Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Arzu KÖK

Ubuntu

Arzu KÖK Yazar Arzu KÖK
18 Temmuz 2017
Arzu KÖK
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Türkçe o kadar söyledik ama anlatamadık kimseye. Belki başka bir şekilde anlatmaya gereksinimimiz vardır diye düşündüm. 
Ubuntu’nun Türkçe karşılığı ‘insanlık’ demektir. Kökeni Güney Afrika’daki Bantu dilinden gelir. İnsanlara ve onların ilişkilerine odaklanan hümanist bir felsefe olarak da bilinir. Başkalarına karşı merhametli, şefkatli, iyiliksever olmak gibi insani değerleri esas kabul eden bir felsefik yapı bu bahsettiğimiz.

Bunu öncelikle yaşanmış bir öykü ile anlatmaya çalışayım:
Afrika’da çalışan bir antropolog bir kabilenin çocuklarına, birlikte oynayacakları bir oyun önerir:

“Ben karşıdaki ağacın altına bir sepet meyve koyacağım, siz de şuradaki çizgide sıralanacaksınız ve yarışın başlaması için benim işaretimi bekleyeceksiniz. Ağacın altına ilk hanginiz ulaşırsa, sepetteki ödülü o kazanacak, tüm meyveleri o yiyecek.”dedi. 

Sonra da, çocukların başlama çizgisinde sıralandıklarını görünce “Başla” işaretini verdi. O an tüm çocuklar el ele tutuştular, koştular, ağacın altına birlikte vardılar ve sepetteki meyveleri birlikte yemeye başladılar. Antropolog, şaşırmıştı. Neden böyle yaptıklarını sordu: “Ubuntu yaptık” dediler. Antropolog bunu ilk kez duyuyordu. Ne anlama geldiğini sordu.

“Birbirimizle yarışa girseydik, yarışı sadece birimiz kazanmış, beşimiz kaybetmiş olacaktık. Beş arkadaş üzülünce, yarışı kazanan bir kişi nasıl ödül meyveyi yiyebilirdi?”dediler ve Ubuntu’nun anlamın açıkladılar. 

Onların dilinde Ubuntu, “Ben, biz olduğumuz için Ben”im demekti.

Özgürlükçü barış aktivisti Leymah Gbowee bu felsefeyi “Ben, ben olduğum için sen, sensin” sloganı ile tanımlıyor.
Ubuntu kavramı, diğerleriyle ilişki içindeki bireyi tanımlar. Nelson Mandela’nın sözleriyle ifade edecek olursak: “Bir ülkeden geçen bir seyyah bir köyde durur, yiyecek ya da içecek istemesine gerek yoktur. O köyde durduğunda köylüler ona yiyecek verir, onu ağırlar. Bu Ubuntu’nun bir veçhesidir ama başka pek çok veçhesi de vardır. Ubuntu insanların kendilerinin bizzat zenginleşmemesi gerektiği anlamına gelmez. Burada asıl mesele şudur: Etrafındaki topluluğun daha iyi konuma gelmesi için de aynı şeyi yapıyor musun?” 

Nobel barış ödüllü Güney Afrikalı Desmont Tutu, bu kelimeyi şöyle özetliyor: “Ubuntu’ya inanan bir insan diğerlerine açıktır. Diğerlerine olumludur. Diğerleri iyi ve yetenekli olduğunda tehdit altında hissetmez. Onun daha büyük bir bütünün parçası olduğunu bilmekten gelen bir özgüveni vardır. Ve diğerleri aşağılandığında, küçük düştüğünde, zulme uğradığında ya da ezildiğinde kendini de aşağılanmış hisseder.” Sonra da ekliyor: “Her bireyin insanlığı ideal olarak, onun diğerleriyle ilişkisinde ifade bulur. Ubuntu, insan ancak başka insanlar aracılığıyla insan olur, demektir. Aynı zamanda her yurttaşın bireysel ve toplumsal refahın arttırılması için Ubuntu, insanların birbirlerine bağlılıklarına odaklanan insancıl bir felsefedir.’

Merhameti ve diğerkâmlığı her şeyden üstün tutan Ubuntu, belki de, günümüz uygarlığının zihinlerimize bir reklam sloganıymışçasına kazıdığı “Sadece kendin için yaşa!” hafifliğinin panzehiridir de. 

Buna göre, bir tarafta insanlar aşağılanırken, başkaları baskı, zulüm, işkence görürken, bizler, o aşağılanmadan, baskı, zulüm ve işkenceden azade değiliz. Başkalarını ezer, onların hakkını çiğnerken kendimize de kötülük ediyoruz aslında… Benim insaniyetim, ayrılmaz bir şekilde sizinkine bağlıdır, bundan ne siz kaçabilirsiniz ne de ben. Yani eğer ben size yapılanlara rağmen ses çıkarmamışsam, en az bu durumu size yapanlar kadar suçluyum…

Aslında bu güzel felsefe dünyanın pek çok yerinde, pek çok gelenekte yer buluyor.
Bizim güzel ülkemizde, Anadolu’da da vardı bir zamanlar. Halkları ve felsefeye dayanan düşünceyi yok sayan hükümetler sayesinde bütün güzel özellikler gibi bu anlayış da yok edildi zaman içinde… Unuttuğumuzdan, unutturulduğumuzdan dem vuruyoruz devamlı.

Oysa İslam anlayışında komşun açsa, sen nasıl tok kalabilirsin ki; paylaşmak zorundasındır ve bunu dinin en güzel ayetlerine bağlarken kabına sığamazsın… Peki İslam olduğu kabul edilen bir ülkede nasıl olur da bu kavramlar unutulur? 
Nasıl bu ülke; insan ölümlerine üzülürken etnik kimliği dikkate alarak üzülenlerin, kendinden olmayanı yok etmeye çalışanların, müsamahadan zerre nasip almamışların, nefret dilini anadilleri bellemişlerin, bir kedi evine dahi tahammülsüz olanların, adalet kavramını unutanların, toplumun yarısından çoğu mutsuzken mutlu olduklarını gururla söyleyenlerin ülkesi haline geldi? Nasıl? 

Şimdi Anadolu insanının özüne dönme, Ubuntu yapma zamanı geldi de geçiyor bile. 

Unutmayalım ki, eğer kendimizi etrafımızda olan bitenlerden, katliamlardan, vahşetten, açlıktan ölenlerden, haksız yere işinden olanlardan azade sayıyorsak, en az bunu yapanlar kadar suçluyuz. Ülkemizdeki Vandalizm ve şiddetten bizler de karşı çıkmayarak sorumluluğu paylaşıyoruz. O nedenle de artık bir şeylerin değişmesi gerekmiyor mu? 

Birileri şımartılıyor, birileri eziliyor ülkemizde. Şımartılanlar kibirden Pinokyo gibi olmuş, burunlarından kıl aldırmıyorlar. Çevremizi sarmışlar en ufak eleştiriye tahammülleri yok. Aydıncıklar da suyuna gitmek zorunda hissediyor kendilerini. Afaroz maşası devletten önce onların eline geçmiş durumda. Sabahtan akşama birilerinin çıkarlarıyla meşgul olup kendi haklarımızı unutuyoruz günden güne. İnsanlığımızı unutuyoruz. 

İşte tam da bu nedenlerle; şimdi Ubuntu yapmanın tam zamanı… ‘biz’ olduğumuzu anımsamanın tam zamanı… İnsanlığı yeniden uygulamaya koymanın tam zamanı… Haydi!

Paylaş
Etiketler: BantuDesmont TutuGüney Afrikaİlhan BerkLeyman GboweeNelson Mandela (PinokyoŞair-Yazar_Eğitimci Arzu KÖKUbuntuUbuntu - Arzu KÖK
Önceki Yazı

Üretim Reformu Paketi ile Eğitimde Sessiz Devrim!

Sonraki Yazı

Kirletilen, Solan Adalet

Arzu KÖK

Arzu KÖK

İlişkili Yazılar

Arzu KÖK

Kökleri Unutmak.

07 Aralık 2021
5k
Anı / Günce

Kökleri Unutmak…

11 Eylül 2021
5k
Arzu KÖK

Gençlerden Mesaj!

18 Mayıs 2021
5k
Arzu KÖK

Şaşırmak…

09 Mayıs 2021
5k
Sonraki Yazı

Kirletilen, Solan Adalet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap