Öğrendiğime göre “Uzaylılar” dünyamızı zaman içerisinde ziyaret ediyormuş. Bu bilgi yeni değil fakat hayalimdeki uzay gemisinin bu derece karşımda olacağına hiç ihtimal vermezdim. Uçan daireler, uzay mekiği ve uzay gemisi olarak isimlerini biliyorduk.
Hayaldi fakat gecenin yarısında karşımda, gerçek oldu!
Elips şeklinde ışıklar içerisinde, büyük bir oda. Bu oda, tepelerden aşağı vadiyi kat etti ve tam karşımda durdu. Uzay gemisi olduğuna eminim fakat şaşkınım. Şaşkınım çünkü fotoğrafını çekemedim. Kasıldım kaldım. Vadiden aşağı gelirken çeken var mı bilemem.
Herkesin uzay gemisini izlediğini zannettim. İzliyoruz, yarın gecede geleceklermiş gibi bir his vardı içimde. Yanımdakilere ne anladınız, yapmak istedikleri diye baktım, geç olduğu için yatmaya gitmişler. Gecenin yarısı ve çimende yalnız oturuyorum. Hava birden soğudu, titredim ve herhâlde uzaylıları kaçırdım.
Gecenin sessizliğinde, böyle bir anı, mümkün olmayacaktı.
Buraya kadar geldiniz, buyurun semaver çayımı içiniz. Karadeniz çayı, yeni olgunlaşan kuru fındığı ve ekşi beyaz elmasının bir lezzetine bakınız. Hiç değilse gün doğduktan sonra da misafirim olun. İşaret diliyle bir şekilde anlaşırız. Bizden size zarar gelmez. Bizim zararımız dünyalılarla aramızdadır.
Sizleri çoktan beri tanımak çok isterdim, Marslı mısınız? Yoksa Merkür’den misiniz? En azından bizim galaksidenseniz ve atmosfer hem şehrimiz sayılırsınız. Dikkat ederseniz, galaksimiz ve atmosfer aynı. “Fakat yolumuz uzak zamanımız yok,” diye de gitmiş olabilirsiniz. O zaman sizi bağışlarım.
Paranız yoksa veririm, Türk lirası veya dolar cinsinden, fark etmez, hangisini isterseniz. Gece geldiniz, sabah olsun gün doğsun, her gün gelmiyorsunuz. Bir daha ki, sefer asla çekip gitmeyeceksiniz. Söylemek istemezdim ama kusura bakmayın bu kadar da görgüsüzlük olmaz.
Sizi buyur etmek istiyorum, salgın geçsin mutlaka bekliyorum.
Marsta susuz nasıl yaşıyorsunuz. Bizim üç tarafımız denizlerle çevrili.
Bulutları nasıl geçtiniz, yollarda sel ve çiğ tehlikesi var, dediler.
Bulutlar arasında 4,5 yerine 5 durumuna geçecekmişiz, o zamana kadar gelin de bari görüşelim. Sonra gelip gitmek, biraz daha zorlaşacakmış diyorlar. Ayrıca mikro uzay gemisini biz de size göndereceğiz. Belki de bir daha ki sefere gelirsem kendimi Karadenizli diye tanıtırım.
Sizi affedecek bir neden bulmak için düşünmekten yoruldum. Çevremiz temiz, çimenler bakımlı. Yollara taş döşedim. Mikropsuzuz ölçümler iyi çıktı. Size kemençe eşliğinde horon havası dinlettiririm. Siz dinlerken, ben sofraya, hamsi tava kızartma, hamsi çorbası, hamsi köftesi ve mıhlama yapardım. Görürdünüz dünyalıların lezzetli yiyeceklerini.
Bu kadar yol teptiniz, hoş geldiniz, hiç değilse yöre yemeklerimizden tatsaydınız.
Bu olayı da yaşayan ağabeyimdi.





















