Yıllardır kendinden olmayanlara “Üçüncü dünya ülkeleri,” demektedirler. Bu suretle onları geri kalmışlık bulanıklığında bırakmaktadırlar.
Üçüncü dünya ülkelerinin kalkınmaması için ellerinden gelen numarayı yapmaktadırlar. Onların ucuz enerji elde etmelerine engel olmaktadırlar. Sömürü düzenini sürdürmek isteyenlerin istemediği milli enerjidir.
Üçüncü Dünya ülkelerinin enerjilerini olduğu gibi nüfusunu da kontrol etmek isterler. Nüfusun çok olanına “Kaşık düşmanı” demektedirler. Enerji ve milli kaynakların kullanılmasını, nüfus çokluğu onlar için kontrolden çıkma olarak değerlendirilir.
Kontrolden çıkanlar kalkınır diye çekinirler.
Üçüncü dünya ülkelerini yardıma muhtaç hâlde tutmak gerektir. Anlayışını körüklemektedirler. Yapılan yardımları da kendi firmaları aracılığıyla yaparlar.
Gizli ellerin önemli aileleri, Hazar Türküdürler. Tarihte Hazar Türklerinin yıkılışı ve Batı Avrupa’ya dağılışını “13. Kabile” kitabında Arthur Koestler anlatır.
Bunlar ABD seçimlerini kontrol ederler ve kendi adamlarını seçtirirler. Baba ve oğul Bush da onlara hizmet etmiştir. (300’ler Komitesi, Dr. John Coleman) Bunlar ahlâk kurallarına inanmazlar.
Bunlar soy kırım savaşları düzenler, Örnek, Anglo- Boer savaşı gibi. Bu savaş 20. Yüz yılın en önemli savaşıdır. Güney Afrika’yı soy kırıma uğratmışlardır.
Ülkelerde kanunlar, yalnız sağ duyulu ve adil olduğu sürece ilahi adalete hizmet ederler. Aksine şiddeti temsil ederler.
“Yeni Dünya Düzeni” kurmak isteyen bu gizli eller, Yaratan’ın mazlum Milletlerin yanında olduğunu bilmezden gelirler. Onun için İlahi dinlere düşmandırlar. İlahi dinleri yok etmek için çeşitli roller üslenirler.
Dünyayı karanlık çağlara sürüklemeye çalışan, bu gizli eller, Ülkelerin köleleşmesi için yönetimler üzerindeki rollerini çok iyi uygularlar.
Üçüncü Dünya Ülkeleri olarak niteledikleri toplumlar da özgür ve bağımsız düşünce ne kadar ileri ise küreselleşme propagandası yapılamayacak ve seçimlerde entrikalar olmayacaktır.
Bir Ülkede hukukun üstünlüğü ve adalete güven üst düzeyde ise böyle Ülkeleri isteklerine alet edemezler.
Adalet ekonomik özgürlüktür.
Toplumun refah seviyesi üst düzeylere çıkması için yandaş kadrolardan, vazgeçmek gerekir.
Devlet liyakate göre yönetilmelidir.
Hasan TANRIVERDİ