Adamın birisi yolda yürürken bir çuval dolusu tohum bulur. Hemen eşeğinin sırtına yükler evine götürür. Karısı ve çocukları çuvalı görünce heyecanlanır çok sevinirler. Çuvalı açarlar ve çeşit çeşit büyüklükte ve çeşitli renklerde irili ufaklı tohum. Karısının biraz keyfi kaçar gördüğünden.
Ben de un erzak torbası snmıştım ne olacak bu tohumlar der.
Çocuklar üzülme anne karpuz çekirdeklerini kavurduğun gibi tavada kavurursun çerez gibi yeriz biz derler.
Adam boş tarlamıza ekelim bunları .Bahar gelince çıkan ne ise onları toplar kasabada satarım der
***
Ertesi günü giderler tarlaya saçmaya başlarlar tohumları tarlaya.
Yoldan geçmekte olan bir ihtiyar tarlada tohum saçmakta olan aileye seslenir.
Kolay gelsin ne ekiyorsunuz bakalım ?
Genç adam ihtiyara yaklaşır ve olan biteni kısaca anlatır.
İhtiyar – Ne çıkacağını bilmediğin bir yığın tohumu tarlana ekmek akılcı mı sence der.
Adam – Ne yapmalıydım sence ey bilge kişi der.
***
İhtiyar – Önce çuvaldaki tohumlar grublandırmalıydın ve her grup tohumu ayrı torbalara koymalıydın.
Adam – Onca tohumu nasıl ayırabilirim ki ?
İhtiyar – Elek kullan evladım. En küçük tohumu en küçük delikli elekle ayırcan Elek boyunu büyülttükçe tohumlar da ayrılır. Akıl da bir elektir değil mi ? Sonra bir ustaya bu tohumları gösterip bu tohumlardan ne yetişecek onu öğrenmeliydin. Sonra sana en fayda sağlayacak olan tohumları tarlana ekmeliydin. Ne çıkacağını blmeden tohum ekmek çok tehlkeli olabilir.
***
Yazdıklarımız ve söylediğimiz sözlerimiz aynen bir tohum gibidir. Söz ağzımızdan çıktığında karşımızdak kişinin zihin tarlasında yeşerir. Karşımızdak kişinin zihninde faydalı ürünler çıkartmak istiyorsanız ekeceğinin tohumları tanıyın bilin ve etkisini sonucunu bilerek ekin o zihne. Bilge kişiler zihinlere mevsimlik sebze tohumu ekmezler. Bilgeler zihinlere ağaç diker. Bilgelerin kitaplarını okuyan nice kişinin zihni meyva bahçesine döner. Her bilgenin söylediği özlü söz bir fidandır, bir tecrübedir. Bir toplum kendi içinde yetişmiş bir bilgeyi tanıyamamış ve onu taşlamışsa o toplum kendi torunlarına en büyük ibreti kendi helaklarıyla göstermiş olurlar. Kasaba saldıran bir koç kuzulara büyük ibret olur.