Mânanın ve köklü değerlerde yeri olmamasına rağmen, “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” diye içimize sokulmuş ve köjk salmış bir kelâm vardır.
Gerçi bu köy sayısı son yıllarda on dokuz’a çıktı ama…Lâf-ı Güzâf…
Türkiye Yazarlar Birliği; Yazarlar arasındaki mesleki dayanışmayı geliştirmek ve ülkemizin kültür hayatına yazarların katılımını sağlamak amacıyla 7 Ağustos 1978’de “Yazarlar Birliği” adıyla kuruldu. Bakanlar Kurulu kararıyla 1985’te Türkiye Yazarlar Birliği adını aldı. 1991’de “Kamu Yararına Çalışan Kuruluş” sayıldı.
Türkiye Yazarlar Birliği’nin edebiyatçı, sanatçı ve kültür adamı olarak 1000’i aşkın üyesi bulunmaktadır.
Genel Merkezi Ankara’da bulunan Türkiye Yazarlar Birliği’nin halen İstanbul, Bursa, Konya, Trabzon, Kahramanmaraş, Kayseri, Şanlıurfa, Erzurum,Gaziantep,İzmir,Sakarya ve Ordu’da olmak üzere toplam 13 şubesi vardır.
1994 Yılında kurulan Bursa Şubesi, Osmangazi Belediyesi tarafından tahsis edilen Seyyid Usul Medresesinde, sözüm ona “Bursa’nın kültür sanat hayatına katkıda bulunmak” amacıyla çalışmalarına devam etmektedir.
Seyyid Usul Tekkesi, bugünkü adıyla Seyyid Usul Kültür Merkezi; 15.yüzyılda topluma eğitim, yiyecek, barınma gibi alanlarda hizmet vermek amacıyla Bursa‘da dergah olarak kurulmuştur. Kuruluşunda Emir Sultan, Ali Dede, Baba Zakir, Seyyid Nasır, Seyyid Nimetullah gibi dervişlerin önemli katkılarının olduğu dergahın kurucusu, Buhara’dan gelen Seyyid Usul’dur. Dergah olarak kullanılan Seyyid Usul Kültür Merkezi’nin yan tarafına ise 1555 yılında Peri Peyker Cafer Çelebi tarafından medrese binası ilave edilmiş ve yapı bir müddet medrese binası olarak hizmet vermiştir.
Seyyid Usul Kültür Merkezi’nde zamanında işlevini sürdüren dergah; 1801 yılında çıkan büyük Bursa yangınından oldukça etkilenmiş, bir süre boş kalmış ve harap olmuştur. Sonrasında Şeyh Mehmed Emin Zuhuri Efendi dergahın boş kalan arsası üzerine bir tevhidhane ve birkaç odadan meydana gelen dergahı yeniden yaptırmıştır. Şeyh Mehmed Emin Zuhuri Efendi’nin ölümünden sonra bir müddet yine bakımsız kalan dergah; Abdi Efendi tarafından önce bazı odaları sonra da tevhidhanesi onarılmıştır. 30 Kasım 1925 yılında çıkan yasayla, tüm tekke ve zaviyelerle beraber Seyyid Usul Dergahı da resmi hizmetine son vermiştir. Dergahın son şeyhi olan Ali Haydar Efendi’nin ailesiyle beraber ömrünün sonuna kadar yaşadığı bu yapının tevhidhanesi bakımsızlıktan yıkılmış, kalan bölümleri ise şahıslara kiralanarak günümüze kadar ulaştırılabilmiştir.
Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinde bulunan yapı, 2005 yılında belediyeye tahsis edilmiştir. 2006 yılında, Seyyid Usul Kültür Merkezi projesi kapsamında ciddi bir restorasyon sürecinden geçen bu mekan; 2008 yılının nisan ayında tamamlanmış ve hizmete açılmıştır.
Kuruluş gayesi, bugünkü hali ile düşünmek ve üzülmemek mümkün değil.
İsmi büyük, yaptığı hizmetler küçük olan bu dernek ne yapar?.. Yıllardan beri belli üye sayısı, belli ideoloji ve zihniyet ile yıllık genel kurullarda fındık kabuğuna sığmayan tartışma ve münakaşalar ve daha önceden hazırlanmış ısmarlama yönetim kurulları ile kısın döngü devam eder gider…
1994’ten bugüne kadar Bursa Şube Başkanlığı görevlerini yapan: Akif Durmuş, Cahit Çollak, Yasin Doğru, Prof. Dr. Mustafa Kara, Mustafa Muharrem, Doç. Dr. M.Fatih Birgül, Enes Battal Keskin, Mustafa Baki Efe içinde rahmete kavuşanları biliyoruz. Mevla rahmet eylesin.
Yıllardan beri kongrelerin kapalı kapılar arkasında yapıldığı, bazı üyelerin bilerek davet edilmediklerini bilirim.
Son yapılan kongre ile Yönetim Kurulu şöyle:
Mehmet Çağan Azizoğlu (Başkan)
Yusuf Kocamaz (Başkan Yrd.)
Deniz Kurtyılmaz (Muhasip)
Mustafa Baki Efe (Katip)
Muharrem Kaplan (Üye)
Denetleme Kurulu:
Yasin Doğru
Metin Önal Mengüşoğlu
Enes Battal Keskin
İstişare Kurulu:
Prof. Dr. Mustafa Kara
M.Safiyüddin Erhan
Yrd. Doç. Dr. Bedri Mermutlu
Enes Battal Keskin
Doç. Dr. Kasım Küçükalp
Yasin Doğru
Cahit Çollak
Dr.Sefer Özdemir
İhsan Deniz
Metin Önal Mengüşoğlu
Uygar Umut
Mehmet Temelli
Doç.Dr.Hasan Basri Öcalan
Mustafa Muharrem
Yrd. Doç. Dr. İsmail Selimoğlu
İsimlere dikkat edilecek olursa; yılların demirbaşları, değişmez isimler, değişmez listeler. Bursa gibi DİBACE bir şehirde daha başka yazar, şair, âşık yok gibi…
İsimlerin yaşı kadar eserleri bulunan, Yurt içi ve dışında konferans ve jürilere çağrılan daha niceleri burada yok..
Bu acı gerçekleri, 65 yıldan beri söyler yazarım.
Haksızlık karşısında susanın dilsiz Şeytan olduğu Hadis-i Peygamberiyi de bilirim.
Birkaç kongrede bunları dile getirdiğimiz için, davet edilmediğimizi de çok iyi bilirim.
Onlara ve bazı kafalara, zihniyet ve devirimcilere göre; “sivri kalem, fanatik, tutucu, gerici…..” etiket ve yaftaları ile damgalandığımızı da bilirim.
Hesap günü var, Mȋzân var, Allah var, ne gam var!…
Sahi bu dernek ne yapar?… Bir bilen varsa, söylesin…
