Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Selami GÜREL

Türklerin Hassasiyeti

Selami GÜREL Yazar Selami GÜREL
11 Ağustos 2013
Selami GÜREL
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ben şu “biz Türk’lerin hassasiyeti” üzerine bir şeyler yazmak istiyorum.
Mahmur ve Kandil’den gelen 34 PKK lının yüz binlerce Kürt tarafından coşkuyla karşılanması, biz Türk’lerin hassasiyetini zedelemiş. Bundan sonra gelecek barış grupları için artık böyle gösterilere izin verilmeyecek, Türk’lerin hassasiyeti özenle korunacakmış.

Bir sürecin mağdur ya da kurbanlarının nasıl yeniden aşağılanmaya çalışıldığını fark ediyor musunuz? Etmiyorsanız ben birkaç cümle ile biraz anlatmaya çalışayım.

Bu devlet tam 70 sene Kürt’leri yok kabul etti. Kendileri olmayınca dilleri, kültürleri de yoktu elbet. “Hayır biz varız” deyip her ayaklanışlarında akla gelmedik zulümler, toplu katliamlar yaptı. Sürgün etti. Binlercesini kurşuna dizdi, idam etti. İdam ettiklerine son sözlerini bile göstermelik olarak sordu. Şeyh Said davasında yargılanıp oğluyla birlikte idama mahkum edilen Seyit Abdülkadir‘e İnfazdan önce, son isteği sorulduğunda, “oğlundan önce kendisinin asılmasını” rica etti. Ama bu isteği bile yerine getirilmedi ve önce oğlu asıldı.

Dersim’de derelerden aylarca Kürt kanı aktı. Yaşadıkları sürgünlerin kıyımların bu yazıya sığması mümkün değil.

Sadece son 20 yılda 17.500 kişi “faili meçhul” cinayetlerle bazen gün ortasında, bazen gece karanlıklarında evlerinden, işlerinden alınıp, işkence edilip ensesine bir kurşun sıkarak imha edildiler. İmha edilenler bazen karakolların arka bahçelerine gömüldü bazen asit kuyularında yakıldı (meraklıları 19.10.09 tarihli TARAF’a baksınlar yeter) Ama rakamı tekrarlamak istiyorum. Beş, on, elli, yüz, bin değil. Tam on yedi bin beş yüz insan.

Acaba bu insanlardan bir tanesi bizim babamız, amcamız, kardeşimiz, kuzenimiz olsa, biz de onların gün ortasında gece karanlığında evlerinden alınıp götürülüşünü izleyen, sonra ya bir daha onlardan hiç haber alamayan, ya da bir kuytuda cesedini bulan birisi olsaydık, bu cinayetler 17500 kez işlenmeye devam etseydi, bu insanların katillerinin hiç biri bulunmasa, bilindiği halde onlara kimse dokunamasa, çaresiz bir vaziyette kalsaydık, biz ne yapardık?

Gözümüzün önünde babamızın cinsel organına ip bağlanıp biz çocuklarının, kadınların, onlarca güvenlik görevlisinin gözleri önünde dolaştırılsa ne hissederdik?

Ya da bir insan böyle bir durumda silahı eline aldığı gibi dağa çıkarsa bunu anlamak çok mu zor olurdu?
Ben Doğu Karadeniz liyim. Benim dilim hiç yasaklanmadı, annemden öğrendiğim dilimi kimseyle fısıldayarak konuşmak zorunda kalmadım. Çocuklarıma, yeğenlerime istediğim ismi koydum. Annemden öğrendiğim dilimi okula başladığımda daha iyi öğrendim. Annemin dilinde kitaplar okudum, türküler söyledim. Benim köyüm hiç askerlerce basılmadı. Benim kasabamda, ilimde yüzlerce insan kaçırılıp sonra cesetleri yol kenarlarında bulunmadı. “Faili meçhul” olarak öldürülen tek bir akrabam yok.
Ama tüm bunları yaşasaydım, ben neler hisseder, neler yapardım, bilemiyorum.

Tüm bu yukarıda yazdıklarımın çok daha fazlasını yaşayıp dağa çıkanlar şimdi, barış için geri dönmeye başladıklarından bu yana. Faşistlerden CHP’ye, günlük gazetelerden, televizyonlara kadar herkes “Türklerin hassasiyetinin zedelendiğinden” bahseder oldu. 70 yıldır kendilerinden özür dilenmesi gereken Kürtler, barış için coşkulu görünürlerse, “Türklerin hassasiyetine dokunuyorlarmış”
İnsanın “bu nasıl pişkinliktir böyle” demesi gerekiyor. Yıllarca kan kusturulan, bir gün olsun bizimle eşit şartlarda yaşa-tıl-mamış milyonlarca Kürt ilk kez bunun işaretleri görünmeye başlar başlamaz, silahı bırakıp coşkuyla aramıza katılmaya başlıyor, buna sevinip daha büyük coşkulu gösteriler yapılması gerekirken, “Türklerin hassasiyeti depreşiyor”

Dili yasaklanan onlar, on binlercesi öldürülen onlar, köyleri boşaltılan, yakılan yıkılan onlar, tüm bu yaşananlardan sonra; “özel ayrıcalık falan istemiyoruz, siz Türkler nelere sahipseniz biz de onlara sahip olalım, dilimizi konuşalım, dilimizde eğitim hakkımız olsun, kısacası eşit olalım, bunlar olursa silahları da ebediyen toprağa gömelim” diyerek aramıza katılıyorlar. Ama “Türklerin hassasiyeti depreşiyor”

Siz, –bazı- sevgili arkadaşlarım, Sizler bu savaş hiç bitmeyecek sandınız. Sizler dağdakilerin de tıpkı üniformalı gençlerimiz gibi bizim çocuklarımız olduğunu hiç kabullenmediniz. Tıpkı inkarcı devletiniz gibi, siz de onları yok kabul ettiniz. Evde karınıza, çocuklarınıza, yeğenlerinize bu savaşın müsebbibinin devletin inkarcılığı olduğunu anlatmadınız. Anlatmamak bir yana onları küçümseyip aşağılayarak, gelecekte aynı topraklarda yaşamak zorunda olan bu kuşağı niyetinizin dışında onlara düşman gibi yetiştirdiniz. Dağdakilerin de, askerlerin de sevinçleri, heyecanları, üzüntüleri olan senin benim gibi insanlar olduklarını anlatmadınız. Artık sıra şimdi –size rağmen- bu savaşın bitirilmesine geldiğinde 30 yıllık suskunluğunuzun “hassasiyeti” çıkıyor karşınıza. Bari bundan sonra sessiz kalmayın. “Dün devletin ideolojisinin arkasından gittik, ama bu savaş bitmeli, sizler aynı topraklarda eşit olarak barış içinde yaşamalısınız” deyin.  Kendi öz çocuklarınızı çok sevdiğinizi biliyorum, bunu en azından onları sevdiğiniz için yapın.

Sevgili Gençler, eğer büyüklerinizden hiçbiri size tek kelime etmese bile, bencillik edip sadece kendinizi düşünün, insanların eşit haklara sahip olmadığı topraklar tehlike doludur. Kimse için güvenli değildir. Ne sizin 15-20 milyon insanı bu topraklardan kovma hak ve olanağınız, ne de kendinizin gidebilecek başka bir yeriniz var. Aynı topraklarda yaşayacaksınız yani. Belki bizler size yeterince anlatamadık. Empati yapmanızı sağlayamadık. Ama siz bize aldırmayın, bu ülkeyi 12 Mart, 12 Eylül, 27 Mayıs gibi darbelerle yönetmeye alışmış darbecilere inanmayın. Bu ülkenin neredeyse tüm siyasi partileri size kardeşliği, barışı anlatmadı. Ama buna rağmen sizler kendinize benzemeyenlerle boğazlaşmaya falan girmediniz. Savaş naraları atan bunamış ihtiyar politikacıların avazlarına kulak tıkadınız. İyi de ettiniz. Tıkamaya da devam edin. Gelecek sizin ellerinizde…

Paylaş
Etiketler: kürtKürt tarafındanpkk
Önceki Yazı

Azerbaycanlı Gülâye Şınıklı’dan: O Biriler Kimisen

Sonraki Yazı

Yıllık İzinde Önemli Bilgiler

Selami GÜREL

Selami GÜREL

İlişkili Yazılar

Selami GÜREL

Suçlu Ayağa Kalk

09 Ocak 2017
5k
Selami GÜREL

Putlarımız Yıkılıyor…

17 Eylül 2016
5k
Selami GÜREL

Mülteciler Hoş Geldiniz, Bu Topraklar Hepimize Yeter

03 Mayıs 2016
5k
Selami GÜREL

Yüz Yıllık Fabrika Ayarlarının Hükmü Kalmadı

02 Mayıs 2016
5k
Sonraki Yazı

Yıllık İzinde Önemli Bilgiler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap