Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazartesi, Aralık 8, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Arzu KÖK

Ulus’u Yıkmayın!…

Arzu KÖK Yazar Arzu KÖK
21 Ekim 2017
Arzu KÖK
0
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ulus, 1932 Hermann Jansen Planı’ndan beri “Protokol Alanı” olarak ilan edilmiştir. O gün bugündür de tüm belediyeler tarafından ‘koruma’ altına alınmıştır. Ancak şimdilerde belediye, acaba ne yapsak da ondan kurtulsak diye plan ve projeler üretmeye başladı. Adı ‘koruma’ olan ama o günden beridir ciddi anlamda koruma amaçlı çalışmalar yapılamadığı ya da yetersiz yapıldığı için korunamayan, giderek yok olan kültür varlıklarımız, tarihsel değerlerimiz zaman içinde birer birer yok oldu.

1980’lerin başında; Tarihi Kent Dokusu’nun 150 hektarlık bir kesimi Gayr-i Menkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun aldığı bir kararla “Kentsel, Tarihsel, Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı” ilan edilmişti. 80’li yıllarda Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı bir yarışma sonucunda “Ulus Tarihi Kent Merkezi Koruma Islah İmar Planı” hazırlanmış, bu kapsamda hazırlanan “Kaleiçi Koruma Planı” ise yaradan yıllar geçmesine rağmen tamamlanamamıştı.

Kamu koruma amaçlı yapılan projelerden sadece “Hacıbayram Meydan Düzenlemesi” doğru dürüst uygulanabilmişti. Ancak, Hacıbayram ve Hükümet Meydanının, giderek Ulus’un büyük bir kesiminin yaya bölgesi haline getirilmesi için Bentderesi Dolmuş Durakları alanı kamulaştırılmış, projeleri hazırlanmış, uygulamaya geçilmek üzere beklemekteydi. Böylece Ulus, Hükümet Meydanı yaya bölgesi haline gelecekti. Ancak, dolmuşçular bastırınca, Hacıbayram çevresi yine dolmuş durakları ile doldu. Hükümet meydanı ise zaten otopark olarak zaten kullanılıyordu.

1990’ların başında belirli düzeye gelen bu çalışmalar, yerel yönetimin el değiştirmesi ile başka bir yöne doğru yönlendirildi. Koruma amaçlı uygulama yapılmadı, Kaleiçi kendi kaderine terk edildi. Ulus Koruma-Islah İmar Planı uygulanmadan bir kenarda bekletildi.

Ancak 2004 tarihli belediye meclis kararı ile “Ulus Tarihi Kent Merkezi Projesi” onaylanarak kabul edildi. Alınan kararla Ulus Atatürk Heykeli etrafındaki 100. Yıl Çarşısı, Ulus Şehir Çarşısı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Anafartalar Çarşısı yıkılarak Atatürk Anıtı ile bütünleşecek kent meydanı oluşturulması planlandı. Daha sonra ise Belediye Meclisinde alınan diğer bir karar ile, Anafartalar Caddesi üzerindeki Büyükşehir Belediyesi Binası (Taş Bina), Ulus Hali ve Modern Çarşı ele alınarak bu bölgenin de yıkılarak büyük bir otopark ile “Alışveriş Merkezi” oluşturulması kararı alındı.

Yıkılacağı ifade edilen ve yerine büyük bir İş Merkezi yapılacağı söylenen Ulus Hal Binasının olduğu yerde, 1929 yılında çıkan yangınla yok olan Osmanlı dönemine ait ahşap malzemeden inşa edilmiş “Taht’el Kal’a (Kaledibi) Çarşısı” bulunmaktaydı. Gene aynı alanda Ankara Kalesi’ne giden bir Roma Dönemi Yolunun da varlığı bilinmektedir. Bu kesimde yanan yapılar arasında Tahtakale Hamamı, Tahtakale Hanı, Haseki Camisi, Eski Belediye Binası ve Sebze Hali vardı…

Yıkılması düşünülen mekânlardan biri de “Ulus Anafartalar Çarşısı”. 1967 yılında yarışma ile inşa edilmiş… Mimarları dönemin iyi mimarlarından Ferzan Baydar, Affan Kırımlı, Tayfur Şahbaz ‘mış.

Ankara’nın ilk yürüyen merdivenli süpermarketini (Gima) barındıran, o dönemin modernizm akımlarından olan “Mies” tarzında bir modern yapı. 1960’ların sonlarında giyim-kuşam, hediyelik eşya, hatta halı, buzdolabı vb… ev eşyaları almak için hepimizin kullandığı mekân. Birçok Ankaralının çocukluk anıları… Türk Seramik Sanatı’nın ilk ustalarının tablolarıyla yaşamaya devam eden bir tarih… Füreya Koral, Seniye Fenmen, Attila Galatalı, Arif Kaptan, Cevdet Altuğ ve Nuri İyem’in eserleri çarşının iç duvarları, kolonları, merdiven boşluklarında yer alıyor. Çarşının içindeki seramik, rölyef ve resimlerde insan, doğa, doğadaki dönüşüm süreçleri, evrenin sonsuzluğu, ay kraterlerinin anlatıldığı biliniyor. Anafartalar Çarşısı’yla aynı yaşta olan ve usta isimler tarafından yapılan eserler ilk günkü haliyle ayakta duruyor. İçinde bulundurduğu eserlerle bir plastik sanatlar müzesini andırıyor adeta.
Anafartalar Çarşısı’nın Ulus Çarşısı’na bakan kapısında Attila Galatalı’nın büyük seramik panosu çarşıya girenleri karşılarken, ikinci giriş kapısında Füreya Koral’ın çamur sanatı temeline yatan eseri yer alıyor. Diğer katlarda Füreya Koral’ın daha küçük boyutlu ikişer seramik panosunu, bir başka usta kadın seramik sanatçısı Seniye Fenmen’in ise ikişer çalışması bulunuyor. Arif Kaptan, Nuri İyem ve Cevdet Altuğ’un yapıtlarını ise çarşının birinci, ikinci ve üçüncü katlarındaki kolon ve duvarlarda sergileniyor. Yürüyen merdivenin yanındaki duvarlarda ise Cevdet Altuğ’un duvar rölyefi bulunuyor. Çarşının tarihi değeri zaten yıkılmaması gerektiğini haykırırken bir de sanatsal değeri hiçbir şey ile ölçülemeyecek bu eserlerin varlığı da Anafartalar Çarşısını  korumanın önemini haykırır gibi. Ama görünen o ki tepkisiz toplumumuz buna da göz yumacak ve bu sanatsal eserler ve tarih yok olacak…

Sadece kentle ve kentsel mekânla ilgili olduğu için değil, toplumsal ve gündelik yaşamdaki görünümleri ile her zaman politik bir alan olmuş “tarih” alanı olduğu içinde buraların yıkılması çok tehlikelidir. Bunların yok edilmesi ve yerine konması istenen anlamlar yan yana düşünüldüğünde ortaya çıkan davranış biçiminin tarih olgusuna yaklaşımının, George Orwell’in 1949 tarihli ünlü romanı “1984”ünde tasvir ettiği karanlık dünyadaki tarih anlayışına benzerliği ürkütücüdür. Romanın distopya barındıran gelecek kurgusunda totaliter bir “parti”yönetimi, tarihi gerektiği an tamamen silip istediği şekilde yeniden yazabileceği bir parşömen olarak görür. Romanın kahramanının da çalıştığı “Gerçek Bakanlığı”nda, sadece günün gazete ve kitapları gibi güncel belgeler değil, geçmişe yönelik olarak arşivlenmiş her tür yazılı belge istendiği an ve tekrar tekrar yeniden üretilir. Parti sloganı şudur: “Tarihe hâkim olan geleceğe hâkim olur: Bugüne hâkim olan ise tarihe hâkim olur”. Ne yazıktır ki bugün, Ankara kentinde fiziki çevre üzerinden yapılmaya çalışılan şey de tam olarak budur: Kentin tarihini silip yanlı tercihler üzerinden tekrar yazmak.
Bu şekilde tariflenen tehdidin Cumhuriyet dönemi mimarlık mirasını oluşturan yapıların fiziksel varlığından fazlasına yöneldiği açıktır. Öne çıkan, tüm bu yapıların tek tek mimari nitelikleriyle olduğu kadar, taşıdıkları/taşımış oldukları işlev ve barındırdıkları niyet ile hep birlikte aktardıkları anlatımın okunabilirliğine yönelik olan tehdittir. Çünkü Ankara’da Cumhuriyet dönemi mimarlık mirasının bir dökümünü okumak, aslında Cumhuriyet’in modernleşme programının kendisini tüm alt başlıklarıyla okumak demektir. 1920’lerden başlayarak inşa edilmiş her kültür, eğitim, sağlık, endüstri ya da yönetim yapısı, her banka binası, her işlevsel alan ve her meydan, Cumhuriyet’in kurucu kadrolarının ve takip eden kuşakların hedeflerinin, hayallerinin ve çabalarının hikâyesini tamamlar. Söylediklerini herkesin, özellikle de gelecek kuşakların dinleyebileceği ve değerlendirip istedikleri sonuca varmak üzere yargılayabilecekleri şekilde duyulur kılmak ve korumak kentin bugünkü sahiplerinin temel görevlerinden olmalıdır. Ancak Ankara’da bunun tam tersi söz konusudur.

Kentsel rant üzerinden kurgulanmış sistemin, Ankara’da sadece kentin özgün tarihsel kimliğini yok etmek adına değil, yerine kurgusal ve sahte bir değer koymak adına da ilginç girişimler söz konusudur. Tarihi yargılamak, eleştirmek, geleceğin tarihten, eğer gerekiyorsa, en radikal biçimde farklı olması için çaba göstermek kuşkusuz temel bir haktır. Fakat hiçbir ulus, kent ya da birey tarihini beğenmeyerek yok sayma ve yerine gündelik heveslerin ürettiği kurgular monte etme hakkına sahip değildir.

Tarihin belki de en utanç verici, en öfke uyandırıcı yapısı olan Auschwitz Toplama Kampı, kapısına “Bir daha asla” yazmak için korunmuş ve müzeye dönüştürülmüştür. Çünkü tarihin maddeye sinmiş anlatısı, kelimelerin söylediğinden çok daha güçlüdür. Bu nedenle de bu yapıların yıkılması değil restore edilerek, tarihi dokusu korunarak gelecek kuşaklara erişimi sağlanmalıdır… Ulus’u yıkmayın!…

Paylaş
Etiketler: Affan KırımlıAttila GalatalıCevdet AltuğFerzan BaydarFüreya KoralHermann JansenNuri İyemŞair-Yazar_Eğitimci Arzu KÖKSeniye FenmenTayfur ŞahbazUlus'u Yıkmayın!... - Arzu KÖK
Önceki Yazı

Taif’ten Dönen Peygamberimizin Mesajı

Sonraki Yazı

Çöken Yükseköğretim Sistemi

Arzu KÖK

Arzu KÖK

İlişkili Yazılar

Arzu KÖK

Kökleri Unutmak.

07 Aralık 2021
5k
Anı / Günce

Kökleri Unutmak…

11 Eylül 2021
5k
Arzu KÖK

Gençlerden Mesaj!

18 Mayıs 2021
5k
Arzu KÖK

Şaşırmak…

09 Mayıs 2021
5k
Sonraki Yazı

Çöken Yükseköğretim Sistemi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Bugünün Sorunları Geleceğin Ülküleri

08 Aralık 2025
Altın Makas

Altın Makas

08 Aralık 2025
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada

Angarya Değil Bu İş

07 Aralık 2025
Göz Gördü Gönül Katlanmadı

Eller Taşın Altında

07 Aralık 2025
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap