Anadolu’nun yönetimini Türklerden arındırmak için Batının yapıp ettikleri, son 200 yılın tarihine damgasını vurmuştur.
Balkanlardan başlayan ve adını “Türkleri Avrupa’dan Çıkarmak” diye belirledikleri saldırılar devam ediyor.
Balkanlardan başlayan saldırılarını, şimdi Anadolu’muzun Doğusundan sürdürüyorlar.
Zaten Türkleri Anadolu’dan atmak için, hep Arap bölücüleri ve Kürt bölücüleri kullanmışlardır.
Kullanmaya da devam ediyorlar.
Güney doğumuzda devam eden bölücü terör, Batının ve Amerika’nın tüm desteği ile devam ediyor.
Önemli bir hususa dikkatinizi çekmek istiyorum.
Türk ordusu ve güvenlik güçlerimizin itina ile bir mücadele yürüttüğünü biliyoruz.
Ancak bir şeylerin eksik olduğunu sizler de, hissediyorsunuz!
Kürt halkı devletine olan bağlılığını farklı yollardan ifade ederken, asıl teröre karşı daha kararlı olması gerekenlerin, yeterince destek vermediği görünüyor.
Elbette bunun sebepleri var.
Batının, Türk ulusu üzerinde, yıllardır uyguladığı psikolojik savaşın etkisi var. Ulusal değerlerimizi nasıl da değersizleştirdiklerini yaşayarak gördük.
Ulus devletleri parçalamakta kullanılan, tüm örtülü savaş biçimlerini, üzerimizde uyguladılar.
PKK’nın şehir örgütlenmesi olan KCK ve diğer örgütlerin “özerklik=bağımsızlık” ilanı şunu göstermiştir.
Bu iş silahla çözülmez diyenlerin, nasıl da emperyalizmin isteklerini allayıp pullayıp önümüze koyduğunu…
Silaha karşı tek çözümün silah olduğunu, olaylar bize bir kez daha göstermiştir. Lakin “silahla çözülmez” fikri insanımızın beynine öyle bir kazınmıştır ki, hala kendine gelebilmiş değildir.
Bu iş silahla çözülmez diyenlerin, bu günlerde, “ama onların elinde hafif silahlar var. Siz tankla karşısına çıkıyorsunuz” demeleri artık işe yaramaz.
Eğer bu günlerde ulusal öfke yeterince ayağa kalkmamışsa, yürütülen beyin yıkama faaliyetinin ne derece de etkili olduğunu gösterir.
Türk ulusunun öfkesi yükselmeli ve ordumuzun, güvenlik güçlerinin arkasında tam olarak durmalıdır.
Elbette umut verici gelişmeler de ortaya çıkmaktadır.
Gerek sosyal demokrat kesimde, gerekse belli liberal kesimlerde yeni bir uyanış başlamıştır.
Adını ettiğim kitlelerin, bölücü terörle savaş konusunda, şimdiye dek geride durmasının veya desteklemesinin temel nedeni; mevcut siyasi iktidardır. Onun tutarlı olmayan Açılım Süreci ve benzeri uygulamalarıdır.
CHP’nin hendek siyasetine, yani PKK terör örgütüne ve onun uzantılarına karşı çıkması çok önemlidir. CHP içinde bazı şeylerin değişeceğine işarettir.
Bölünmeye destek veren görüntüden, bölünmeye karşı bir tavrın gelişmesi; CHP’nin kendisini de kurtaracak bir tavırdır.
Ancak parti içindeki PKK uzantıları hala aynı masalı anlatıyorlar.
Ulusal öfkenin su yüzüne çıkmaya başlaması, tüm siyasi aktörlerin de aklını başına getirecektir.
Bölücü gücün kendisine göre değil, o gücün arkasındaki asıl güce göre düşünmemiz gerekir.
Karşımızdaki gücün, aslında Amerika ve Batı olduğunu düşünerek, ulusal iradenin inşa edilmesi üzerine çalışmalıyız.
Mevcut siyasi iktidarın yapısı; milli duruştan ziyade, İslami duruşa göre belirlendiğinden, terörle mücadelede yalpalar yapmaktadır.
Amerika ile birlik olarak bölücü terörle mücadele olmaz. Zaten terörün destekçisi olan bir ittifak her şeyi zaafa düşürmektedir.
Ulusal öfke ayağa kalktığında sorunlarımız çözüm yoluna girecektir.
bulentesinoglu@gmail.com
