Tohum korumakla vatanı korumak, geleceği inşa etmekle tohumu muhafaza etmek, terör örgütleri ile mücadele etmekle Monsanto ile savaşmak arasında fark yok, olamaz.
Tohum harstır. Hars ise bitki, hayvan ve insanın nüvesi yani tohum. Allah (c.c.) Bakara 205’de “O, iş başına geçti mi, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, harsı/ekini/tohumu ve nesli (وَالنَّسْلَۜ الْحَرْثَ) ifsad etmeye çabalar. Allah ise, bozgunculuğu sevmez.”
Nisa Suresi 119’da bildirildiği üzere Şeytan, Allah’a şu vaatte bulunuyor: “Onlara yine emredeceğim, -onlarda- Allah’ın yaratılıştaki kanun ve prensiplerini (yarattığı biçimi) değiştirecekler.”
Allah (c.c) ise bu şeytanî fiillere karşı şöyle meydan okuyor: “Kim Allah’ın nimetini, ona nail olduktan sonra tebdil/tağyir/bozarsa ederse, -bilsin ki- şüphesiz ki Allah’ın azabı ve mihneti pek çetindir.”
Büyük âlim, müfessir Fahruddin Er-Razi, “Tefsir-i Kebir” isimli meşhur eserinin 5. cildinde Bakara 205’i tefsir ederken, Allah’ü Teâla’nın, hars ve neslin fesadından daha büyük bir fesâd olmadığını beyan ettiğini, buradaki maksadın; bitkileri, hayvanları, insanları yok etmek, nesillerini kurutmak olduğunu, bunun da münafıklık alameti olduğunu kaydediyor.
Allah-ü Teâlâ’nın münafığın alametlerinden dördünü şöyle saydığını nakleder.
- Dünyayı talep ederken güzel söz söylemesi,
- Hakkı iptal, batılı ispat için mücadele etmesi,
- Fesad çıkarmak için sa’yü gayret etmesi,
- Harsı/tohumu ve nesli ifsad/helak etme hususunda gayret etmesi.
TAYYİB TOHUM NEDİR?
Allah Azze ve Celle, sayısını bilemediğimiz kadar bitki yaratmış. Her biri ayrı bir ahenk, bereket ve şifa kaynağı. Bu nimetler tohumlarını, neşet ettikleri toprağa bırakarak nesillerinin devamını sağlarlar.
İnsanoğlu olmasa hiçbiri tabiatta kendiliğinden yok olmaz. Kurdu, kuşu da doyururlar, hayvanları da, insanı da. Kur’an-ı Kerim ve Hz Peygamber (s.a.v.) bu tohum ve gıdaları “tayyib” olarak tarif eder.
Taha Suresi 81’de Allah şöyle emreder: “Size rızık olarak verdiklerimizin tayyib olanlarından yiyin. Bu hususta azgınlık etmeyin. Yoksa gazabım üzerinize iner…”
Peki, “tayyib ne demek?” Mealciler büyük bir hata yaparak hep “temiz” diye tercüme ederler. İlk tefsir kitabı yazan tabiinden Mukatil bin Süleyman ve de Kelbi: “Hiçbir insan elinin dokunmadığı yani ifsad etmediği nimetler olarak tarif eder. Ayet-i Kerime’deki “haddi aşmayın” ibaresinden de, “mubahlık sınırını aşarak kendinize zulmetmeyin” denildiğini bildirir.”
Tayyib: Tabiî/fıtri yapısına müdahale edilip, Allah’ın yaratma muradı ifsad edilmemiş, yani genetik yapısı değiştirilmemiş, istifade edene zarar vermeyen, iyi, güzel, içinde insana ve çevreye zararlı bir şey barındırmayan helâller… Tayyib olanlar; yararlı, faydalı olan, başkalarına zarar vermeyen, saf, temiz, fıtrî, tabiî yani helâl gıda ve nimetler/tohumlardır.
Bir gıdanın hem ruh, hem beden, hem iman, hem de aklımıza zarar vermemesi gerekir. Yani hem ilmî, hem de maddi besinimizin, saf, arı duru, tertemiz, tahrif ya da ifsad edilmemiş, sağlam, sağlıklı, güzel, faydalı, zararsız olması şarttır. Bu sayede hem biz, hem toplum, hem de neslimiz korunmuş olur.
Allah (c.c.) bunu sadece Müslümanlardan değil, peygamberlerden, geçmiş ümmetlerden ve bütün insanlardan istemektedir: “Bugün, size tayyib olanlar helâl kılındı…” (Mâide 5) “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve tayyib olanlarından yiyin, şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır. O, size ancak kötülüğü, hayasızlığı ve bilmediğiniz şeyleri Allah adına söylemenizi emreder.”(Bakara 168-169) “Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin tayyib olanlarından yiyin! Bu hususta azgınlık etmeyin. Sonra gazabım üzerinize iner. Kimin de üzerine gazabım inerse, hiç kuşkusuz o, helak olmuştur.” (Taha 81) “Ey iman edenler! Gerçekten Allah’a iman edenlerden iseniz, size bahşettiğimiz şeylerin tayyib olanlarından yiyin’ ve (O’na) şükredin.” (Bakara 172) “Ey Resuller! Tayyip olanlardan yiyin, salih amel işleyin. Çünkü ben yaptıklarınızı hakkıyla bilenim.”(Mü’minun 51)
Anlayana bu kadarı yeter. Anlamak istemeyeni ise Hz Muhammed (s.a.v.), Ebu Cehilleri ikna edememiş ki, biz sıradan adamlar ikna edebilelim. Hangi makamda olursanız olun, bu nasip meselesidir.
Vatikan 1981- Papa 2. Joan Poul, Kasım Gülek ve eşi
HİBRİT TOHUMU DA FETÖ’YÜ DE EKEN CHP
Batılılar kaz gelecek yerden tavuk esirgeyecek değildir. Rockefeller de kimseye babasının hayrına burs veriyor da değil. Bin almayacaksa bir taş atmaz. Bu bağlamda Rockefeller’in kendisine yatırım yaptığı kişilerden biri, CHP’li Kasım Gülek‘tir.
Batıda enjekte edilenleri, gelip diktatörlükleri döneminde Anadolu insanına aktaran Gülek, bugün de devam eden palavraları ta 1940’lı yıllarda halka ve siyasetçilere dayatır. Türkiye’nin henüz 20 milyon bile olmadığı günlerde “artan nüfusu nasıl besleyeceğiz” edebiyatı yapar. Zeki gençlerin batıya gönderilmesini, yabancı lisan öğrenilmesini öğütler.
Tarsus’ta Cizvit Üniversitesi kurmaya çalışır. Rockefeller Vakfı’nca kurulan ‘Nüfus Konseyi‘nin dünya çapında nüfus azaltılmasına yönelik projesinin bir devamı olarak çıkarılan 557 sayılı Nüfus Plânlaması Hakkındaki Kanun ile 1963 tarihli 308 sayılı Tohumlukların Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonu Hakkında Kanunu da, Rockefeller’in kulu Gülek’in eseridir.
2 BÖLÜMÜ YARIN
