24 Şubat 2012 tarihinde, Amerika ve Avrupa ülkelerinden bazıları Suriye’nin kaderini, Tunus’ta konuşacaklar.
Toplantıya Türkiye ve Fransa başkanlık yapacak. Amerikan Dışişleri Bakanı ve Davutoğlu da
Tunus’ta olacaklar. Eminim daha önceleri, ekranlara yansıyan Hilary- Davutoğlu “çak”ın dan bizi mahrum bırakmazlar.
Birbirlerine yakışan, bu samimi görüntü yeniden ekranlarda olmazsa, muhafazakâr seçmenimiz, dindarlarımız ve liberallerimiz üzülür.
Onlar “çak” yapa dursun, gelelim bu toplantıdan Batının ve AKP’nin beklentisine.
Toplantıya moralsiz gittiklerini söyleyebiliriz.
Neden derseniz?
Çağrılı olan, Rusya, Çin ve Lübnan bu toplantıya katılmayacaklar. Nedenleri de; bu toplantıya sadece Suriye yönetiminin muhaliflerinin katıldığı, yönetimden veya tarafsız kişilerden kimsenin çağrılı olmamasıdır. (Suriye’de tek muhalif gurup yok. Batı yanlısı, Batı yanlısı olmayan diye iki ayrı gurup var)
Peki, bu toplantıda ne konuşulacak?
Oraya gelen muhaliflere sözüm ona yasal statü kazandıracaklar. Yani aralarında, Suriye yönetimini seçecekler. Çok demokratlar ya…
Amerikan Dışişleri sözcüsü Viktoria Nuland diyor ki, muhaliflere silah vermek dâhil her konuyu görüşeceğiz diyor.
Zaten silah ve eğitim vermeye çoktan başladılar da, şimdide bu konuyu meşrulaştırma arayışındadırlar.
Bu gün silahlı muhaliflerin bir binada, Devletçe sıkıştırılması sırasında, gazeteci diye, iki kişinin vurulduğu ve öldüğü açıklandı. Biz bu gazetecileri Libya’dan tanıyoruz. Oraya da gazeteci kılığında, insanı yardım getiren kılığında ne kadar CIA operasyoncusunun sokulduğunu da biliyoruz.
Zaten Suriye devleti, Suriye’ye bu gazetecilerin giriş yaptığına dair hiçbir belgenin olmadığını açıkladı.
Suriye’ye Amerika’nın da, Avrupa’nın da, Türkiye’nin de askeri müdahalesi artık imkânsız. Hatta bundan böyle, Suriye’ye ajan sokup istikrarsızlaştırma çalışmaları da çok zorlaştı.
Durumu anlayan, aklı başında Batı yorumcuları Suriye işinin artık imkânsız olduğu yönünde makaleler yazıyorlar. Uzmanlar açıklamalar yapıyorlar.
Rusya ve Çin sayesinde biz de bir maceradan kurtulmuş olacağız.
Çünkü işin şakasının olmadığını Amerika da görmeye başladı. Başına bir de Rusya belası almanın kendileri için hiç de akıllıca olmadığını anladılar. Almanya zaten bu işin içinde hiç olmadı.
Kabak, Gül, RTE ve Davutoğlu’nun başında patlayacağa benzer. Arkasını önünü hesaplamadan, sadece Amerika’ya güvenerek işe girmenin ne büyük kötülüklere yol açacağını anlamış olmaları gerekir.
Ama bunlar Amerika’dan da Amerikancı oldukları için, beklide devam ederler.
İster Batı tarafından bakın, ister Doğu tarafından bakın; İran ve Suriye işi Batı için, büyük çıkmazdır artık…
Tunus’ta yapılacak toplantı süresince, propaganda silahını açık tutacakları kesindir. Artık sahte görüntüler, yalanlar da fayda etmiyor.
Sadece safları kandırıyorlar.
