörlerden biri veya birçoğunun bir marker’ ı gibi görülmelidir.
Kanser büyüme ile ilgili olayların bir sonucudur; dolayısıyla da boyu etkileyen hormonlar ve diğer büyüme faktörlerinin kanser riskini etkilemesi mümkündür.
Mesela, hızla büyüyen genç kızların boyu ile içtikleri süt miktarı arasında bir ilişki vardır ve bazı çalışmalarda sütte bulunan bazı proteinlerin kanserlerde anormal hücresel olaylarda rolü olabileceği gösterilmiştir.
Boy uzunluğu ile ilgili olarak organların büyüklükleri ve yüzey alanları arttıkça kansere dönüşme riski olan hücrelerin sayısının artması da bir ihtimaldir.”
Gelelim neticeye
BİR: Uzun boylu kadınlarda kanser riskinin yüksek olması kısa boyluları sevindirmesin; bu sonuçlar kısa boyluların kanser olmayacağı manasına gelmiyor.
İKİ: Bu araştırma uzun boyluların kanser bakımından daha yakından ve daha sık takip edilmeleri gerektiğini de göstermiyor.
ÜÇ: Bu araştırmanın sadece menopoz sonrası dönemdeki kadınlar üzerinde yapıldığını hatırlatalım; erkeklerde ve genç kadınlarda da aynı sonuç çıkar mı Allah bilir.
DÖRT: Uzun boylular hemen karaları bağlamasın; çünkü hem kanser riski artışı çok fazla değil hem de uzun boylularda kalp krizi riski daha düşük.
BEŞ: Bu yazıyı okuyup da “boy kısaltma ameliyatı nerede yapılıyor, kim yapıyor, kaça yapıyor” diye soran kadın çıkar mı, ne dersiniz?
ALTI: Bizim hokkabazlar yakında boyu kısaltarak kanseri önleyen ot çayı çıkarırlarsa hiç şaşırmam.
KAYNAK
1. http://cebp.aacrjournals.org/content/early/2013/07/25/1055-9965.EPI-13-0305.abstract
2. http://www.reuters.com/article/2013/07/25/health-cancer-height-idUSL1N0FV0Z520130725
