Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nevval SEVİNDİ

Türkler Neden Böyle Kandırılıyor

Nevval SEVİNDİ Yazar Nevval SEVİNDİ
22 Mart 2018
Nevval SEVİNDİ
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Türklerin aldatılma tarihi, araştırmayı hak edecek bilgi ve örneklerle dolu. Anılarda bir çok örnek var. Ben Avrupa’da Türklerin belgeselini çekerken aldatılma, dolandırılma hikayeleriyle karşılaştım. 1960’tan itibaren sayısız hikaye önüme döküldü.

Bir işçi 10.000 mark dolandırılmış. İki yıl sonra 80.000 mark dolandırılmış! Nasıl olur iki kez ve daha fazla para verebildin, diye sorduğumda “Dini konuları çok güzel anlatıyordu” diye cevap verdi!

“KAZAN HİÇ ÖLÜR MÜ HOCA…”

Yani, sılada ezildiği yalnızlık içinde ona hayali bir dünya kuran insana, her gelişinde çarpılabileceği anlaşılıyordu. Avrupa’daki Türklerin bileğini kimse bükemezdi, eğer bu kadar dolandırılmasalardı! Yaklaşık 60 yılda Avrupa’nın en zengin azınlığı olabilecek Türkler 4-5 kuşak sonra işsizlik, yoksullukla boğuşuyor.

Türkiye’de de banker patlamasıyla başlayan kitlesel insan dolandırma sistemi, ülkede düzenli bir yapıya kavuştu. Ara ara haberleri çıkan, “saadet zinciri” dolandırıcılıklarıyla haberdar olduk. O kadar yüzsüz ki, bu dolandırıcılardan biri, dönemin Başbakanı Çiller’i bile dolandırdı diye haber olmuştu…..

Bankerlik adı altında dolandırıcılık patladığında, ben İstanbullu orta ve alt sınıftan insanlarla konuştum. Bunlar aptal, cahil falan değillerdi. Evini, arabasını satan paraları yatırmıştı. Hak etmediği parayı almayı normal görüyorlardı. Bana da zamanında ısrar etmişlerdi ben de ‘Nasrettin Hoca fıkrasındaki gibi bu iş!’ demiştim hiç anlamamışlardı. Komşusundan ödünç kazan alan hoca geri verirken yanında bir tane daha verir. Bu ne Hoca? sorusuna “Kazan Kendi tarzını yansıt!doğurdu”yanıtını verir. Bir sonraki ödünç almadan sonra kazanı vermez. Kazanın sahibi öfkelenir, Hoca “Kazan öldü” der. “Kazan hiç ölür mü hoca” diye soran komşuya cevap nettir: “Doğurduğuna inanıyorsun da köftehor, öldüğüne neden inanmıyorsun?”

Kadın giyimde 14 TL’den başlayan fiyatlar Trendyol’da
Kendi tarzını yansıt!
Sezon trendleri burada!
Kadın giyimde en trend parçalar 9 TL’den başlayan fiyatlar Trendyol’da
Sezon trendleri burada!
Yeni Dacia Duster’ın hakkını vermek için tıkla!
Yeni Dacia Duster
Yeni Opel Grandland X Mart Ayına Özel 40.000 TL 20 Ay %0,96 Faiz Seçeneğiyle!

Yeni Dacia Duster

Kaçırılmayacak Fırsat!

Böylece orta sınıf, Özal döneminde maddi varlıklarını kaybederek zayıfladı. İntiharlar oldu.

Kaçırılmayacak Fırsat!Zayıflayan sadece ekonomik güçleri olmadı, değerleri de zayıfladı. Kentli sınıf yoksullaşarak maddi, manevi kimliğini kaybetti.

Özal’dan sonra gelen iktidarlar da bunu pekiştirmekten başka bir şey yapmadılar. Orta sınıfı, eğitimi, kentlilik bilincini, milli kimliği pekiştirecek hiçbir politika işlenmedi.

Yoksullaştıkça, ruhsal durumu bozuldukça ve umudu yok oldukça toplumsal şizofreni yapılandı. Gerçeklerden kopan toplum da komplo teorileriyle beslendi. Dedikodularla büyütüldü. Din postuna bürünen ideoloji, siyasi yapılarla Hurafeler İmparatorluğu kuruldu.

Soygunlar ve tüm psiko-sosyolojik yapılanma savaşı medya eliyle yürütüldü. Kültürel strateji kurgulandı.

Artık gerisi kolaydı….

Sadece medyada gördüğüne, sadece söze inanan bir yapı…

KÜLTÜREL KİMLİĞİNDEN KOPMUŞ TOPLULUKLAR ALDANIR

İftira, bir kuruma böyle dönüşür, bunu romanın başladığı tarihlerden itibaren Türk roman ve hikayelerinde görebiliriz. Bu yapılanma Cumhuriyetle kesilmişti. Umuda ve bilime açılan kapılar Atatürk’le beraber gömülür.(Falih Rıfkı‘nın 1963’deki yorumu) Türk kimliği, 1950 ile okuma kitaplarından, eğitimden çıkarılır sinsice….

Soyulmakla, aldatılmakla kimliğin ne ilgisi var diyenlere net olarak belirtmeli ki; çok ilgisi var.

Kültürel kimliğinden kopmuş, milli mit ve bayramları unutturulmuş topluluklar aldanır.

1936’da Nevruz kutlamaları ülke çapında kutlanır ve Atatürk’ün kutlamalarda çekilmiş fotoğrafları var. Yıllar sonra toplumun önüne Kürt Nevruz’u olarak pazarlanıyor. Oyun büyük…. En eski Türk bayramı bin yıllık Türk mitleri nasıl devşirildi? Nasıl bir tek Türk aydını çıkıp söylemedi? Çıkan neden bir tek medyada yer bulamadı?

Son soygun bana bunları hatırlattı ve Çiftlik Bank nasıl yaşandı diye düşündüm.

511 milyon TL… 80 Bin kişi dolandırıldı. Daha önce tatlı dille, cennet vaadiyle, duymak istediklerini insanlara söyleyerek yürütülen soygunculuk şimdi herkesin elinde olan telefonlarla yapıldı. Sistem telefona indiriliyor. Oturduğun yerden hem para kazan, hem çiftçilik yap….Oh! Ne ala…

ÇİFTLİK BANK OTURDUĞUN YERDEN ÇİFTÇİLİK

Biri diyor ki: “Kandırıldığımızın farkındaydık, kendimize bile inanmadık” Temel inanç bu…

İç sesiniz size doğruyu söylese bile, iyi olan çıkar içermediği için çıkar/faydadan yana onun üstünü örtüyor kişi. Çünkü Çiftlik Bank yakınını getir, akrabanı getir, daha çok insanı kandır, ballandır, anlat sen, daha çok kazan sistemi… En yakınından uzağına kandırmaca…

Dolandırıcı, araç olarak başkalarını kullanıyor.

Gerçeği görmemekte direnen ve aldırmayan insanlar dolandırılmaya, aldatılmaya itiraz etmiyorlar. En sonuna kadar gidiyorlar.

Banka kredisi çekenler şimdi yıllarca borç ödeyecek.

Altınlarını, evini,arabasını satanlar yoksullukla boğuşacak, ailesini ve gelecek kuşakları sefalete mahkum ettiler kendi elleriyle….

Hiçbir şey araştırılmıyor, araştırdım diyenler sanal sayfada sanal yazı ve resimlere bakıyor, bir de Bursa’da uyduruk bir çiftlik var. Çalışan, yönetici falan ortada yok, ama birkaç büyükbaş duruyor. Sanalda araştıranlar orada doktor ,avukat gibi meslekleri görünce “Bunlar aptal değil ya” diyerek gerçekliğini bilmedikleri insanlara güvenerek sisteme atlıyor. İlk birkaç ay para gelince az para yatıran kredi çekerek büyük para yatırıyor!

Sanalda bile olsa, 2 milyara 50 koyun olur mu? Kurban bayramında neden bu fiyata değil demiyor!!

Çünkü oturduğu yerden yem al, depo doldur, hayvan besle sanal oyunu ama para gerçek…

Şarküteri açanlar, bayi olanlar hepten yananlar…

Sistem, para çekmeyi aydan aya azaltıyor ve geri almak istersen kilitlenip parayı yutuyor..

Kimse kimseyi uyarmıyor bu konuda. Kimse bunu medyaya taşımıyor. Bireysel özgüven sıfır!

Sürü ne yaparsa devam et….

TEMİZ YÜZLÜ OLMAK DOLANDIRICILARIN EN BÜYÜK ARTISI

Şimdi internet zararlı mecra, sanal alem zararlı mı diyeceğiz? O yokken soyulanlar o varken de soyuluyor, çünkü zihniyet ayni. Yani, haram helal demeden daha fazla para, haksız da olsa kazanç diye düşünenlere engel yok. Göstermelik hayatlar, göstermelik değerlerle hiç şaşmadan, saat dakikliğinde aldatma ve aldanma var.

Yakınlarda dolandırılan yaşlı bir teyzeyle konuştum, oğlun gönderdi diye kandırılarak üç dört kez yüklü para alınıyor kendisinden. Kızları işin farkına varınca polise gidiyorlar. Şikayet sonucu gösterilen fotoğraflara bakan teyzemizin dediği:

“Aaa.. Bunlar çok kötü suratlı, benim oğlan efendi ve temiz yüzlüydü”.

Temiz yüzlü olmak dolandırıcıların en büyük artısı…

Sadece bizde değil, dünyanın bir çok yerinde seri katillerini komşular şöyle tarif ediyor:

“Çok efendiydi, sessizdi, temiz yüzlüydü. Kimseye ilişmezdi”

Bir insanın sadece yüzüne bakarak, tatlı diline kanarak nasıl kişiliği hakkında karar verilebilir?

Tüm bunlara bakınca toplamda toplumumuz için şunları söyleyebiliriz:

Finans bilgisi, ev yönetimi bilgisi olmayan, bilimsel düşüncenin temeli olan kuşkudan yoksun, sadece görüntüye, simgelere,sembollere bakarak karar veren, çoğunluğun yaptığına uyan bireysel fark göstermekten utanan, sıkılan, bir çocuk gibi istediğini hemen yapan yetişkin davranışından yoksun bir toplum. Çocuk davranış biçimi ve

Taleplerini, hayal dünyasını gösteren toplumda “birey” olamamakta. Yetişkin olmak bir eğitim işidir. Hurafelerle yetişkin hayatı mümkün değildir.

Kimlik kişiliğin yapılanmasıdır. Kimliği olmayan insanın kişiliği de yarım, kafası karışık ve ne istediğini bilmeyendir. Türk toplumu bireyin yetişeceği eğitime muhtaçtır.

Nevval Sevindi

Odatv.com

Paylaş
Önceki Yazı

Hükümetten Otomotive Teşvik Hazırlığı

Sonraki Yazı

Gıda Tüketirken Devlete Güveniyor Musunuz?

Nevval SEVİNDİ

Nevval SEVİNDİ

İlişkili Yazılar

Nevval SEVİNDİ

Çocuk Yetiştirmede Neredeyiz?

08 Temmuz 2019
5k
Nevval SEVİNDİ

Gagavuz Türkleri İle İlgili Hiç Bilmediğimiz Gerçekler

02 Aralık 2018
5k
Nevval SEVİNDİ

Paraya Tapan Sistemin Sonu

20 Kasım 2018
5k
Nevval SEVİNDİ

Türkiye Artık Türk Değil mi?

12 Kasım 2018
5k
Sonraki Yazı

Gıda Tüketirken Devlete Güveniyor Musunuz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap