Türk hükümeti devlet sorumluluğunu yerine getirmeli ve bu konuda kamuoyuna bilgi vermekle yükümlüsünüz. Kıbrıs’ı ayağınızın altına almayın!
Türkiye yine seçim telaşına, seçim geyiklerine düştü diye emperyalistler de BM yollarına düştü! Fırsat bu fırsat Kıbrıs’a el koymak niyet….
Dayatma ve oldu bitti uzmanı Yunanistan destekçileri AB, ABD, İngiltere yangından mal kaçırma derdinde…
Bahane: Guterres Çerçevesi…
Guterres Çerçevesi diye bir çerçeve yok.!
Guterres tarafından, üzerlerinde çalışılması için önerildi.. Ortaya bir çerçeve çıkmadı..Ve ortaya bir çerçeve çıkmadığını Guterres iki lidere de Crans Montana’da söyledi.. (Müzakere tutanaklarına bakınız )
BM parametreleri 2 toplumun uzlaşısına bağlı…
BM kriterlerini belirleyen, toplumların istekleridir.
Anastasiades kalınan yerden (Crans Montana’da kalınan yerden) başlayalım dediğinde, Akıncı tepki göstermişti..
Parlamenter sistemde yetkiler parlamentodan alınır, Akıncı tek başına iş yapamaz.
Guterres fikirleri çerçeve halinde imzalanacaksa, parlamentonun, Anayasanın gereği olarak, onayı gerekir.
Bu belge Türk ordusunun Ada’ya müdahale hakkını kaldırıyor. Rumlara çok daha fazla toprak tavizini içeriyor üstelik….
Garantilerle ilgili madde için de Türkiye’nin onayı gerekir..Var mı Türkiye’nin onayı ?
Varsa Akıncı açıklasın. Milli iktidar nasıl garantörlükten vazgeçiyor anlayalım….
Türkiye Cumhuriyeti’nin etkin ve fiili garantörlüğünü sulandırmak veya vazgeçmek kabul edilemez.
Yaklaşık bir yıl önce Crans Montana’da en üst düzeyde yapılan görüşmeler başarısızlıkla sonuçlandığında “bizim neslin Kıbrıs’ta Federasyon yapamayacağı artık belli olmuştur” diyen kim?
Bu çerçeve : KKTC’ye yüzbinlerce Rum’un yerleşeceği, Türk nüfus dörtte bir oranında dondurulacağı, en az 100 bin TC kökenlinin adadan atılacağı, TC vatandaşlarının adaya shengen vizesi ile geleceği ,mülk sorununun komisyonda çözülmesine kadar kuzeyde hiçbir yatırımın yapılamayacağı, ekonominin ve üniversitelerin çökeceği, en az 50 köyün ve 50 bin Türk’ün 4. Kez Göçe zorlanacağı bir çözümü kabul ediyorum demektir .
Türkler adada soykırım yaşadılar, yenilerde bile toplu mezar bulunmuş bir yerden söz ediyoruz. Doğalgaz ve stratejik önemi nedeniyle Kıbrıs’a sahip olma hırsı emperyalizmin ağzının suyunu akıtıyor. Ürdün ve İsrail dahil ortak imzalar, anlaşmalar…
İsrail parayı bastırıp KKTC devamlı toprak, yatırım satın almakta…. Ne hatırlatıyor bu size?
Bunlar yalanlanmadığına göre biz bunları doğru kabul etmek zorundayız. Türkiye ile bir mutabakat yoksa Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren bir konuda Akıncı nasıl imza atabileceğini söyler?
Akıncı Anastasiades’e yaptığı çağrı ile Parlamenter sistemde yetkilerini aştı. Evet Akıncı görüşmecidir, ama olası bir imza ve anlaşma öncesi ve sonrası parlamentonun onayı gerekir. Onay ve yetki almadan imza yetkisi yok!
KKTC’nin üçüncü cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da yaptığı yazılı açıklamada, “Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmek, Türkiye ve KKTC’nin, Türk ulusunun geleceğini, güvenliğini tehlikeye atmak demektir. Bu bağlamda Akıncı’nın Rum tarafına yaptığı son öneri asla Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye tarafından desteklenemez” ifadelerini kullandı.
Komünist AKEL’in lideri Andros Kiprianu ise Anastasiadis’e, “Akıncı’nın önerisini kabul et” diye seslendi. “Guterres çerçevesiyle Garanti Antlaşması’nın lağvedileceği, müdahale haklarına son verileceği ve Güzelyurt’un Rum yönetimi altında olacağı çok nettir” dedi. Türkçesi; Şımarıklığı bırak her şeyi alırız sonra, şimdilik bu Şam’da kayısı…
Daha güzeli BM’ler Amerikalı Jane Holl Lute ‘yi bu çerçeve müzakereleri için atadı.
Türk hükümeti devlet sorumluluğunu yerine getirmeli ve bu konuda kamuoyuna bilgi vermekle yükümlüsünüz. Kıbrıs’ı ayağınızın altına almayın!
Nevval Sevindi
