Enerji Bakanı hemşerim, elektrik kesintileri için 25 dakika konuştu. Kesintilerin sebebiyle ilgili bir açıklama yapamadı.
Çok normal. Açıklasa şaşırırdım.
Her gün Bakanı ekranlara çıkarıp, masal dinleyeceklerine, konunun uzmanları olan Elektrik Mühendisleri Odasından yetkilileri ekrana getirseler, her şey açıklığa kavuşurdu.
Çünkü ekran sahipleri biliyorlar ki, ekrana, konunun gerçek sahipleri gelirse gerçekler ortaya çıkacak. Ve ülkemiz halkı ne gibi tehlikelerle karşı karşıya anlayacak.
İktidar sahiplerinin gerçeği söylemesi, kendilerini imha anlamına gelir.
Gerçek sebep; elektriğin en pahalıya satıldığı saatlerde, daha fazla elektrik satmaktır. Yani daha fazla elektriği, daha yüksek fiyattan satmak.
Enerji Bakanı sistemimize güveniyoruz diyor.
Doğrudur. Devlet eliyle kurulduğu için can ve mal güvenliği gözetilerek kuruldu.
Ama kar hırsıyla devreye girip çıkanların, karına göre düzenlenmemişti.
Fuat Avni bile bu arızanın birkaç kez daha olabileceğini söylemiş ama onun amacı başka… O işin siyasi olduğunu sanıyor.
Hayır, siyasi değil. Tamamen parasaldır.
Üretim ve dağıtım sistemlerinin birbirlerine teknik olarak bağlılığı, idari olarak da bağlılığını zorunlu kılmaktadır.
Eğer üreten ve dağıtan aynı merkeze bağlı değilse, dağıtım sistemi kendi çıkarına göre, üretim sistemi de kendi çıkarına göre işletmecilik yapar. Elektrik dağıtmak, çanta elinde promosyon dağıtmaya benzemez.
Dağıtım şirketlerini özelleştirmek; bir felaketi organize etmek anlamındaydı.
Elektrik üretme ve dağıtma tekniğinin karakteri, merkezi olmasını gerektiriyor. Böyle olmazsa sistemin çökeceği önceden belliydi. Bunu söylemek de kehanet değildi.
Size garanti veriyorum. Bu karanlıkta kalma işi, ileride birçok kere tekrar edecektir. Tazminat davaları dağ gibi olacak, zararları da devlet ödemek zorunda kalacaktır. Yani yamyamların suçu, halkın üzerine yıkılacaktır.
Felaketin sıklaşacağına dair işaretler, bununla sınırlı değildir. İdame-yenime yapılmadığı için sistemin durması, hep bir evvelkinden daha uzun sürecektir.
Menfaatlerin farklılaştığı bir organizasyonda, senkronizasyon(eşleşme) imkânsızdır.
Bunu nereden biliyorsun derseniz. Amerikan ve İngiliz gazetelerinden.
Kaliforniya bölgesinde günlerce karanlıkta kalan belediyeler, çözümü üretim santrallerini satın almakta buldular. İngiltere’de de buna benzer bir çözüm ürettiler.
Düşünebiliyor musunuz? Savaş sırasında, paramı alamadım diyen bir dağıtım şirketinin, sistemden çıkması, bir başkasının onu ötekinin takip etmesi, ülkenin karanlıkta kalması…
Stratejik tesislerin özelleştirmesine karşı çıkanların, ne kadar haklı olduğu teslim edecek miyiz?
Enerjide bireysel çözüm yoktur. Kar, can ve mal güvenliğinden sonra gelir. Elektrik halkın malıdır. Öyle de kalmalıdır.
bulentesinoglu@gmail.com
